özellikle DC tarafındaki süper kahraman filmlerinin kaderini değiştiren, son yılların en önemli yönetmeni.
Nolan 'ın kara şövalye üçlemesiyle, kendi içinde tutarlı bir gerçeklik kazanan batman karakteri ve karanlık atmosfer, ardından gelen man of steel, batman v superman ve hatta suicide squade filmlerinde de etkisini sürdüyor. söz konusu değişim, bir zamanlar ang lee 'nin hulk 'u ile marvel tarafında da denenmiş, ancak gişede çuvallayan marvel, işin gidişatını demir adam, örümcek adam vs. serileriyle bambaşka bir yöne çevirmişti.
her ne kadar özellikle suicide squade ile dc 'de sinematik evreninde değişime gitmeye çalışsa da batman v superman sonrası, ben kendi adıma nolan 'ın açtığı yolda ilerlemeye devam etmeye çalışan dc 'yi daha çok sevdim. bu nedenledir ki, çizgi roman uyarlamalarında devrim yaratmış bir yönetmendir benim için.
nolan tarafında ise; inception 'un, tür içinde değerlendirecek olursam en az matrix kadar devrimsel ve eşine az rastlanır bir film olduğun düşünüyorum. interstellar ise, her ne kadar tam olarak anlayamasam da, içimde hala tekrar tekrar izleme isteği uyandıran ve eşi olmayan bir film kendi adıma.