kısa süren Fecr-i ati edebiyatından sonra doğmuş 1911-1923 yılları arasında 12 yıl sürmüş edebiyat türüdür. 1911 yılında Selanik'te çıkan "Genç Kalemler" dergisinde, ömer seyfettin'in "Yeni Lisan" adlı makalesinin çıkmasıyla fitili ateşlenir. Milli edebiyat terimi ilk kez bu dergide kullanılır. tr.wikipedia.org/...
Milli edebiyat, milli kaynaklara yönelme hareketi olarak görülür. Dilde sadeleşme, aruz yerine hece ölçüsü kullanma ve yerli konuların işlenmesi hedeflenir.
Bu edebiyat dönemi içerisinde "Genç Kalemler" ve "Beş hececiler" olmak üzere iki edebi topluluk vardır.
Milli edebiyatımızın dil ve düşüncede en önemli ismi Ziya Gökalp'tir. Bilimsel edebiyat tarihini Fuat Köprülü başlatmıştır. Hikaye, roman alanında ise Ömer seyfettin, Halide Edip Adıvar, Refik halit karay, Yakup kadri karaosmanoğlu, Reşat Nuri Güntekin yer alır.
Şiirde ise Mehmet Emin Yurdakul ve Beş hececiler öne çıkar. (Beş hececiler: Halit Fahri Ozansoy-Enis Behiç Koryürek- Orhan seyfi orhon- yusuf ziya ortaç- faruk nafiz çamlıbel)
Türkçeyi yabancı etkilerden kurtarıp, konuşma dilini yazı dili haline getirmeyi amaçlamışlar, konuları memleket içinden, sosyal olaylardan ve türk tarihinden seçmişlerdir.
Örnekler; Ömer Seyfettin: Harem- Yalnız Efe- yüksek ökçeler- bomba- gizli mabed vs. Ziya Gökalp: Türkçülüğün esasları- malta mektupları- kızıl elma vs. Halide edip adıvar: seviyye talip- mor salkımlı ev- ateşten gömlek- vurun kahpeye vs. Reşat Nuri Güntekin: dudaktan kalbe- gizli el- yeşil gece- acımak- çalıkuşu vs. Yakup kadri karaosmanoğlu: kiralık konak- hüküm gecesi- sodom ve gomore- ankara- panorama vs. refik halit karay: sürgün- istanbul'un bir yüzü vs. Yahya kemal beyatlı: makaleleri ve konferanslarıyla milli edebiyat akımını desteklemiştir.
İyi ki olmuş dönemdir. milletimize arap ümmeti olmadığını türk milleti olduğunu anlatmış, özünü hatırlatmış ve gelecekte oluşacak cumhuriyet ve devrimlerinin temelinde harç olmuştur.
Türk'ün unutulmuş medeni vasfı bu akım sayesinde yine Türk milletine öğretilmiştir.
OrtaDoğu bataklığında bugün boğulmuyorsak bunu tanzimatçılara, Jön Türkler'e, ittihatçılara, Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarına son olarak milli edebiyatçılarA borçluyuz çünkü Türk milletinin fikri muhtevasını bu kişiler, gruplar ve olaylar sağlamıştır.