yaşananları hüzünlü bir tebessümle seyrediyorum. (hüzünlü bir tebessümle seyrettiğim sözlük yazılması gerekmiyor, böyle de tanım)
tebessümün sebebi şaşkınlık. duyguların karışması. bazılarını uzun süredir tanıdığım, bazılarını çok fazla tanımadığım, ama sözlükteki çizgilerinden algılayabildiğim kadarı ile "bence" hepsi birbirinden değerli olan yazarların birbirlerine karşı sergiledikleri manasız tutum hislerimdeki bu karışıklığın temel sebebi. cevabını bulamadığım tek soru kafamda yankılanıyor. paylaşılamayan ne?
hüznün sebebi ise hayal kırıklığı. ikinci yılımızı doldurmamıza bir kaç ay kalmışken sizce kuruluş ve varoluş amacımız böyle anlamsız kavgalara maruz kalmak olabilir mi?
elenor roosevelt'e atfedilen bir söz var. "Great minds discuss ideas; average minds discuss events; small minds discuss people." türkçesi, "büyük akıllar fikirleri, ortalama akıllar olayları, küçük akıllar kişileri tartışırlar" bu sözün doğruluğuna inanan bir insan olarak sizleri de bu söz doğrultusunda düşünmeye davet ediyorum. elimden fazlası gelmiyor çünkü.
sözlükte gözlemlediğim en önemli olay, hemen herkesin aslında kendi sergilediği benzer tutumları görmeyip başkalarını bu tutumu ve davranışı sergilemekle suçlaması. yani, atıyorum kendisi akşam yemeğinde ıspanak üstüne labne peyniri sürerek yiyen kişi, bir başkasını ıspanak üstüne labne peyniri sürmekle itham ediyor. yapmayın. yapılmasın.
herkes her fikrini sözlük kuralları çerçevesinde ifade etmekte özgürdür. bu fikrin konusu ne olursa olsun, ifade özgürlüğü tamdır. isteyen içinde aldatmak ve cinsellik bulunan bir itiraf yazabilir. okumak istemeyen yazarı engeller. isteyen bu okuduğu ile ilgili hissettiklerini yoruma dökebilir. itiraf edenin itiraf etme özgürlüğü olduğu kadar okuyanın da bundan hoşnut olmadığını ifade etme özgürlüğü vardır. isteyen ise böyle bir yorumu yazanı eleştirebilir. bir başka isteyen bu eleştiriye karşılık verebilir. isteyen bu yaşananları kendince yorumlayabilir. isteyen böyle şeyler yaşanmasın diye yasaklamalı bir kampanya önerebilir. isteyen bu öneriye istediği gibi tepki verebilir. herkes "sözlük kuralları" dahilinde istediği her şeyi yapabilir. hatta isteyen insanları çete kurmakla bile yaftalayabilir. yaftaladı. gördük.
benim çeteyle ilgili yazmak istediklerim var.
çete birbirleriyle temas halinde olan, iletişim halinde olan, belki de yüz yüze görüşen insanların içerisinde bulunduğu bir topluluktur. birbiriyle ilgisiz olarak belirli ya da benzer olaylara belirli ya da benzer tepkiler veren insanları çetecilikle suçlamadan önce çuvaldızı insan kendisine batırsa iyidir.
hatırlarsanız bir arkadaşımız "radyoyu kapattırmak için uğraşırım" şeklinde bir yorum yazmış idi. uğraşır. bunun için herkes uğraşabilir. herkesin fikrine saygımız var. ama o arkadaşımızın düşüncesinin "radyoyu kapattırırım" olarak lanse edilmesi ve bu minvalde sözlüğü bırakacak noktaya taşınması asla çetecilik değildir. ben koca koca insanların birbirleriyle iletişim halinde bir yazarı sözlüğü bıraktıracak bir noktaya sürüklemeyi görev edineceklerine imkan ve ihtimal vermiyorum. bu şekilde organize olmayan tepkilerle ortama ısınamayan yahut örgütsüz bir linçe uğradığı için sözlüğü bırakan başka arkadaşlarımız da oldu. ve bu ve benzeri kişilerin karşısında buldukları şey çete değil, benzer düşüncedeki insanların benzer tepkileriydi.
çünkü aksi durumda, çetecilikle itham edilen kampanya girdisi sözlüğün eksi rekorunu kırıyorsa aldığı bu tepki oylarını da çetecilikle itham etmiş olursunuz. yapmayın.
sözlük dışında yaşanan sorunların sözlükte çözülmeye çalışılması çabasına ise hiç girmek istemiyorum.
çok yazdım affedin. bunlar benim görüşlerim. kulzos'un değil. sabahtan beri yaşananları takip ediyoruz moderasyon ekibi olarak. ve eminim hepsi en az benim kadar hayal kırıklığı yaşıyorlar.
lütfen oluşturmaya çalıştığımız güzelliğe sahip çıkın. bir kaç gün sonra tekrar okuyunca kendinizi pek de iyi hissetmeyeceğiniz şeyleri yazmayın. biliyorum, ülkenin girdiği yol belirsiz, havalar sıcak, herkes farklı bunalımlarda falan filan. ama işte ne bileyim, biz farklı olmak için çıktık yola. farklı olduğumuzu gösterin. çok zor değil egosuz olmayı başarmak.