bu başlık kişiye özel bir başlıktır
  1. 31 aralık 2017 times meydanı newyork. saat 22:48

    Ünlü times meydanı, mega kentin kalbi, yeni yıl kutlamalarının yapıldığı en popüler mekanlardan birisidir. Gökdelenler ve büyük reklam panoları ile çevrili bir meydan. Mega kentte yaşayan milyonlarca insan yıl başını kutlamak için buraya akın eder ve dahası küçük çaplı dahi olsa bir turizm merkezi olmuştur zaman içerisinde. Milyonlarca insan yeni yılı beklerken yeni yılın nasıl geçeceğini hayal eder. Hayalleri vardır hepsinin, dilekleri vardır, amaçları vardır. Bütün bunların gerçekleşmesi için inananlar tanrıya dua eder inanmayanlar ise sadece umut eder. Dünya insanlarının geleceğe dair eş zamanlı umutla baktığı yegane zamandır. Bunun bilinciyle kendilerinden geçercesine eğlenirler. En azından bir kısmı. Bütün insanların umudu vardır lakin hepsi geleceği sevinçle karşılamaz. Geleceğin neler getireceğinin diğer insanlardan daha fazla farkındalardır ya da sevinemeyecek kadar büyük problemleri vardır.

    O gün o gökdelenlerin birinin yüksek bir katında üç kişi vardı. Bir tanesinin sandalyeye bağlanmış, ağzı ve gözleri kapalıydı. Bir tanesi ayakta meydanda toplanan insanları seyrediyordu diğeri ise sandalyeye bağlı adamın arkasında bekliyordu. Korku bu adamı yavaş yavaş ele geçirmeye başlamıştı. Tanrıya inanmazdı fakat dua etmeye başlamıştı. Sandalyede bağlı olan c.i.a’de istihbarattan şefiydi. Kendisine geldiğinde hatırladığı son şey kızına aldığı yıl başı hediyesi ile arabasına binip onun yanına gitmek üzere olduğuydu. Sandalyenin arkasında duran efendisinden emir bekleyen bir tetikçiydi. İnsanları seyreden adam ise tetikçinin efendisi ve gelecek hakkında endişelenen bir adamdı. Üçünden de ses çıkmıyordu, tutsak ne debeleniyor ne de gıkını çıkarıyordu, aşağıda eğlenen insanların sesleri oraya ulaşamıyordu, ortamda sessizlik hakimdi.

    Bir süre sonra gelecek için endişelenen adam tetikçiye arkasını dönmeden emir verdi + ağzını aç, tetikçi emri yerine getirdi. Tutsak refleks olarak sordu - kimsiniz siz, neler istiyorsunuz benden. + Hadi ama Charles sen zeki bir adamsın, eminim güçlü bir tahminin vardır, c.i.a istihbarat şefisin, seni o koltuğa boşuna getirmediklerini biliyorum, dedi endişeli adam. Arkası hala dönük ses tonu dingindi. Sorulan sorunun ardından Charles’ın aklına onlarca seçenek geldi. KGB,ISI,VAJA ya da edindiği diğer düşmanlar olabilirdi. Charles, kendisine soru soran adamın dediği gibi zeki bir adamdı. Dikkatini topladı, son altı aydır ofisinde sabahlarken deşifre etmeye çalıştığı ama edemediği hatta haklarında onların uyarıcılarının itiraf ettiklerinden başka bir şey öğrenemediği o örgüt geldi. İsim veya belge hiçbir şey yoktu ellerinde. Derin bir nefes aldı - onlarsınız dedi. + kimleriz? Charles tekrar – onlar dedi. Endişelenen adam hala insanları seyrediyordu + hala daha hakkımızda bir şey öğrenemediniz demek, beklediğimiz bir durumdu ama nedense hayal kırıklığına uğradım Charles. Endişelenen adam tetikçiye onu cam kenarına getirmesini ve gözlerini açmasını söyledi. Tetikçi verilen emri yaparken endişelenen adam birkaç adım geriye gitti. Charles gözleri açıldıktan sonra kafasını etrafında çevirerek bir yüz görmeye çalıştı ama başaramadı belki bir yansıma görürüm umuduyla camlara baktı ama yine bir şey göremedi. Charles eğitim alırken insanları yönlendirerek karşısındaki insandan istediği cevapları almayı öğrenmişti ama bu sefer durum farklıydı. Duygularını kontrol edemiyor düşüncelerini toparlayamıyordu. Bir kez daha sordu – ne istiyorsunuz benden? Endişelenen adam ilk baştaki ses tonuyla + senden bir şey istemiyoruz ayrıca korkma sana zarar da vermeyeceğiz. Aslında sana daha doğrusu sizlere teşekkür etmeliyim bugün seni kıskıvrak yakalayan bu arkadaşım için. Sen ve senin gibiler sayesinde sizlere karşı savaşacak bir hayalet ordumuz var. – ne zırvalıyorsun sen ha? Senin gibiler derken neyi kastettin. + senin gibiler Charles, bütün ülkelerin istihbarat servisleri var ve hepsinin içinde senin gibi aşağılık insanlar var. Kendinizin ülkenize ve hatta yeri geldiğinde dünyaya hizmet ettiğinizi sanıyorsunuz ama yaptığınız hizmetler dünyayı bir bok çukuruna çevirmekten başka bir şey değil. Bu hizmetleri yaptırdığınız insanlardan bahsediyorum Charles. Pis işlerinizi yaptırdığınız adamlar. Charles donup kalmıştı. Ne diyeceğini bilemiyordu. Endişelenen adam devam etti + ne oldu Charles diyecek bir şey bulamadın mı, o zaman izin ver ben devam edeyim. Haşaşinleri biliyorsun ama bu yanımdaki arkadaşımın ve dahil olduğu bizlerin hayaletler dediğimiz ordu birer katil değiller. Endişelenen adam tetikçiye dönerek + Hatta yanımdaki arkadaşım için demokles’in kılıcı ya da thor’un çekici diyebiliriz, dedi sonra tekrar Charles’a bakarak + eh bana da iyi niyetli Hasan Sabbah diyebiliriz herhalde. Ama ben bu orduya yalan söylemedim, sahte vaatlerde bulunmadım onları zorlamadım, tamamen gönüllü oldular. O kadar yetenekliler ve sayıları o kadar fazla ki herhangi bir ülkeyi bir gecede çökertebilirler. Ama bizim istediğimiz bu değil. Bir ülkeyi çökertirsen orada çok fazla insan ölür, kesinlikle bunu istemiyoruz. Charles öfke ve endişeyle karışık tekrar sordu – ne istiyorsunuz tanrının cezaları! Dedi. Endişeli adam alaycı bir ses tonu ile + senden bir şey istemediğimizi söylemiştim Charles, bizim istediğimiz dünyanın değişmesi çünkü sizlerin düzeni er ya da geç onu ortadan kaldıracak. Sizler dünyanın sonunu getireceksiniz ve buna katiyen izin verilemez. Lakin dünya tarihine şöyle bir göz attığımızda böylesi büyük değişimlerin sadece savaşlardan sonra ortaya çıktığını görüyoruz. İşte bu yüzden buradasın Charles. Bizler sizlere 3. Dünya savaşını ilan ediyoruz! Bu seferki farklı ülkeler birbirleri ile savaşmayacak masum insanlar ve özellikle çocuklar ölmeyecek. Bu savaş ülkeler ile bizim aramızda olacak. Sen bu savaş ilanını efendilerine iletmen için ayarladığımız bir mesajsın sadece. Bizden bu kadar Charles gidiyoruz, merak etme bir ihbar üzerine polis buraya baskın yapıp seni bulacak. O zamana kadar manzaranın keyfine bak.

    Charles dehşete düşmüştü. Konuşmalar kesildikten sonra tek duyduğu uzaklaşan ayak sesleriydi. Onlarca yıl aldığı eğitim onların ağzından laf almak için bir işe yaramamıştı. Böyle bir şey nasıl mümkün olabilirdi? Daha isimlerini bile bilmedikleri kişiler ile nasıl savaşabilirlerdi ama asıl önemlisi bu insanlar nasıl bu kadar güçlü hale gelmişti. C.i.a istihbarat şefi, bu adamın söylediklerinden sonra emrindeki o kadar ajana nasıl güvenecekti. Charles’ın aklına daha bir sürü soru gelmiş ama hiç birine bir cevap bulamamıştı. Korku ve endişenin altında ezilmeye başlamıştı. Artık o da gelecek için endişelenmeye başlamıştı.


    devam edecek.
    #117756 biri beni silksin | 6 yıl önce (  6 yıl önce)
    0kişiye özel