inancı ne olursa olsun bunu saklamak zorunda kalmanın ne denli üzücü olduğunu bir arkadaşım vasıtasıyla öğrenmiştim. dedesi ölüm döşeğindeyken aslında hristiyan olduklarını, yıllardır bunu gizlemek zorunda kaldığını, öz evladına dahi bunu söyleyemediğini anlatıyor ve ardından göçüp gidiyor. bir başka arkadaşımın annesi çocukken evde bir hristiyan, evin dışında ise inancı hakkında yorum yapmayan, zorunda kalırsa da müslümanım demek zorunda olan bir insan olarak yetiştiriliyor. kendisi şu an 62 yaşında ve yalnızca son 3 yıldır asıl inancını yakın dostlarına anlatabilmeye başladı, bazı arkadaşlıklarını bu sebepten kaybetti...
eminim bu durum yalnızca tek bir din için geçerli değil, nice budistler, müslümanlar, yahudiler inandıkları varlığa gizliden ulaşmaya çalışıyor dünyanın her köşesinde. ateistler, deistler keza bunu dile getirmekten çekinir haldeler yaşadığımız coğrafyadaki muhteşem hoşgörü timsali insanlar sebebiyle... insanı insan olarak kabul etme konusunda ciddi problemlerimiz var ne yazık ki. bıraksak inanmak isteyen istediğine inansa ya da inanmasa...
"selam, ben bir şamanım ve ağaçlara sarıldığım için bana deli olduğumu söylüyorsunuz, beni tanımıyor ve uzaktan gördüğünüz kadarıyla yargılıyorsunuz, yalnızca empati duygusuna sahip olabilmenizi diliyorum, teşekkürler..."