1. çok iyi yapan kişi gibi bir tanımla karşınızda olmak isterdim ama fakat lakin ki o iş öyle değil.
    seksörler, tavukçuluk sektöründe, civcivlerin kıçına bakarak ve parmaklarıyla dokunarak, onların cinsiyetini belirleyen kişilere verilen ad. mesleğin adı ise, olup, başlığı epey bir zaman önce açılmış.
    bu seksörler öyle insanlar ki, yaptıkları işi yapabilen bir makina ya da yazılım yok. tamamen, duygu, bilgi ve tecrübeye dayalı olarak iş yapıyorlar. işlerini yaparken, minimum hata payıyla ve minimum süree çalışmak zorundalar, zira gün içerisinde binlerce civcivi kontrol etmek zorundalar. neredeyse her saniye bir civcivin cinsiyetini belirliyorlar.
    peki civcivlerin cinsiyetinin belirlenmesine neden ihtiyaç duyuluyor?
    işin sevimsiz olan tarafı da burası işte. tavuk çiftliklerinde, erkek civcivleri daha en baştan tespit edip ayırıyorlar. zira, erkek civcivlerin bir getirisi yok. zamanında tespit edilmezlerse, yem, yer ve emek sarfiyatına neden oluyorlar. bu yüzden de daha bir iki günlükken tespit edilip çöpe atılıyorlar.
    belki sosyal medyada denk gelenleriniz de vardır, canlı canlı çöp poşetlerine doldurulup çöpe atılan, yol kenarına bırakılan, ezilerek öldürülen civcivlere. hah işte onlar, seksörler tarafından cinsiyeti belirlenmiş şanssız erkek civcivler oluyorlar.
    seksörlerin yanılma payları, %2-3 arasında oluyormuş. işin enteresan yanı, bu ayrımı nasıl yaptıklarını seksörler de tam olarak bilmiyorlar. büyük oranda hislere dayalı olarak yapılan bir iş. uzunca bir eğitim süresi oluyormuş.
    en iyi seksörlerin, kore ve japonya'dan çıktığı söyleniyor. bana bunu anlatan tavuk çiftliği sahibi, bunun hollanda'da da okulu olduğunu söylemişti.
    söylemeden geçmeyelim, bu seksörler çok da iyi kazanıyorlar. yine bana anlatan tavuk çiftliği sahibi, bundan 7-8 yıl önce, iyi bir seksörün 15 bin lira dolayında kazandığını söylemişti. şimdi ne olmuştur bilemem.
    hülasa, şimdiki aklım olsa seksör olurdum.
    düşünsenize, ortamlarda soruyorlar:
    - ne iş yapıyorsunuz beyefendi?
    + seksörüm efendim.
    bu muhabbetin devamı olamaz. zira, gelecek cevabın taşıdığı riskler nedeniyle, kimse 'nasıl yani? o ne oluyor ki?' diye sormaya cesaret edemez.
    #228108 hammurabi | 4 yıl önce
    5unvan