Kibir
---------------------------
Çok fazla yalnız kalmak insani kibirli biri haline getiriyor. Aslında hiç olmasini istemedigin bir durumun içine girdiğinde kendini avutmak için "ben onlardan daha iyiyim zaten" dedirtiyor. Yalnizlik bazen guzel olsada aslında çok muhtaçsın insanlara, pek haz etmiyorsun ama gerçeği inkar edemezsin, muhtaçsın onlara. Bunu kaldiramamak kibiri getiriyor insana maalesef, Çok acinasi bir halde olmana rağmen. Kendini kandırmaya devam et
Tembellik
---------------------------
Tembellik işte, kıçını yayip yatmak her şeyden daha çok cazip geliyor. Zaten yapacak baska bi' sey yok.
Yalnızlık
--------------------------
İstenmeden olani pek tatsiz olan bir durum. Çok yıpratıyor insani, gelisemiyorsun bi' türlü. Bu şerefsize çok alışınca insan icine ciktiginda yüzüne far ışığı tutulmuş tavşana dönüyorsun. Çaresizlik içeriyor. Kendimde en sevmediğim şey. Gerçi geçti o zamanlar ama hala kalabalık içinde yalnizlik hissi var biraz. O da geçer belki.
Anksiyete ve depresyon
---------------------------
Her şeyin kaynaklari aslında. Ben bunlara kendi içimde puştlar diyorum. Çok çektirdi bana anksiyete, büyük ölçüde atlatmış olsamda hala kalıntıları duruyor. Cocuklugumdan beri olan bi' sey. Ergenligimde tavana firladi tabii. Fırsat kaçırma hastalığı diyorlar buna. Cok katılıyorum, cok sey kaybettim bunun yuzunden. Tam bir yıl gittigin dershanenin kantine hiç giremiyorsun mesela. Ne dönüyor orda acaba.. Gencecik yasimda hayatı kaçırmış olma hissine kapıldiysam bu serefsizin sucudur.
Kankisi depresyon tam fırsatçı. Her seyin ust uste geldiğinde son darbeyi vurmak icin tetikte bekliyor pezevenk. Hani anksiyete tamam da depresyon hep kalacakmis gibi. Umarim kalmaz kalıbına s*ctigim.
Sonuç
-----------------------
İtiraf nerde lan?
Konu dışı
----------------------
Kendini pek ifade edemedin gibi. Kitap oku biraz hıyar.