Bu adam da pastel renklere tutkun. Müthiş bir mekan algısı bar bir de. Kitabını daha çok sevmeme rağmen the shining’i, mekanların tasarımını sürekli değiştirerek (eşyalara dikkat ederseniz), renk ve perspektif kullanımıyla, geleneksel ile modern’i buluşturarak (misal 20. Yüzyıl’ın ilk yarısında yapılan bir otel’e kırmızı modern tuvalet yerleştirerek), eser’i tekrar yorumlamamış, sanki baştan yazmıştır. Çoğunluğun aksine, son filmi eyes wide shut’la herkese son bir selam çakarak, tüm yeteneklerini son bir kez tadımlık gösterdiğini düşünüyorum.