ülkemizde beşlisiyle meşhur olan, 27.796.000 kişilik nüfusuyla çin halk cumhuriyeti'nin en kalabalık kenti, dünyanın da en kalabalık ikinci kentidir. tarihi m.ö. 4000 yılına dayanmaktadır. aynı zamanda çin'in ilk serbest ticaret bölgesi buradadır.
Shanghai, kelime anlamı olarak "denizin üstünde" anlamına gelmektedir. Elim değmişken diğerlerini de yazayım. Çin'de birçok yerin ismi basit, adres tariflerini andıran isimlerdir.
Dong = doğu
Xi = batı
Bei =kuzey
Nan = güney
Zhong = merkez, orta
Shang = üst
Hu = göl
Hai = deniz ya da büyük göl (shanghai'daki hai)
Shan = dağ
He = nehir
Jiang = nehir (nehri ifade eden iki kelime arasındaki farkı bilmiyorum.)
Bu yönler ve yer şekillerinden ortaya çıkan şehir ya da eyalet isimleri şöyle :
Hebei
Hubei
Hainan
Hunan
Henan
Jiangxi
Shanxi
Shandong
Shanghai
Guang = geniş, devasa
Zhou = eskiden eyalet anlamına geliyormuş
Jing = sanırım eskiden başkent anlamına geliyormuş.
Beijing, "kuzeydeki başkent" anlamına gelmektedir.
Nanjing, "Güneydeki başkent" anlamına gelmektedir.
Guangzhou "devasa şehir" ya da "geniş şehir" gibi anlamlara gelmektedir.
Bunun dışındaki bazı şehirlerde ise bulut, huzur(barış) gibi kelimeler yer alır. Bazıları Türkçede saçma olduğu için yazmadım. Mesela guangdong, "geniş doğu" ya da "büyük doğu" gibi bir anlama geliyor.
Guo, "ülke"ye karşılık geldiğinden, Ülkenin ismi zhongguo ise "merkezdeki ülke" anlamına geliyor.
Son olarak:
Xin = yeni
Jiang = sınır, hudut
Xinjiang, ya da ülkemizde bilinen ismiyle Sincan, "yeni sınır" anlamına geliyor.
Bir başlayınca duramadım. Moderasyon dilerse daha uygun bir başlığa taşıyabilir.
20. yüzyıl başlarında çinliler için doğudaki paris, ingilizler için de doğudaki genelev olan şehir.
çinliler o dönemlerde "çağdaş kültür fransa'da hacı. biz de fransızlar gibi olmalıyız" diye düşünüyorlarmış. bu sebeple fransız besteciler çok revaçtaymış. şanghay'ın kültür yaşamının paris'e benzemesi için çok çaba sarf etmişler.
aslında çin'in kendine has elit müziği ve operası* olsa da; okur-yazar kesim 20. yüzyıl başlarında bunlara olan ilgisini kaybetmiş. mario paci'nin şanghay'a gelişi beraberinde avrupa operasını da getirmiş ve çinli okur-yazar kesim yönünü avrupa'ya çevirmiş.
çin operasında roller büyük oranda kadınlar tarafından canlandırıldığı için; avrupa operası için erkek operacı bulmak epey zormuş ilk başlarda. bu sebeple de tüm rolleri kadınlar oynarmış.
not: bu gelişmeler ışığında japon kadınların gözünde neden bir fransız erkek kadar değerimin olmadığını daha iyi anladım.*