Ekşi çaylaklığım sırasında yazılarını zevkle okuduğum fahri sovyetolog büyüğüm. Bu fakirin de* Rıjkov'dan sonra Kulzos'u da keşfetmesine vesile olmuştur.
kulzos'taki yazılarını ilgiyle takip ettiğim yazardır.
benim açımdan ilginç olansa; bugün fark ettiğim üzere malum sözlükte de yazdıklarıyla pırıl pırıl bir görünüm arz etmesine karşın, adete çöplüğe dönen o ortamda emek ve alınteriyle bezeli girdilerinin her nasılsa dikkatimden kaçmış olması ve bu platformda kendisini ilk kez keşfediyor olmamdır. kalemi kılıcından keskin olsun!
beni ekşi sözlük bataklığından kurtaran çok yönlü badim. final fantasy oynarken çaldığım playlisti hazırlayan, müzik kulağı hoşuma giden badim. kiril alfabesini okuyup da anlamadığım rusça kelimeleri sorabileceğim badim. kendisiyle bir gün nezih bir avrupa kentinde çimlere yayılıp beraber resim yapma hayalim var. "iyi ki tanıdım." dediğim insanlardan.
bertolt brecht'in "muhbir" adlı kısa oyununda nazi almanyasinda bir anne baba genç bir yavrukurt olan çocuklarının kendilerini ihbar edeceğinden korkar.