bu hayvancıklar bol bol okaliptüs yiyor. okaliptüs bizler için zehirli, koalalar bu zehri sindirebiliyor. ama işin ilginç tarafı, okaliptüs yapraklarının besin değerinin düşük olması. içerisinde selüloz var ve normal şartlarda koalalar kendi sindirim sistemleri ile bu selülozu sindiremiyor. aynen bizim gibi.
ama bizden bir farkları var, körbağırsakları uzun. okaliptüs yaprakları sindirim sisteminin bu bölümünden geçerken iyice yavaşlıyor ve orada yaşayan bakteriler selülozu sindirerek koalaların faydalanabileceği hale getiriyor.
Ancak bebek koalalarda bu bakteri bulunmuyor.
anne koalalar ise bu bakterinin yavrularında da bulunması için kendi dışkılarını yavrularına yediriyor.
Kıssadan hisse: anneniz size bok da yedirse sizin iyiliğiniz içindir.
Avustralya'da yaşayan, okaliptus yapraklarıyla beslenen, yaklaşık 80 santimetre boyunda, otçul, kuyruksuz, keseli, tüyleri soluk boz veya sarımsı renkte olan bir tür memeli (Phascolarctos cinereus).
eylül 2019'dan beri avustralya'da yaşanan yangınlar nedeniyle nüfusları aniden azalarak iucn'nin kırmızı listesinde durumu hassas'tan, tehlikede kategorisine sıçrama yapmış hayvan. avustralya çevre bakanının 2019'un son günlerinde yaptığı açıklamaya göre, nüfusları %30 azalmıştı daha o zamanlarda. iki gün önce, kanguru adasında bulunan hastalıksız*, sağlıklı 50 bin koaladan 20 bin'den fazlasının çıkan yangınlarda öldüğü açıklandı. kanguru adasındaki koala nüfusu avustralya'nın koalalarının en büyük nüfuslarından biriydi.
ama asıl endişe veren, koalaların sayıları değil. fonksiyonel olarak tükenme eşiğini henüz geçmediler. üreyerek toparlanabilirler. asıl sorun yaşayabilecekleri ortamın ve okaliptüs ağaçlarının çok ciddi bir şekilde yok olmuş olması. yangınlardan önce bile kerestecilik ve tarım endüstrisi ve iklim krizi yüzünden önümüzdeki 50 yıl içinde türlerinin tükenmesi bekleniyordu. bu yangın çok büyük bir darbe oldu. normalde çekingen ve ürkek olan hayvanların yangınlardan kurtulmak için kendilerini itfaiyecilerin ve insanların kucaklarına attığı onlarca görüntü var. görüntülerin hiçbiri ölü hayvan görüntüsü değil, aksine kurtulan hayvanlar ama yine de içim sızlıyor görünce.
avustralya'nın önünde çok zorlu bir yol var. yangınlar aman vermeden devam ediyor. söndürme çalışmaları, hayvanları kurtarma çalışmaları yetersiz kalıyor. insanların can ve mal kayıplarının yanı sıra, ülkenin simgesi haline gelmiş hayvanlardan birinin sonunun tükenmesine engel olmak için çok büyük bir bütçe ayırmak zorunda. nasıl yapacaklar hiç bilmiyorum.
bu garipler okaliptüs yaprağı yiyor... ancak o yaprakların pek bir kalorisi yok. bu yüzden slow moşın hareket eden bir hayvandır. (acaba diyorum fındık fıstık verip etkisini denemişler midir?)
bu arada olur da milyonda bir denk gelirseniz, ay ne şeker şeyyyy deyip sevmeye kalkmayın, karşınızda birden minyatür de olsa bir ayı görürsünüz haberiniz olsun.