1936 yılında 195 öğrenci ile eğitim hayatına başlayan fakülte. sanırım en çok ünlü çıkaran bölümleri tarih bölümü ve tiyatro bölümü.
binası bruno taut'un tasarımıdır. hermann jansen pek sevmemiş ama bu tasarımı. ben de hapishaneye benzetiyordum.*
aslında binanın sıkıntısı az öğrenciye göre yapılmış olması. biraz daha az öğrencisi olsa hakikaten güzel bir ortam olurmuş aslında.
ülkücüler daha çok istasyon tarafındaki kantinde takılırken, solcular orta bahçede takılır. iki gruba da ait olmayanlar eski matbaanın yerine açılan cafede takılır. ben şahsen üçüne de pek takılmadım. bir defa ülkücülerin kantininde takıldım. arada sırada da orta bahçede ve matbaa cafe'de takıldım. ama eğitim hayatımın büyük bölümü kütüphanesinde geçti.
kütüphanesi beni epey tatmin etse de, tek şikayetçi olduğum kısmı fransızca kitapların çokluğu ve fransızca'dan başka ingilizce harici dillerde kitapların az olması. elbette türkçe çeviriler de mevcut ama yabancı yazarların türkçe çevirilerini okumaktan mümkün olduğu kadar kaçınıyorum. bir de nedense kore kültürü ile ilgili kitaplar çin ve japon kültürü ile ilgili kitaplardan daha fazlaydı. sanırım koreliler epey kitap bağışlamış zamanında. müzik kitaplığında bile kore müziğine dair (k-pop değil yanlış anlaşılmasın. kendi sanat müzikleri.) epey kitapla karşılaşmıştım.