schopenhauer'un hakkında pek çok yerde "en önemli eserim" diye bahsettiği kitabıdır. eserin türkçe ismi istenç ve tasarım olarak dünya olmalıyken, çevirmeni levent özşar özet çevirisinde isteme ve tasarım olarak dünya ismini tercih etmiştir. evet yanlış duymadınız, türkçeye sadece özet olarak çevrilmiştir. tam metninin çevirisinin olmayışı türk edebiyatı için büyük kayıptır.
bir cumhuriyetin kuruluş yıllarında dil devrimi kapsamında çeviri faaliyetlerine verilen öneme bakıyorum; madame bovary'yi çevirmeyi bitiremeden hayata veda eden nurullah ataç'ın çalışmasını devralan sabri esat siyavuşgil'in, okurlar iki çevirmen arasındaki dil geçişini hissetmesinler diye kendi dilini nurullah ataç'ınkine benzetmeye çalışmasını görüyorum, bir de yaşadığım bilgi çağında the world as will and representation gibi kült bir eserin kıytırık özet çevirisine bakıyorum, ülkede bozulmayan bir şey kaldı mı diye hayattan soğuyorum.
kötü dost insanı mal sahibi eder hesabı, işe yaramaz çevirmenler ve yayın evleri de ingilizce sahibi etti beni, ilime irfana doydum yokluktan.