artık bugün 51 yaşına gelmiş, isveç'in yetiştirdiği en yetenekli müzisyenlerden. bir efsane. melankolik vokal deyince akla gelen ilk erkek seslerden biri.
jaje'in kariyerindeki büyük sıçramayı yaptığı an, aslında fransa ile etkileşimi ile gerçekleşiyor. ilk albümünde o kadar tripkolik jazz ekolü vardı ki, bu fransa'daki o zamanlar için "yeni dönem kara-film düzenlemeleri" için aranan kandı. böylelikle hemen dikkat çekti. üstelik filmler için yeni şarkı bestelemeye de gerek yoktu. johanson o kadar bu formata uygun yazıyor ve seslendiriyordu ki, alıp doğrudan bir filmin önüne, ortasına ya da sonuna entegre edilebilirdi. zaten jaj-jay'in yüzündeki o acılı ifadeyi, gülümserken bile algılamanız çok olası. mesela
ikinci albümü olan tatoo, hız kaybetmeden, 2 sene sonra hemen piyasaya çıktı. bu albüm bana göre, en edebi, en sanatsal çalışması olmuştur johanson'un. * isveç'te daha fazla tanınan bu yanık sesli acılı yüz, artık dünya'ya açılmaya hazırdır.
2. albüm de başarıya ulaşınca, kara-film düzenlemelerinde de zaten ufaktan sesini duyurunca, fransız yapımcı/yönetmen michel viotte'un ilgisini çekiyor bu sarı çocuk. kendisinin yükselişi, çalışmaları, çaldığı festivaller ve ona yarenlik eden diğer müzisyenlere yönelik, fransa, saint-malo ve isveç'te çekilmiş, konser, festival ve set görüntülerini de içeren, 52 dakikalık genç müzisyen belgeseli hazırlanmıştır.
ve sıçrama zamanı: posion. bu üçüncü albüm, cocteau twins gitaristi robin guthrie katkılarıyla gümbür gümbür çıkmış ve doğrudan fransız müzik piyasalarına girip, yıkıp geçmiştir. artık onun kalemi, ilhamı ve müziği, tam anlamıyla fransız filmleri için uygundur ve bir duran cohen filmi olan la confusion des genres (cinsiyetlerin karışıklığı) adlı romantik dram filminin müziklerini yaparak da bunu kanıtlar. daha sonra da eric forestier'ın, sanırım ülkemizde gösterilmemiş olan La Troisieme Partie du Monde (dünya'nın üçüncü bölümü) filminin müziklerini yaparak, bu kocaman kariyere 2 soundtrack albüm sığdırmıştır. isveç'in arabesk çocuğu, dijon'daki ünlü ses ve görsel enstalasyonu kozmodrom ile büyük bir sanat eseri çalışmasının parçası olmuş ve bu eser dünyayı dolaşmıştır. hala paris şehri modern sanat müzesi'nde sergilenmektedir.
kendisi pek çok enstrüman çalar. özellikle de tüm üflemelileri ustalıkla çalar. saksafon, gitar ve klarnet baş enstrümanlarıdır.
3 derleme, 2 soundtrack olmak üzere, toplam 17 albüme imza atan jay-jay johanson, hala büyük bir aşkla müzik çalışmalarına devam etmektedir. paranoid adlı yeni albüm yolda.
edit: ben de en sevdiğim parçasını bırakayım:
on the radio!