oruç aruoba'nın yürüme isimli kitabında yer alan bir bölümdür. bölümden alıntılar,
Bir yol, bir yerden çıkarak, bir yöne gidebilmekse; bir yer, bir yöne doğru oluşabilecek bir yolun başıysa - ve sonunda varılacak yer, o yolun sonuysa - ; bir yön de, bir yer ile kat-edilen bir yol arasındaki bir devinmeyse; yerinden kalkarak bir yöne doğru bir yola çıkıp giden - yerinden çıkarak bir yöne doğru yol alan - kişi, yürüyordur...
***
Yola çıkan kişi, hep yalnızdır gerçi, ama -yanında, onunla birlikte yürüyenler bir yana bırakılsa bile-, hep bir önceki yerinde bıraktıkları, ve, bir sonraki yerinde bulacakları, yanındadır, onunla birliktedir - 'yalnız' değildir yani, tam anlamıyla... yola çıkan kişinin, hep, ayağına takılır yerleşikler her ne kadar 'yardım' etmek, 'yol göstermek' gibi bir 'iyi niyet'leri olsa da; yerleşikler nereden bilsinler ki yolu?! kişi yola çıktı mı, yanında başka kişiler -başka yolcular - bulabilir; oysa yerleşti mi, bulacakları, olsa olsa, "komşular"dır.
***
Kendine yeni bir yol arayan kişi, önce, kendinden önce yürünmüş yollara bir bakar - kendi yürümek isteyebileceği yola benzer bir yol bulmak için; çoğunlukla da bulur - ama, acaba, o bulduğu yol(lar), tam da bulduğu yol(lar) olarak, kendi aradığı yola aykırı değil mi? - yeni bir yol aramıyor muydu, arayan kişi - ne işi var öyleyse, eski (yürünmüş) yollarda?
***
Belirli bir yol arayan kişi için en büyük tehlike : o yolu bir yerde durarak, 'bakarak' arayabileceğini (hatta, bulabileceğini) sanmasıdır çünkü, yollar bulunmaz: yürünür; yerlerde ise, olsa olsa, durulur onlar, bulunur; artık, yürünmez...
***
Yola çıkacak kişinin aşması gereken ilk ve en önemli engel, kendi yerleşikliğidir; kendi yeri - kendisidir...
***
Yeni bir yola çıkan kişi, yolun nasıl bir olanak olduğunu anlar - ama, ancak yola çıktıktan sonra... yola çıkan kişi, yolun getirdiklerini sonuna dek kabullenmek zorundadır. bir yeri toptan terk edip yeni bir yola çıkan kişi,
***
Terk ettiği yerdeki her şeyi-herkesi-mutlak bir biçimde terk etmemiş; çıktığı yolda rastlayacağı her şeyi-herkesi-de, mutlak bir biçimde kabullenmiş olmalıdır.
***
Sağlam yürümenin ilk koşuludur bu. yolunu kendin yürüyebilmek için, yönünü kendin koymak zorundasın. yönsüz yol yoktur-yol, ancak, bir yön ve bir yürümeden oluşur; yeni bir yol, yeni bir yön demektir. yürünmemiş yol, yol değildir.
***
Bir Yol mu Arıyorsun, bir Yer mi?
***
Kişi, yaşamı boyu, bir yerde takılıp kalıp, yolda olduğunu sanabiliyor; ya da, ters taraftan, sürekli yürüdüğü halde bir yerde durduğunu....
***
Önemli olan, bir yerde bulunmak değil, bulunduğu yerin bilincinde olmaktır; aynı şekilde, yolda olmak değil, yürüdüğü yolun bilincinde olmak.
***
Yer de, yön de, yol da, bilinçtir.
***
Kendi yönünü bulmanın tek yolu, başkalarının yüklerini yüklenerek başkalarının yollarını da yürümektir. Kendi yükünü yüklendiğin yoluna varana dek.
***
Bir yaşam, bir yönün bir yol olup olamayacağının deneme sürecidir.