0 numaralı tarot kartı. kimi zaman deli kimi zaman da joker olarak adlandırılabilir. tarot destesinde bulunduğu halde iki alt desteye ** de ait değildir. bu nedenle destenin en başında da en sonunda da bulunabilir. hem hayat hem de ötesinde yolculuk yaptığından; ne bir numaraya ne de bir yerlere ait olmaya ihtiyacı yoktur aslında...
kartın üzerinde yolculuğunun başında ve sınırsız potansiyele sahip bir gezgin olarak resmedilir. çantasında; yolculuğunda kullanması gerekebilecek tüm ihtiyaçları vardır ancak henüz onu açmamıştır. arkasında uzanan dağlar henüz ayrıldığı ruhani dünyayı temsil etmektedir. hemen üzerinde yükselen güneş kuzey-batı yönünde ama bilinmeyene doğru uzanan yolunu aydınlatmaktadır. sol elinde bulunan gül; saflığın, masumiyetin ve özgürlüğün simgesidir. yanında kendisine eşlik eden ve onu tüm yolculuğu boyunca koruyacak ama aynı zamanda öğrenmesi gereken dersler olduğunda da onu tehlikenin tam ortasına atacak beyaz bir köpek vardır. yüzü gökyüzüne çevrili bir halde, bir uçurumun kenarından adım atmak üzeredir. aklı bir karış havada göründüğünden köpek onu uyarmaktadır ancak o adımı atıp atmayacağını, tehlikenin farkında olup olmadığını -kendisi hariç- kimseler bilmez.
kulzos radyo'da yayın yaparak djler arasında bonham'dan sonra ikinci kadın dj olmuş, erkek hegemonyasını kırmak için bir adım atmış olan yazar. tarihe not düşeyim istedim.
bu yayından sonra düzenli ve uzun süreli yayınları çığ gibi artar umarım. yolu açık olsun.
onu ifade edebilmek imkansız elbet, ama ifade edebilmek adına bulabildiğim en yakın kelime bu: büyüleyici!
belirlediğimiz buluşma yerine, anlaştığımız buluşma saatinin öncesinde ulaşmışız ikimiz de. güzel bir "tesadüf" oldu bu :). sonrasında atımın terkisine attım onu ve oldukça sakin (!) bir mekana götürdüm. bunun için eminim bana çok teşekkür ediyor :p. bir oturduk, tam oturduk. yaklaşık beş saat boyunca ben içtim, o konuştu; ben yedim, o konuştu; ben yine içtim, o konuştu, ben yine yedim, o konuştu... dışarıdan görünen sadece buydu sanırım (galiba hayatımda ilk defa benden fazla konuşan birini tanıdım :P). beş saate yakın bu süre içerisinde o kadar duygu ve düşünce dalgalanması yaşadım ki... ayrıldığımızda zihinsel anlamda yorgun ama çok farklı bakış açılarıyla dolmuş olduğumu fark ettim. öyle derin görüyor ki her şeyi onun adına hem üzüldüm hem sevindim. hayata dair bu derece farkındalığa sahip olmak eminim yorucudur. ama yine eminim ki o, dünyaya yukarılardan bakabilmenin hafifliğini yaşıyor (uçuşan bembeyaz bir tüy misali ;) ). çünkü birçoğumuzun duyup, bakıp, dokunup geçtiğimiz her şeyi o yaşıyor tüm içtenliğiyle. üstümden öyle yükler aldı ve üstüme öyle başka yükler bıraktı ki hala algılamaya çalışıyorum duygu ve düşüncelerimi. sanki dün sabah f.ö., bu sabah da f.s. gibi bir şey benim hayatımda. öyle şeyler işte...
düzeltme: yazıp yazmamakta kararsız kalmıştım da cesaret aldım şimdi. birçok duygu karmaşası ile akıttığım gözyaşlarımın müsebbibi.
üstelik yanyana okullarda okumuşuz liseyi. ondan demek ki hemen kanım ısınmış, yoksa başka neden olacak dimia
tanıdıkları yetmiyormuş gibi tanımadığı insanlara bile yardım etmek isteyen, konuşmak isterse dinlerim diyen, insana rahat nefes aldıran kişidir the fool.
Kendine aptal diyecek kadar mutevazi bir yazar. Isin sakasi tabii, alinmasin lutfen:) fakat bir oblivion degil kendisi.. Benim actigim bir cok basligi duzenleyerek, ‘masaustu oyun, video oyunu anlamina gelmiyor. Masaustu oyun monopoly, iskambil vs oluyor’ diyerek tarafima guzel bir ayar vermistir. Mesaji okuduktan sonra ‘ulan amina koyim ne salagim rezil olduk yav’ deyip cayimdan bir yudum almistim. Kendisine selamlarimi iletiyorum burdan.. Kendisinden ayar yedikten sonra kategori secerken hep elim ayagim titredi, asla eskisi gibi olamadim, baslik acamadim..
the fool/#48693 nolu girdide tarihe not düşmüştüm. düştüğüm notun altını 24576 adet kategori güncellemesi yaparak doldurdu. yazım hatası falan değil. yirmidörtbinbeşyüzyetmişaltı...
75,000 civarı canlı girdi olduğu düşünülürse üçte biri onun elinden geçmiş demek... sonra bot diyince kızıyor...
Fareli köyün kavalcısıdır bildiğin. Valla düz. Sen yirmidörtbinbeşyüzyetmişaltı milyon milyar milyor sen bu girdileri neaptın? Eline koluna sağlık, barmaklarına afiyet, çukulatalı pastalar filan olsun hep. Yıldızlı pekiyinin yanında kendisine en birinci teli vereceğim! Tağam dağılın. Arğadaş olay yok kalabalık yabmayın hadi. Arğadaşım hadi! Kime diyom?
Müzik zevklerimizin benzeştiği, son ukde bırakıcı, steam level’ıyla döven, radyo playlistiyle seven, maiden coverlarıyla alkışlatan, star wars ve lotr bilgileriyle gaza getiren, müzisyen olduğu kadar alçakgönüllü, enstrümansız geçen günlerine üzülen bir insan evladı. Ha bir de steam’deki hiper ergen nickimi öğrenince çok güldü. Olsun, bir gün cAll of duty serverlarında karşılaşırız the fool reyiz. Ehe. (Şaka şaka friendly fire kapalı her zaman) :p
Güzel kalpli insan, doğum günü çocuğu... İyi ki doğmuş, iyi ki bizimle. Sözlüğün kaliteli yazarlarından ve emekçilerindendir. Benim için ise sözlerini dikkate alıp, dinleyeceğim insanların başında gelir. Öyle biri düşünün ki, karşısındaki ona kötü davransa bile, karşılığını o kişiyi kırmamaya özen göstererek veren... İşte o thefooldur. Hayatında kötü şeyler yaşasa bile, içindeki sevgiyi yitirmemiş, karşısındaki için elinden gelen her şeyi yapacak, hatta fazlası için uğraşıp saatlerini, günlerini harcayacak biridir. Asla ve asla üzülmemesini istediğim insanların başını çeker. Mutlu olsun, mutluluğu daim olsun. :)
sanıyorum bazı arkadaşlarımızın meta sözlük yazarı sandığı yazarlardan kendisi. hayır, kendisi meta sözlük yazarı değildi. meta sözlük yaşıyorken siteye girip çıkmışlığı olduğunu bile pek sanmıyorum.
ne zaman yeniler ve eskiler mevzusu açılsa, kendisi eskilerden sanılıyor. ama sanıldığı gibi bir eskiler ve yeniler ayrımı olmadığının en güzel ispatlarındandır kendisi.
sevdiceği ile birlikte dünyanın en tatlı ev sahipleri. aynı zamanda bıçkın bir frp oyuncusu.
uzun zaman sonra beni de gaza getirip call of chutulu evreninde mini bir frp gecesi yaşamamıza ön ayak oldu kendisi. oynadığı role kendini kaptırıyor ve modunu tamamen değiştiriyor :) tabi bunda, benim hanımla birlikte içtikleri iki litre vişneli şarabın da etkisi vardır mutlaka*
en kısa sürede yarım kalan oyunumuza devam etmek dileğiyle :)