post modernizm ile karıştırılmaması gerekir diyeceğim ama o kadar kolay değil.
modern sanat rönesansın doğayı en mükemmel biçimde taklit ülküsünü reddeder. evet, her akım gibi bunu da ne olduğuyla değil, ne olmama iddiasında olduğuyla tanımlıyoruz. emprestyonisler örneğin modern resme dahil edilirler lakin baktıkları şey değil, gördükleri şeyi resmetmişlerdir. modern resmin soyut olması gerekmez. modernizmin tahtının sallandığı 2. dünya savaşı sonunda soyut dışavurumculuk akımı ortalıkta olduğundan böyle hatırlanır. modern sanatın temel kriterlerinden biri otonomluktur.
aslında postmodernizmi kendi başlığında inclemek lazım. ki bu da kolay değil. bir konsensus olmadığından belki imkansız. post modernistler (erlik onları kahretsin) sanatçının ne olmadığı sorusunu, "sanatçı dahidir" fikrini parçalayarak yola çıkarlar. sanat görkemli olmak zorunda değildir. arabayı dikine duvara dayarsın (evet, duvara dayama diye akım var akım) sen sanat dersen sanat olur. bazısı "yapılan değil yapılma süreci sanattır" der. bazısı sıçtım sanat oldu der. söz oyunu değil, gerçek.
sadece resme değinmek bile uzun sürdü. modern müziği barokla başlatan bile var. modernizm bir kapalı aralık değil, uzun sürmüş bir dönüşüm sürecidir.
gündelik hayatta, sosyal yapıda modernizm hakkında üstünkörü yazmak bir boyumu aşar. sosyal- felsefe boyutunda, modernizmin hem savunması hem eleştirisi olan harika bir giriş kitabı için (bkz: modernliğin sıkıntıları)