benim sözlükte aşağı yukarı beşinci yılım; 5 yıl içinde "ne diya la bu acayip"ten "helal olsun bu krala ya"ya kadar getirtti beni kendisi. kendisini en iyi tanımlayacak sıfatı naçizane buldum, katolik cemil meriç. hem doğu'ya ilgisi, hem araştırma merakı, hem din bilim diyalektiği kurabilmesi beni bu düşünceye iten başlıca nedenlerden; çok da naif bir insan ya, cemil meriç'in kitaplarını okuyunca meriç'in de naiflikten kırıldığını görüyorsunuz; bu da başka bir etken tabii.
ekleme: artık kulzos akademisi'ni kendisinin kazları koruyacaktır.
Hristiyanlık propangadası yapan bir misyonerdir kendisi, bu adamın hiristiyanlığı anlattığının binde biri islamiyetten bahsetseniz burda tefe koyup çalarlar o müslümanı, ama bu tahrif edilmiş dinin propandacısına muazzam bir hoşgörü var.
politika, tarih, sosyoloji, sanat, dilbilim, sinema, felsefe, mimari, edebiyat ve turizm gibi muhtelif konulardaki engin bilgisiyle Sözlüğün genel kültürünü tek başına 500 kat arttıran efsane yazar. ayrıca japonya ve japonluk üzerindeki özel ilgisiyle bir japonofil olan şahsımı da ziyadesiyle mutlu etmiştir.
kendisini seviyoruz, seviyoruz ve destekliyoruz efendim.
valla takdir ediyorum. Adam senelerdir kim ne dedi, ne didindi bakmadan monk mode takılıyor. frp karakteri gibi, olayı net. müzik yapar, katoliklik yapar, tarihten abidik gubidik enstantane bulur onu yazar.