bir dönem (1996-2007) haftalık olarak çıkarılan basketbol eki. genel yayın yönetmenliğini basketbol duayeni ismet badem yapmaktaydı. ben liseden itibaren nba'i oradan takip ederdim. yanlış hatırlamıyorsam salı günleri çıkardı, ben de haftada bir gün sırf bu ek için fanatik alır, okurdum. nba'de o haftanın istatistikleri ve analizleri olurdu içinde. okula gittiğim için düzenli izleyemediğim maçları ve olayları, genel olarak ligin durumunu onların yazdıklarıyla kafamda canlandırırdım. adını bile bilmediğim basketbolcuları ilk kez orada görürdüm. yemin ederim haklarını ödeyemem.
tabii o dönemler internet yaygın olmadığı için, benim için tek nba kaynağı arkadaşlarımla yaptığım sohbetler ve fanatik basket'ti. haliyle kendileri ne derlerse inanırdık. sonra internet yaygınlaştı, fanatik basket kapandı. kaan kural başta olmak üzere birçok basketbol yazarının yazdıklarına yazıhaneden , twitter'dan, blog'lardan erişebilir hale geldik. yabancı nba yazarlarının yazdıklarını okuma şansı elde ettikçe farklı bakış açıları kazandık. lise bittikten sonra zaten kendim nba maçlarını izleyip kendi kendime neyin doğru neyin yanlış olduğuna karar verebiliyordum. internetin güzel yanı da bu değil mi zaten? zach lowe da fikirlerini internet üzerinden yayınlayabilir, siz de onun fikirlerine karşı çıkarak yayınlayabilirsiniz. şimdi bulunduğum yerden bakınca belki de fanatik basket'in yazarları dünyanın en iyi basketbol yazarları değildi ama maçları izlemeden nba takip edebilme şansı verdikleri için haklarını ödeyemeyeceğim bir ekipti.
nostalji romantiği biri değilim ama internet bu kadar yaygın hale gelmeden önce haftada bir fanatik basket ve karikatür dergileri aldığım ve arkadaşlara ilginç bulduğum yerleri anlattığım günleri özlüyorum. belki de geçmişe dair özlediğim en büyük şey. internet insanları aradığı şeyleri daha çabuk bulmaya ve maalesef daha çabuk tüketmeye alıştırdı.