daha çok tarihi konulu filmlerde oynamıştır. belkide o en etkin olduğu yıllarda gençliğini ya da çocukluğunu yaşamış olanların sinemaya gitme nedeniydi.
tabi benim gibi daha sonradan gelen nesiller ancak bilmem kaçıncı kez yayınlanan filmleriyle tanıdı kendisini.
yeşilçam'ın fantastik filmlerinde superman rolü de oynamışlığı vardır. italyan yönetmen italo martinenghi'nin türker inanoğlu ile birlikte çektiği 1979 yapımı "süpermenler" filminde (3 supermen adında, dünyanın farklı yerlerinde çekilmiş bir serinin türkiye ayağı), özel güçleri olmayan 3 süpermenden birisidir.
film aslen bir superman taşlaması olsa da, Martinenghi'nin ilk yönetmenlik deneyimi olmasından doğan sorunlar nedeniyle cüneyt arkın'ın da kamera arkasında yer yer görev aldığı bir film haline gelmiş. filmin afişi
yıllar sonra Martinenghi filmin ikincisi için türkiye'ye geldiğinde ilk filmdeki başarısızlıklardan ders alan inanoğlu ortaklığı kabul etmemiş, bunun üzerine Martinengi ortak yapımcı - yönetmen olarak yavuz yalınkılıç ile birlikte fantastik - saykodelik vb. tüm sıfatları hakeden üç süpermen olimpiyatlarda (1984) filmine imza atmıştır.
hala tarzını örnek aldığım aktör. oyunculuğunu, yeteneklerini falan zaten dolu dolu yazmış herkes.
ben bu adamın giyim tarzına, takılma şekline, karizmasına, saç stiline falan bitiyorum. hala tarzımı ona benzetmeye çalışırım mesela inceden inceden. ne kadar unutulmuş olsa da, böyle tarzı sağlam olan birinden örnek almak gerekiyor bence.
haa tabi, ben bizans filmlerindeki uçup kaçtığı beyaz gömleğinden bahsetmiyorum. bu adamın pek bilinmeyen çok daha cool bir tarzı var;
sakalsız ve bıyıksız da yakışıklı olabilen bir yüzü vardır. i.radikal.com.tr/... ama oynadığı filmlerin çoğunda bizans'a karşı savaşmış yetmemiş dünyayı kurtarmaya kalkmış kahraman rollerindedir. genç kızların sevgilisi olmak yerine 12 yaşındaki erkek çocukların kahramanı olmayı tercih etmiş gibi duruyor. belki de teklif edilen roller öyleydi. kim bilir.
internette gezindiği yerde şöyle bir şeyle karşılaştım. (farkındayım çok eski olay) www.google.com/... van damme dünyaca ünlü star. cüneyt arkın'ın yanında çok sönük kalmamış mı? cüneyt arkın neredeyse 1 asır devirmiş, adam halen karizma, halen idol.
1991 milletvekili seçimlerinde anap'tan eskişehir milletvekili adayı olan aktör. Eniştem eski otogardaki seçim irtibat bürosunda sıkça görürmüş kendisini.
Memleketi olsa da, kendisine Eskişehir'de "vefasız, hiç arayıp sormaz yeğenlerini ve hemşerilerini, anasını babasını bile zincirlikuyu'ya gömdü" diye kızıldığı için olacak, seçim kampanyasında sadece çocuklara karate dersi vermekle kalmıştır. Sonuçta elbette seçilemedi. 2002'de bu sefer işçi partisi'nden de aday oldu. Sonucu hatırlatmaya bile gerek yok.
Ayrıca Eskişehir'in en namlı ebesi olan büyük anneannemin (anneannemin anneannesi) eline doğmuş (veya kendisi değil de annesini bizim nine doğurtmuş, o konuda hep bir karışıklık vardı anlatılanlarda). O açıdan adamın ebesine söven her kişi bana da dokundurmuş olur.
Türk sinemasında çekilen her 22 filmden birisinde o varmış?
Duyunca aklım almadı. Baktım 400 filmde oynamış. Bir oyuncu için 400 film inanılmaz bir rakam muhtemelen de, genede bir aktörün her 22 filmden birinde rol alabileceği kadar az mı film çekilmiş diye gene merak ettim. Baktım hakikaten de rakamlar böyle. 2018 tarihli bir haberde Türk sineması adına, çekilen toplam film sayısının 100 küsür yılda 7000 civarı olduğu yazılmış.
Kısacası Cüneyt Arkın gerçekten de Türk sinemasında çekilmiş her 22 filmden birisinde oynamış.
hemşehrim. istanbul üniversitesitıp fakültesini bitirdikten sonra askerlik yaparken keşfedilip yeşilçam'a adım atmış. lisanslı kareteci olmuş. At binme dersleri almış. filmlerinin hiçbirinde dublör kullanmadığı için vücudunu sayısız kez sakatlamış.
sadece benim değil babamın, hatta dedemin de bildiği, izlediği, sevdiği aktör. türkiye'nin alain delon'u; onun kadar yakışıklı, belki ondan daha yetenekli bir oyuncu..
bi yanımız onu türkan şoray'lı, fatma girik'li, hülya koçyiğit'li romantik yeşilçam filmlerinin jönü olarak hatırlıyor. diğer yanımız da kara murat'ımız, battalgazimiz, malkoçoğlumuz olarak... bi bakıyoruz hüzünlü ve aşık bir adam gibi delici bakışlar atıyor; bir bakıyoruz at üstünde kılıç sallarken taklalar atarak surlara tırmanıyor.
Çoğumuz gibi bende de çok özel bir yeri olan güzide sanatçı. Kelimelerimi tam olarak toparlayamıyorum ama o hem benim hem babamın idolüydü. yıkılmayan adam filmi mantık hatalarına sahip olsa da benim için çok özel bir filmdi. Her zor durumumda aklıma "ben yıkılmam. Aç kalırım belki ölürüm asla yıkılmam" repliği gelir. Bu sözün beni ne boktan durumlardan çıkardığını bir ben bilirim. Bir de umarım -varsa- öbür tarafta cüneyt arkın'a söylediğimde o bilecek. Toprağınız bol olsun çakır, kemal, Murat, ilyas, kara murat ve malkoçoğlu.
"istiklal mahkemeleri'ni unutma dayı bey ! menemen'de olanları unutma! belki ekmeğimiz aşımız yok ama askerine memuruna dokunanı yaşatmayan bir başımız var."
Uğurlar olsun kemal öğretmenimiz, ruhun huzur bulsun.
Bu arada " Benim Kahramanım Türk Halkıdır " isimli kitabını da bize emanet etmiştin en kısa zamanda emanetini teslim alacağım güzel insan.
Açılım zamanında kendisine akil insanlar heyetinde yer alması teklif edildiğinde "Valla insan önce kendi söküklerini dikmeyi öğrenmeli, sonra Türk halkına akıl vermeli ki yine de yanlış. Bana teklif geldi. 'Türk halkına akıl vermek benim haddime değildir' dedim. Gereksiz bir şeydi, ne demek akil insan? Ben halkımı iyi tanıyorum. Yol göstermeni ister, öğüt vermeni değil. Yap demekle olmaz. Senin önce onu yapıyor olman gerek." şeklinde yanıt vererek reddetmiş olan büyük insan.