1. birkaç ay önce bu konuyla ilgili yapılan açıklamayı doğrulayan, şu an için 6,8 büyüklüğünde gibi görünen, ancak sonradan güncellenme ihtimali olan deprem. geçmiş olsun izmir.

    ayrıca lütfen (bkz: ), çünkü yine karışmaya başlamış iki kavram.

    ne yazık ki deprem söz konusu olduğunda, tek riskli bölge istanbul'muş gibi bir tavır var ülkede, ama izmir'in de bu konuda pek geri kalır yanı yok. tıpkı ülkenin diğer bölgeleri gibi...

    bakınız
    her tarafı 1. derece riskli, gördüğünüz gibi.

    bu ülkenin yapay gündemlerle kaybettiği vakitleri düzgün harcasak ne kadar çok sorunu çözebilirdik oysa... bu deprem son olmayacak bu coğrafyada, bunu biliyoruz ama hâlâ aynı tas, aynı hamam... insan üzülüyor.
    #223854 kokosh | 4 yıl önce
    0doğa olayı 
  2. kandilli'nin 6,6 dediği ama hissedenlerin en az 7 civarında olduğunu bildiği deprem.

    izmir'de konuşmadığım az kişi kaldı çevremde. toplamda 50'ye yakın apartmanın dümdüz olduğunu anladım. illa ki ölü de vardır. penguen kanallarda gösterilenlere pek inanmayın. izmir depreme alışkındır ama bu beni bile korkuttu. '90'larda olan bi' deprem daha vardı böyle. ana bacı dümdüz küfürler ederek sokağa koşturan, ağlayan insanları net olarak hatırlıyorum. bugünkü deprem de aynı etkiye sahipti. herkes sokakta, titriyor, konuşamıyor, altyapılarına sıçtığım operatörler hizmet vermiyor, arabaya atlayıp kaçmaya çalışanlar anahtarın nerede olduğunu bilemiyor. berbattı ortam.

    depremin 10-15 saniye sürdüğü de koca bir yalan. en az 30-35 saniye olduğundan eminim. zaten ilk 10 saniyesi "şimdi geçer" şeklinde değerlendirilir burada, panik de yapılmaz. ama bu denli uzun süren bir deprem, şiddetinden bağımsız olarak herkesi paniğe teşvik eder. umarım yıkılan apartmanların altında kalan çok insan olmaz. bayraklı civarında elektrik yok. buca'da yolların bazılarının yarıldığını da duydum.

    depremi hisseden herkese geçmiş olsun. şu ana kadarki artçıları 15 adet ve ortalama 4,0. daha büyük bir deprem birkaç gün içinde olursa, daha çok apartman dümdüz olur. odin'den yardım dilenmektense, en azından anamızı, babamızı, eşimizi, dostumuzu arayabilecek bir telefon hattı bile sağlayamayan sıçtığımın şirketlerine küfür edin.

    edit: penguen kanalların anlattığı, söylediği şeylere pek inanmayın. izmir, manisa, aydın, denizli gibi yerlerde eşiniz, dostunuz varsa, onlardan bilgi alın.

    edit son: 35 saniye sürdüğünün kanıtı: mobile.twitter.com/...

    edit son 1: enkazın altında annesi, babası olan arkadaşların haberleri de geliyor. Televizyondan haber izlemeyin!
    #223861 lake of the hell | 4 yıl önce
    4doğa olayı 
  3. Buca'da bir kıyafet mağazasında çalışıyorum deprem anında ürün değiştirmek için ısrar eden "şu işlemi tamamlayalım çıkarız" deyen, deprem sonrası mağaza açılacak mı diye kapının önünde bekleyenler var, toplumca ruh sağlığımız iyi değil gerçekten...
    #223859 isthatnotokey | 4 yıl önce
    0doğa olayı 
  4. her gün sanırım 16:00 civarında izmir ulaşım merkezi (izum)'da yaklaşık yarım saat süren, katılan gazetecilerin de sorularını cevapladığı, günlük rapor olarak tanımlanabilecek açıklamalar yapıyor. bu video da anında belediyenin hesaplarına yükleniyor (açıklamaları canlı olarak da izleyebiliyorsunuz).

    dünkü açıklamasını buradan izleyebilirsiniz. bugünkü de şurada . güncel açıklamalarında birkaç başlık var, notlar da aldım; onları yazayım, siz de bilin.

    - 350 binden fazla maske, 25 bin civarı battaniye, 20 binden fazla bebek maması, 2 bin 500 civarı çadır, 7 bine yakın uyku tulumu (1 günde toplanmış) var. önemli eksik malzemelerin listesi de şöyle: pil, kamp sandalyesi, pilli aydınlatma, tüplü dış mekan ısıtıcısı, yatak. bunlardan başka aklınıza gelen bütün her şeyin ciddi boyutta eksik olmadığı açıklandı.

    - pandemi nedeniyle 2. el kıyafet kabul edilmiyor. satın alacağınız kıyafetleri göndermeniz gerek (ilgili tweet )

    - belediyenin ve uygulamalarıyla 4 ana başlık ta maddi olarak yardım gönderebiliyorsunuz: gıda paketi, elimi tutar mısın yemeği, uyku tulumu paketi ve hijyen paketi. bizizmir yoğunluktan ötürü biraz geç açılabiliyor, sabredin.

    - şu ana kadar 4424 ev tespiti yapılmış: 3903 hasarsız, 397 az hasarlı, 66 orta hasarlı, 42 ağır hasarlı, 7 yıkık ve 7 acil yıkılması gereken bina (edit: toplayınca 2 bina eksik çıkıyor, şimdi anladım ben de). "televizyonda sürekli döndürülen 4 apartmanla sınırlı değil bu durum" diye ilk günden beri bağırıyordum. bunun kanıtını benim yerime soyer vermiş.

    - yapılması planlanan bir konteynerkentten bahsediliyor. çevre ve şehircilik bakanlığı yapacak burayı. belediye doğançay mezarlığının yukarısındaki parseli önermiş ama karar bakanlığın. 1 ay içinde karar çıkacakmış.

    - tmmob gibi meslek odalarının katılımı şu an için yok ama illa ki olacak. süreç uzun. 1992-1999 arasında yapılan çürük binaların çoğunda sıkıntı olduğunu, '99 gölcük depreminden sonra çıkartılan deprem yönetmeliğinden önce ruhsat almış binalarla ilgili bir düzenleme hazırlayıp meclise sunulacağını, deprem vergilerinden ya da farklı bir ödenekten masrafları karşılanmak üzere bu binalarla ilgili iyileştirme ya da yıkım ve yerine yeni bina yapımının işleyişe sokulacağından bahsetti. bütün ülkede kentsel dönüşümün rutsatsız binalar üzerinden ilerlediğini de söyledi.

    - ağır hasar alan '92-'99 arasında yapılmış bu binaların yapı deformasyonu içerdiğini, demir donatılarının zayıf olduğunu ve sıvalarının deniz kumu içerdiğini de anlattı. binaların giriş katlarında konuşlandırılan market ve spor salonu gibi yapıların bina deformasyonunu bilinçli olarak yaptıklarını da öğrendik dedi. ama belediyenin kendiliğinden de, ihbarla da bu binaları yıkma yetkisi yok; bütün yetki çevre ve şehircilik bakanlığında.

    - bu depremden aylar önce toplum sağlığı daire başkanlığı ve deprem daire başkanlığı kurulduğunu da anlattı.

    - depremden sonraki ilk saatlerde ulaşım hatlarındaki ve su kanallarındaki 20 noktada küçük bakım çalışmaları yaptıklarını, bu hat ve kanalların depremden ciddi boyutlarda etkilenmediğini de anlattı.

    doğru bilgiyi haberlerden almanız im-kan-sız. mucizeler üzerinden haber yapmayı meslek düsturu haline getirmiş penguen medyadan uzak durun, resmi bilgi almak istiyorsanız, her gün en az yarım saat süren şekilde bilgi veren soyer'i izleyin/dinleyin.
    #224629 lake of the hell | 4 yıl önce
    0doğa olayı 
  5. Az önce mansuroğlu mahallesinden döndüm. Yardım için gitmiştim.. Söyleyebileceğim tek şey şu ki insanoğlu çeşit çeşit. Çadırlardaki teyzelerle konuştum her şeyimiz bol bol var dediler. İnsanlar akın akın ellerinde torbalarla bir yerlere gidiyorlardı.
    Diğer yandan da Suriyelilern yardımlara dadandığını söyleyen görevlilerle konuştum.
    Başka yerde depremzedelere gelen ayranları torba torba çalıp dükkanına götüren biri...
    Sokakta evini terk etmiş hayvanlar..
    Çok korkunç gerçekten. Yardımlar şimdilik epey olmuş, ihtiyaç yok diyor yetkililer ama özelden ihtiyacı olduğunu bildiğiniz birileri varsa lütfen mesaj atın.
    En önemli ihtiyaç şu an; çadırların zemini toprak olduğu için oralara koyacak şilte, mat vs şeyler. İkinci el olmayan kıyafetler çünkü gece çok soğuk oluyor.
    Ben mahalle aralarındaki çadırları dolaştım, evlerin hali gerçekten çok üzücü, dilerim böyle üzüntüleri bir daha yaşamayız.
    Sokaklarda yaşayan hayvanlar için, sokağa kaçmış hayvanlar için de bir şeyler yapmak lazım.
    Bir de sosyal medya hesaplarınızran paylaşırsanız çok iyi olur izmirliler; arabaları sokak ortasına bırakıp film izler gibi etrafı izlemesin insanlar. Bugün sokak ortasındaki bir arabayı ambulans geçemediği için onlarca kişi kaldırıp başka yere koymak zorunda kaldılar. Yazıktır.
    İzmir'deyim, birilerine yardım etmek istiyorum gerçekten çok çok üzgünüm, bildiğiniz birileri olursa lütfen bana haber verin.
    Tanım da yapalım, bizleri kahrederken insanlara hayret etmemize sebep olan deprem.

    Edit: ayrıca bu izmir deprem değildir.en çok etkilenen yer izmir tabii ki ancak İzmir'e 80 km uzaklıkta ve denizde olan tuzla ya da sisam fayının depremidir. Çok şükür ki izmir depremi değildir, çünkü izmir fayında böyle bir deprem olduğunu düşünmek istemiyorum gerçekten. O yüzden ege denzi depremi demek daha doğru olur.
    #224384 oturanbalik | 4 yıl önce
    0doğa olayı 
  6. üzerinden 4 günden fazla geçmiş deprem.

    cumartesi günü de özkanlar-manavkuyu arasına gitmiştim, bugün de gittim. hem gözlemlerimi yazayım hem de soyer'in bugünkü izum yayını nı özetleyeyim istedim. linki çok kötü yüklemişler, sık sık takılıyor. özetini şuradan okuyabilirsiniz.

    - bölge metro istasyonundan inip ankara caddesi üzerinden manavkuyu'ya doğru ilerlediğinizde, yola bakan apartmanların yarısından fazlasının hasarlı ve/veya ağır hasarlı olduğunu görüyorsunuz. kiminin birinci kat balkonunun tabanı yok, kiminin köşelerinden kopan parçalar nedeniyle tuğlaları görünüyor, kiminin giriş kapısı apartmana giriş-çıkışı kapatacak kadar içe ya da öne çökmüş, kimi dışarıdan net bir şekilde görülebilecek halde enine ve derin çatlaklarla dolu. zaten polis kordonu olan bu apartmanlara giriş ve çıkış yapılmıyor.

    - manavkuyu-özkanlar arasında da hasarlı en az 12 apartman saydım. bazılarında polis kordonu varken, bazılarında içeride oturanlar da vardı. asıl yıkım bu alanda zaten.

    - doğanlar apartmanı civarındaki her parkımsı yerde gırla çadır var. apartmanın enkazı ben oradayken kaldırılıyordu. enkazdan yaşam beklenmediğini anlamak mümkün. gene de, umarım sağ çıkarılan olur.

    - çadır alanlarının 3'ünü gezebildim. ısınmanın sorun olmaması için konulmuş variller her çadırın önünde vardı. 4-5 yerde lokma dökülüyordu, bayraklı belediyesi'nin taziye çadırını gördüm. bir depremzedenin de çadırının önüne elektronik davul setini kurduğunu gördüm.

    - yiyecek, içme suyu, ısınma, battaniye ve yatak sorunu hemen hemen hiç yok. yatak kısmında küçük problemler oluyor ama ilk günkü kadar büyük bir eksiklik değil. bazı depremzedelerin pil ve aydınlatma sorunu ise devam ediyor.

    - çoğu amatör videoda gördüğüm "yardım koordinasyonu" sorunu ve "çadırlarda kalanların hepsi evi yıkılmış olan vatandaşlar değil" söylemi ile ilgili de bir şeyler yazmak isterim. yardımların koordinasyonu büyük katılımın olduğu ilk 2 gün kaosa yakın bir seviyede seyretmiş. dünden beri ise, hem ihtiyaç listelerinin gün gün değişebilmesinden ötürü hem de temel ihtiyaçların büyük kısmının tedarik edilebilir seviyeye çekilmesi sayesinde bu alanda bir sorun görmedim. yaşadıkları dairelerin bulunduğu apartmanlarda çatlaklar bulunan vatandaşlar ise korkuyor. kendileriyle konuşmasanız bile, gözlerinden bunu anlayabiliyorsunuz. manavkuyu kısmındaki çoğu binanın sağlamlık raporları tamamlanmış ancak buradaki sorun, az hasarlı denilen binaların ne olacağı. belediyeye bunu soranlar da olmuş ve aldıkları cevap "birkaç hafta beklemeniz gerekecek, süreç uzayabilir". yani, evi yıkılmamasına rağmen çadırda kalmak zorunda olan vatandaşlar için kışın başları zor geçecek.

    - soyer'in bugünkü izum açıklamasında, hasar tespiti yapılmış bina sayısının 11 binin üzerine çıktığını söylediğini okudum. bunlar araında orta hasarlı, ağır hasarlı ve yıkılmış olanlarının toplamı 350 civarı. özkanlar-manavkuyu arasındaki hasarlı binalar en fazla 8 katlı, en az 4 katlı. evsiz kalmış insan sayısını hane başına düşen insan sayısını 2 alarak hesapladığınızda bile, en az 5 bin civarı insanın evsiz kalmış ve kalacak olduğunu anlıyorsunuz (her apartman 6 kat, her kat 2 daire, 12x350=4200). soyer'in bugünkü konuşmasında altını birkaç kere çizdiği "sürdürülebilir yardım" kısmı bu yüzden önemli çünkü bu en az 5 bin civarı insanın bir kısmı aylarla ölçülebilen süreler boyunca çadırda kalma tehlikesi altında. şu anda yeterli olan battaniye sayısı, 1 ay sonra izmir ayazı geceleri eksi derecelere düşürdüğünde yetersiz kalabilir. bu yüzden, yardım kampanyalarını takip etmek ve maddi durum elverdiğince de desteklemek şart.

    - belediye yeni bir yardım kampanyası başlatarak kira bedeli yardımı ya da evim kullanılsın seçeneği getirmiş (bir kira bir yuva ). çadırda kalan insan sayısını 1 ay içinde en aza düşürmek için iyi bir yol.

    izmir böyle bir depremle bile yıkılıp mahvolmaz. düşer, sendeler ama ayağa kalkmasını da bilir. önemli olan sendelemiş olanlarla omuz omuza ve hep birlikte ayağa kalkmak.
    #224922 lake of the hell | 4 yıl önce
    0doğa olayı 
  7. üzerinden 6 gün geçmiş olan deprem. birçoğunuz unuttunuz, günlük hayatlarınıza döndünüz bile. normal tabii, hayat devam ediyor ama ateş de düştüğü yeri yakıyor.

    acil yardım kalemlerinin gün gün değişebildiğinden bahsetmiştim. durum halen böyle. genel olarak eksiklik çekilen bir şey yok gibi görünüyor. kızılay'ın her çadırın ihtiyacını anlık olarak öğrenebileceği kadar çok elemanı olduğunu görmek güzel. buradaki bütün stklarla birlikte, toplamda 10 bine yakın saha personeli olduğunu biliyorum. dün ile birlikte arama kurtarma çalışmaları bitti, enkaz kaldırma işleri ise bir süre daha devam edecek.

    - soyer'in dünkü izum canlı yayını burada .

    - 6 gün içinde toplamda 750 binden fazla maske dağıtılmış olması, korona ile ilgili "dikkat edilmiyor" söylentilerini boşa çıkarmış durumda. çadırda kalan mesakesiz depremzede görmedim.

    - "bir kira bir yuva" kampanyası'nda dün itibariyle 10 milyon lira toplanmıştı (bugün 20 milyon liraya yakın bir tutar var). 1000'in üzerinde insana kira ve/veya ev desteği verilmiş durumda (link ).

    - soyer "ağır hasarlı, yıkık ya da acil olarak yıkılacak bina sayısı 4 bine yakın hane olduğunu gösteriyor" dedi. acil yardım gereken insan sayısını buradan hesap edebilirsiniz. yukarıdaki 1000 sayısı henüz yeterli değil ama başlangıç için iyi.

    - depremden önce izmir'in simgesi olan hilton oteli'nin artık aynı isimle hizmet vermeyeceği ve geleceğinin belirsiz olduğunu aylar önce okuduk, gördük. belediyenin bu otel üzerindeki hissesi %23,5. ata holding ise büyük hissedar. belediyenin gayretiyle oteldeki 380 odanın tamamı 3 ay boyunca depremzedelere verilecek. ayrıca, uzundere'deki belediye bloklarının 56 dairesi de depremzedelere verilecek (4 blokta 56'şar daire varmış ama 3 blokta elektrik ve su bağlanması süreci biraz daha uzatacak). son olarak da, gaziemir semt garajı'nda da 25'er metrekarelik 58 barınma alanı varmış. belediye bunları da depremzedelerin kullanımına açacak. böylece, 650 civarı barınma alanı daha depremzedelere açılmış olacak (bu alanların yatak, ocak, fırın ve çamaşır makinesi ihtiyaçlarını da belediye temin edecek ve en az 1 yıl kira almayacak).

    - 3 bine yakın çadır olduğu bilgisi var. ilk sorun bu insanları çadırlardan çıkarıp yerleşik düzene geçirmek. yağmur ve kış başlamadan çadırların boşaltılması ilk amaç.

    - istanbul ve ankara'daki belediyelere yapılan gibi, toplanan yardım paralarına el konulma endişesi olanların tepkilerini de okuduğunu söyledi soyer. paranın belediye olarak toplanmadığını, belediyenin sadece aracı olduğunu, paranın aslında ortada olmadığını da söyledi. "ben bile para görmüyorum" dedi hatta. böyle bir kaygı ve şüphe olmaması gerekiyor zaten. belediyenin depremzedeleri yerleştireceği hilton, uzundere ve gaziemir'deki alanların depreme dayanıklı olup olmadığı da sorulmuş. "tünel kalıp" denilen, yüksek teknolojili bir sistemle inşa edilen bu alanların deprem sağlamlık testinden de geçtiğini anlattı.

    - kampanyaları büyütmekten başka çare yok. evsiz kalan vatandaşların binalarının karşılığının bulunması gerekiyor. soyer, milletvekillerine de seslenmiş ve her birinin 1 aileye sahip çıkmasını adeta dilenmiş. kış yaklaşırken vatandaşların çadırda bırakılmaması gerektiğini de eklemiş. gönüllülük bitmedi; asıl şimdi devam etmek zorunda.

    - yıkılan binaların olduğu yerlere 2 bin konut yapılacak, 3 bin konut da yenişehir hastanesi'nin arkasındaki boş alana yapılacak.

    bugüne kadar verilen desteklerin devam etmesi lazım. "verdik, gönderdik; bitti" diye bir şey yok. amerika seçimi, öykü serter, entelektüellik, tendyol, şarkılar bir süre daha bekleyebilir, bir süre daha tepkisiz bırakılabilir. boşverdiğinizde değil, unuttuğunuzda insanlığınızı kaybedersiniz. unutmayın lütfen.
    #225247 lake of the hell | 4 yıl önce
    0doğa olayı 
  8. yaklaşık 1 saat sonra üzerinden tam 1 hafta geçmiş olacak afet.

    - tunç soyer'in dün son kez düzenli olarak yaptığı izum konuşması burada (bundan sonra, ihtyaç halinde bu konuşmaları yapacağını söylemiş).

    - 4 bine yakın eve ihtiyacı olan depremzede olduğunu biliyorduk. büyükşehir belediyenin kampanyaları ve devletin katkılarıyla bunun yaklaşık 3 binine ev bulunmuş durumda.

    - büyükşehir belediyenin kampanyalarıyla toplanan yardımın maddi tutarı yaklaşık 40 milyon lira (bir kira bir yuva+halkın bakkalı).

    - soyer dünkü yarım saatlik konuşmasının ilk 8 dakikasında "bu yardımlaşma ruhu unutulmamalı, asıl iş şimdi başlıyor" da demiş. aynı şeyi ben de dün yazmıştım: desteklerin devam etmesi lazım, izmir'i unutmayın.

    - adalet, bayraklı, mansuroğlu ve manavkuyu mahallelerinde hasar tespit çalışması tamamlanan bina sayısı 36 bin (neredeyse 4 bini kullanılamaz halde). buca, karşıyaka ve bornova'da da hasarlı bina sayısı var, tespitler devam ediyormuş. hasar tespiti ve sağlamlık raporunu 1000'e yakın personel yapıyormuş. şu ana kadar bornova'da %20, karşıyaka'da %15 civarında tespit çalışması yapılmış.

    - reformun sadece kentsel dönüşümle bitmeyeceği, yerel ile merkezi yönetim arasındaki iş bölümünün farklı bir yöntemle çözülmesinin şart olduğu; ilçe belediyesinin, büyükşehir belediyesinin, mülki amirin, bakanlığın yetkilerinin karmakarışık olduğu, hızlı hareket edebilmek için deprem yönetmeliğinin sınırlarının yerel yönetimler özelinde daha da genişletilmesi gerektiği, imar ve ruhsat konularının güncellenmesi gerektiği önemli noktardan bazıları. biraz araştırdığında her sade vatandaşın da ulaşacağı sorunlardan biri olan imar mevzuatı 1928 çıkışlı, 1985'te geniş ölçekte değiştirilmiş. 2018'deki oldukça küçük değişiklikler haricinde, bir daha değişikliğe uğramamış. yetki karmaşıklığının nedenlerinden biri de bu çağ dışı imar kanunu zaten (link ).

    - soyer, belediyenin imkan ve yetkileri dahilinde yapılmış, yapılmakta olan ve ihaleye çıkılmış 10 bin civarı binanın kentsel dönüşümde olduğunu da söylemiş. 10 milyon liranın üzerinde kaynak ayırdıklarını da belirtmiş.

    - 12-13 kasım'da izmir'de deprem çalıştayı yapılacak, ülkenin bütün akademisyenlerinin katılması bekleniyor.

    - orta hasarlı bina tespitinde büyük sorunlar var. soyer de bakana "bu binalarla ilgili yıkım kararı nasıl verilecek?" diye sormuş. sadece 2 kategori olmalıyken ("yıkılmalı", "içinde oturmaya elverişli"), ağır, orta, hafif diye 3'e bölmenin anlamsızlığı üzerinden, şu anda orta hasarlı raporu verilmiş binalarda oturmak istemeyen vatandaşların ne yapacağı da belirsiz. bakanın soyer'e söyledikleri aynen şunlar: "bizim mevzuatımız bize sadece ağır hasarlılarla ilgili bir yük yüklüyor. orta hasarlılar teknik güçlendirmeyle ayakta kalmaya devam etmesi mümkün olan yapılardır. mevzuat böyle diyor". süreç şöyle işleyecek: ağır hasarlılarla ilgili raporlar tutulacak ve vatandaşın itiraz hakkı olacak. ardından, itiraza göre tekrar değerlendirme yapılacak. bir kira bir yuva kampanyasının sürekli halde tutulma nedeni de, orta hasarlı evlerin şu andaki çözümsüzlüğü gibi sorunlarda yardım eli uzatabilmek. soyer bu noktayı güzel açıklamış çünkü orta hasarlı raporu verilen 2 arkadaşım var. evlerine girmeyecekler ama evlerinden de çıkıp nereye gideceklerini, ne yapacaklarını pek bilmiyorlar. rapordan sonra bundan sonrasının nasıl işleyeceğini sordukları bakanlık çalışanları da birkaç hafta beklemeleri gerektiğini söylemişti. bu sürenin nedeni, itiraz hakkının başlayacak olmasıyla ilgiliymiş. benim anladığım bu.

    - soyer, sanayi odalarının başlattığı birlikten izmir doğar kampanyasının da en büyük destekçisinin gene belediye olacağını söylemiş. bu noktada belediyenin genellikle gıda, hijyen ve barınmaya yönelik acil yardımları giderebileceği, sürecin devamında illa ki ortaya çıkacak yol yapımı, kanalizasyon, içme suyu taşınması gibi masraflı işlerde ise odaların topladıkları yardımın ciddi boyutta önemli olacağını belirtmiş.

    - bunadığı belli olan bir parti başkanının izmir'deki depremin etkilerini yok sayarak, küfreder gibi yaptığı "chp belediyeciliği enkaz altında kaldı" açıklamasına soyer "bu felaket bile bizi birbirimize yakınlaştırmakta yeterli değilse, ben söyleyecek söz bulamıyorum" demiş.

    - yerel yönetimlerin yetkilerinin genişletilmesi konusunda da "bunun sonuna kadar takipçisi olacağız" demiş. eminim ki izmir'deki çoğu insan da bu yetki genişletmenin arkasında olacaktır.

    - çadır alanlarında bakanlığın poliklinikler kurduğu, eşrefpaşa hastanesi ve toplum sağlığı daire başkanlığı'nın dünden beri (çarşambadan beri) kontroller yaptığı da açıklandı. korona yayılma riski sebebiyle çadırların daha derli toplu ve büyük yerlere kurulması gerektiğini de söylemiş soyer. bence burada bahsetmek istediği, geniş alanda kontrol imkanının daha fazla olabileceği ile küçük alanlardaki çadırların ve tabii ki vatandaşların korona kontrollerinin sık yapılamayacağı endişesi.

    genel olarak, dev sorunların ve berbat belirsizliklerin olduğu belli. mevzuat değişiklikleri de şıp diye olmayacak. bir süre çadırlarda, konteynerlarda kalan vatandaşlar olacak. önemli olanın "bana olmadıysa, bana ne!" mantığına tutunmamak olduğunu idrak eden insanlarla hepimiz bir olmak zorundayız. bu afetin yıkıcı ve üzücü sonuçlarını ancak ve ancak böyle atlatabiliriz.
    #225540 lake of the hell | 4 yıl önce
    5doğa olayı 
  9. Yine ülke olarak haberleşme ağı ve elektrik dağıtımı konusunda beni şaşırtmamış olan doğal afet. Net 7 üzeri bu deprem. 93un daha siddetlisiydi. Kimse 6.5 demesin, ağır söverim. mesaj atan herkese çok teşekkür ederim. Dükkanda biraz daha ciddi, evde daha az maddi hasarimiz var hepsi o. Yalniz etrafımızda cok fazla bina yıkıldı. Maalesef ölüm haberleri de aldik. Hala elektrik yok, bu entryyi de 1 saattir iletmeye çalışıyorum. Hepimize gelmis, gecmis olsun. Ara ara ses ederim.
    #223894 mangetsu | 4 yıl önce
    11doğa olayı 
  10. hazırlamanın ne kadar önemli olduğunu, binaların sağlamlık kontrolünün yaptırılmasının "en öncelikli" iş olduğunu, dolapların duvarlara sabitlenmesinin, kapakların sarsıntılarda açılmayacak olmasının, dolap üzerine hurç, geçiş yolları üzerine rulo halı konmaması gerektiğinin, saklanma ve tahliye planlarının depremden önce kafada tasarlanmasının ne kadar faydalı olduğunu gösteren doğa olayıdır. Dikey yerine yatay mimariye prim verilmesi gerekmektedir. Bugün İzmir depremi ile kendini tekrar hatırlatmıştır.

    Öte yandan DASK yaptırmaktan kaçınılmaması gerekiyor. Elazığ depreminde gördüğümüz üzere, DASK'ı olmayanlar ne yazık ki hala sokaklarda, konteynerlerde, konu komşuda akrabada ikamet etmek durumunda kalıyor.

    Küçük önlemlerin bizi hayata bağladığını unutmamak gerek.
    #223913 vienna ghost | 4 yıl önce
    0doğa olayı 
  11. bugün, bayraklı belediyesi'nin, biz sakinleri için, sms ile bilgilendirme broşür dosyası gönderdiği doğa felaketi.
    broşür çevre ve şehircilik bakanlığı tarafından hazırlanmış ve bayraklı belediyesi ile izmir büyükşehir belediyesi tarafından da ilavelerle desteklenmiş.
    afet sonrası yapılması gerekenleri özetlemişler, yapılan çalışmalar ve desteklerle ilgili de bilgi akışı yapmışlar.
    yararlı olmuş.

    göz atmak isteyenler için
    #225704 mangetsu | 4 yıl önce
    1doğa olayı 
  12. haftaya pazar 2. yıl dönümü olacak deprem. resmi rakamlara göre 119 insan hayatını kaybetti, 1053 insan da yaralandı. "10 saniye sürdü" haberleri de mobese ve güvenlik kameraları sayesinde yalanlandı. aşağıda vereceğim linklerden görebileceğiniz üzere 35 ile 40 saniye arası bir süre boyunca devam etmiştir.

    en geç her 6 ayda 1 aklıma geliyor. kendi yaşadıklarımı unutayım diye haberlerde göçük altından kurtarılanların röportajlarını izliyor, anlattıklarını okuyorum. daha kötü oluyorum tabii ama kendimi unutuyorum en azından. kulzos çatısı altında yaptığımız oyuncak yardımını bile sonrasında takip etmedim, edemedim. videosuyla birlikte sizin de görebildiğiniz çadır alanları artık yok. kim bilir oyuncakları ellerine teslim edilmiş çocukların hayatı bu 2 yılda nasıl gelişti ya da hangi yönde kötüye gitti?

    linklere geçeyim, kendi hezeyanlarımı unutayım gene:

    - bayraklı'daki bir gökdelenin üst katlarında bulunan bir reklam ajansının içindeki ile başlayan güvenlik kamerası görüntüleri : 8. dakikadan sonra görülen ve sanırım bir yedek parça dükkanının içindeki görüntüler, durumun korkunçluğunu net bir şekilde ortaya koyuyor. videodaki son görüntü olan bir restoran mutfağındaki kaos da baya korkutucu.

    - depremin ardından 112'ye gelen çağrıların bazılarının ses kayıtları : insanların kendi canları için değil, yanlarındaki çocukların ebeveynlerine haber vermek için çırpınmaları tüylerimi diken diken ediyor. videoyu yarısına kadar izleyin/dinleyin. sonrası "biz kurtardık" egosundan başka bi' şey değil.

    - depremden 1 gün sonraki atv ana haber'de gösterilen kamera kayıtları : ders çalışan çocukların olduğu evin içindeki görüntülerde, babanın soğukkanlılığını takdir etmemek mümkün değil. deprem devam ederken ağlamaya başlamak da, sadece çocuklara has bir durum değildi. tam bir sinir boşalması, güvenlik hissinin sıfırlanması bence.

    - izmir'in birçok yerindeki mobese kayıtlarının derlenmiş hali : özellikle duran arabaların içinde bulunan insanların arabaların sarsıntısından dolayı yola fırlamaları, depremi 6,6 olarak açıklayan afad'ın ikiyüzlülüğünü de gösteriyor. yazılı olmasa da uyulan bir kural olarak "doğal afet gerçekleştiğinde, afet bölgesi oluşturulur ve o bölgede olağanüstü hal ilan edilir. her türlü gereksinim devlet tarafından karşılanır" durumu izmir'de olmadı. bi' çeşit teamül gibi olan 7,0 ve üzerindeki şiddetteki depremlerde bu uygulanıyor. emsc ve usgs, revizyon sonrasında bile depremi 7,1'de tutmuştu. bizde ise afad 6,9'dan 6,6'ya indirdi, kandilli de buna uyarak aynı sayıları verdi.

    - birkaç güvenlik kamerası görüntüleri : evde yakalanan çocuğun önce "geçer şimdi" tepkisizliği, sarsıntının gittikçe artmasından sonra ise panik halinde kaçışması; depremi kapalı bir alanda hisseden herkesin yaptığıydı.

    - ameliyathanede depreme yakalanan sağlık personelleri : ameliyatı gerçekleştiren doktorun müthiş soğukkanlılığı, buna rağmen hemşirelerin ortamdan kaçmak için her yolu denemesi dikkat çekici. özellikle koridorda yere çöken 2 hemşirenin olduğu bölüm dikkatli izlenirse, hastanenin içinde çok fazla etkili olmayan depremin süresi hakkında da gerçek bilgiye ulaşabilirsiniz. bakacağınız yerler; soldaki ayna, aynanın altındaki lavabolara düşen teçhizatlar, yerdeki hemşirelerin sağında ve solunda olan tekerlekli şeylerin sarsılma süresi. arkasındaki duvarla birlikte ayna esniyor ya, ayna.

    - göçük altından çıkartılan inci okan'ın arama kurtarma ekipleriyle olan konuşması : bu kızcağızın depremden sonraki hayatı iyiye gitmiş: ayaklarını hiç kullanamaz, desteksiz adım bile atamazken, aylar süren fizyoterapi sayesinde sorunsuz yürümeye başlamış. "ayaklarıma dikkat et" diye bağırmasının nedeninin de, aslında ayaklarını hissetmemesi ve eğer ayaklarına bi' şey düşerse bunu anlamayacak olmasından duyduğu korku olduğunu belirtmişti.

    - 30 insana mezar olan emrah apartmanı'nın yıkılma anı : kameranın sol üst tarafına bakacaksınız sürekli. ilk 15 saniyesinde depremin hafif seyrettiğini, sonra duracakmış gibi yavaşlayan sarsıntının bir anda eskisinden daha da büyük ve ani bir zelzeleye dönüştüğünü, bu ikinci artçı olarak özetlenebilecek olan sallantının da apartmanı olduğu yere çöktürdüğünü göreceksiniz. ağır hasarlı ya da yıkılan apartmanlarda depreme yakalanmış olanların söylediklerindeki benzer nokta da, ikinci sarsıntının içinde bulundukları binaları yok ettiği zaten. bu yüzden "eğer 10-15 saniye daha devam etseydi, ne özkanlar ne bayraklı bugün ayakta olabilirdi" diyenlerin haklılık payı olduğunu düşünmeye devam ediyorum.

    - 4 twitch yayıncısının deprem anında yaşadıkları : özellikle pelin'in aslında izmir'den uzakta yaşamasına rağmen depremi nasıl hissettiğini görmek önemli. "bitmiyor, durmuyor" diye biz de çok söylenmiştik içimizde. depremin üzerinden sadece saatler geçmişken, "10 saniye kadar sürdü" diye haber yaptılar bunu işte.

    - göçük altından çıkan arif emre nayman'ın hastanede verdiği röportaj : öncelikle gazeteciliğin bittiği nokta burası. anne ve babası ile birlikte evin içinde depreme yakalanmış, 2 ebeveynini aynı depremde henüz kaybetmiş bir çocuğa "neler hissettin, he?" diye sorulmaz. röportajı gerçekleştiren "tezcan ekizler" adını aklınızın bi' kenarına not edin bence. emre'nin soğukkanlılığı (veya atlatamadığı şoku) beni çok şaşırtmıştı. depremi anlatıyor, apartmanın eski durumunu anlatıyor, kendisinin göçükten nasıl kurtarıldığını anlatıyor. anlatıyor da, anlatıyor. unutmayın; henüz anne ve babasını kaybetmiş, 20 yaşında bir çocuk bu. instagram hesabına baktım. depremden sonra erasmus'la viyana'ya gitmiş, oradan fotoğraflar atmış. duyguları her yoğunlaştığında da annesi ve babasının fotoğrafını paylaşıp altına "sizi unutmayacağım, size layık bir evlat olmaya halâ çalışıyorum" yazmış. umarım iyi yerlere gelirsin emre.

    - bir ofiste depreme yakalananların görüntüleri : depremin yıkıcılığını en iyi ortaya koyan videolardan biri bu. ilk hafif sallantıda oturduğu yerden kalkan adamın ikinci dalgadan sonra kapının kolunu bile tutamayacak kadar sallanması, kadınların çığlıkları, apartmanın ara katındaki güvenlik kamerasının gösterdiği gibi merdivenlerdeki demir tutamaçların bile yerlerinden sökülebilecek kadar sallanması (kameranın kendi sarsıntısını durumun dışında bırakabiliyorsunuz çünkü demirlere odaklandığınızda merdivenlerin mermer olduğunu düşündüğüm basamakları da sallanıyor), apartmanın önündeki kameranın çektiği gibi herkesin apartmanlardan kaçışması korkunç.

    - depreme evin içinde yakalanan bir kedinin panik anları : yukarıda verdiğim 3. linkte gördüğünüz köpekler sadece havlıyordu. burada ise kedi kaçacak yer arayıp sürekli fikir değiştiriyor. evdekilerin çığlıklarından korkmuş olma ihtimali de var tabii. ders çalışan çocuklar bir yere kadar soğukkanlılıklarını korumuştu. köpeklerin daha az tepki göstermesinin nedeni de bu olabilir.

    yıkılan bazı apartmanların dava süreci halâ devam ediyor ama onu başka bir girdide özetleyeyim. kimi müteahhit öldüğü için yargılamanın çapı ve içeriği değişmiş; binaları yapanlar değil, yapımlarına izin verenlerin 6 aydan 2 yıla kadar yargılanması berbat bir hukuk katliamına işaret ediyor; oturdukları binalar yıkılanlara verilecek yeni binaların kuraları geçtiğimiz günlerde çekilmişti, çoğu açıkta kalmış. bunlardan bahsederim. şu oyuncakları verdiğimiz çocukların çadır alanlarına ne olduğunu da öğrenmeye çalışayım, en azından onların akıbetini bilmiş olalım.

    2 değil, 22 yıl bile geçse, nasıl unutulacağına dair hiçbir izmirlinin fikri olmayan bir depremdi, halâ da öyle. hafızamızda heyula gibi duruyor işte. gerçekleşebilecek bir benzerinden sonra yıkım açısından değil, psikolojik olarak nasıl toparlanabiliriz; bilmiyorum.

    edit: linklerin bazılarını çifter çifter vermişim, onları düzelttim.
    #281000 lake of the hell | 2 yıl önce
    4doğa olayı 
  13. Mw büyüklüğü olarak 6.8 olan bir deprem. Tek katlı ve prefabrik bir evde olmama rağmen aklım çıktı. Dün afet çantası başlığını okuyarak uykuya dalmıştım. Sonrasında bu çok korkunç oldu.
    Depremde ilk düşündüğüm umarım merkez üssü izmir'dir oldu. Buraya bunu yapan istanbul kaynaklıysa diye aklım çıktı.
    Arkadaşlar lütfen telefon şarjlarımızı dolduralım, deprem çantamızı hazır edelim, hayvanlarımızın tasma ve kafesleri hazır olsun.
    Arkadaş ve ailenizle telefonsuz buluşacağınız alanlar belirleyin. Artçılar sürecektir. İnternetten haberleşmeye çalışalım.
    İzmir'in durumu iyi görünmüyor pek, eski binaların çok olduğu yerlerden nasıl bilgi gelecek korkuyorum.
    Hepimize geçmiş olsun, izmir'den sevgiler.
    #223874 oturanbalik | 4 yıl önce
    0doğa olayı 
  14. Öncelikle izmir ve izmirli vatandaşlarımız olmak üzere depremi hisseden herkese çok geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

    Kayseri'den bildiriyorum: izmir barosu'na kayıtlı, evi/ofisi zarar görmüş ve önümüzdeki hafta ne yazık ki namüsait olan avukat meslektaşlarımızın kayseri adliyesindeki duruşma ve/veya icra takibi işlerinde bilabedel yardımcı olabilirim. Dua etmekten başka elimden böyle bir yardım gelebileceğini düşündüğüm için bu kararı aldım. Şayet böyle bir yardımlaşmaya ihtiyacı olan meslektaşlarım varsa ulaşırlarsa seve seve yardımcı olmaya çalışırım.
    0doğa olayı 
  15. hakkındaki haberlere çok az göz atabildim, ilk gün anksiyeteden (mansuroğlu mahallesi'nde beş yıl kadar yaşamıştım, yıkılan evlerin hepsi her gün önünden geçtiğim evlerdi, kendi eski evimin yıkılıp yıkılmadığına bakamadım bile, o mahallenin en eski ve en kötü görünen apartmanlarından biriydi) ve diğer günlerde bulantıdan. izleyiciyi sadece ağlatmaya, duygusal olarak sömürmeye yönelik hazırlanan canlı yayın politikası beni kusturmak üzereydi, tahammül edemedim, denk geldiğim her seferinde ağzım açık kaldı. onu da geçtim, o kadar çiğnendi ki tüm şu haberlerde, çok ilginç, nasıl bu kadar rahat ve pervasızca kullanıldı tüm bilgiler, bir kere mutfakta iş yaparken bari biraz bilgim olsun diye açtığım bir haberde ben haberleri açtığımda enkazdan kurtarılma çalışması devam eden küçük bir kızın, en yakın arkadaşına yazdığı mektubu okumuş spiker, yeni bitmiş. röeh artık. çocuk o an çaresiz diye, genel olarak yaşı küçük diye kişisel haklarından feragat etmiş olmuyor, bu ne cüret? yine travmatik, toplumca birlik olunması gereken, haber izleyen küçükleri ve konuyla ilgili önceden travmaları olan hassas kişileri korumaya yönelik bir yayın politikası izlenmesi gereken, özellikle medyada saygı çerçevesinde ve aklıselim bir halde yaklaşılması gereken bir olayda daha ekranlarda işin arabeskine, sömürüsüne, şovuna, yarışına vuruldu yani, içim fena halde bulandı.
    #224697 taro | 4 yıl önce
    0doğa olayı 
  16. 30 ekim izmir depremimden sonra ayyuka çıkan acınası bir durum var. herkesin elinde bir telefon, enkazdan kurtulanların fotoğraflarını çekme çabası, çıkarılan insanlara gereksiz sevgi gösterileri, kendi adını söyleyen kurtarma ekipleri, ben kurtardım diye neredeyse aralarında kavaga edecek itfayeciler, ne oluyo ya?

    ya bu nasıl bir profesyonelliktir anlamadım gitti. herkes, tanınmak, bilinmek, tv'ye çıkmak, istiyor, sosyal medyada paylaşacak malzeme arıyor. enkaz altında kalanları çıkarma çalışmalarında diklatimi çeken diğer husus ise işi yapan 3-5 kişi ama 3-5 kişinin başında en az 60-70 kişi var. tek bir noktaya kanalize olmak neden yani?

    al bak bu da kendi prsini yapmak için 3.5 yaşındaki bir depremzedeyi kullanıyor; mobile.twitter.com/...


    gerçi bakan öyle yaparsa normal görevli ne yapmaz. sonuç ortada.
    #224868 anton chigurh | 4 yıl önce
    0doğa olayı 
  17. Bulunduğum bölgede alttan gelen bir ses ile birlikte başlayan ve akabinde sakin sakin sallayan deprem. Bu sebeple çok uzaktan geldiğini anlayarak "eyvah allahım yardım et canı yanmasın kimsenin" dediğim sarsıntı. 5 dakika sonra öğrenecektim canım izmir'in başına gelenleri.

    böyle ortamlarda cahil cühela bir çok insan çıkacaktır. muhatap olmayın, almayın onları. bilinçsizce hem müslümanlığa leke sürdürtecekler hem de karşılarında ki insanları rencide edeceklerdir. Düşmeyin seviyelerine kapasiteleri o kadar.
    #224011 taklaatansincap | 4 yıl önce
    0doğa olayı 
  18. 1999 yalova depremini yaşamış ve çok net hatırlayan biri olarak, çok ucuz atlatıldığını düşündüğüm yıkıcı depremdir.

    haberlerden takip ettiğim kadarıyla yıkılan binaların çoğunun alt katındaki cafelerin dekorasyon amaçlı yaptıkları değişikliklerden dolayı yıkım gerçekleşmiş.

    yeni deprem yönetmeliği büyük ölçüde amacına ulaşmış gibi görünse de, evlerde ve dükkanlarda yapılan/yapılacak tadilatların bir şekilde denetlenmesi gerekiyor. bununla birlikte müteahhitler kentsel dönüşümü bir rant olarak görmeyi bırakmalı ve devlet desteği ile ev sahiplerine ek külfet getirmeden bu işi her kentte çözmelidir. deprem şiddeti 7'nin üzerine çıktığında türkiye'nin hiçbir yeri güvenli değil konya dahil.

    edit: 3 yaşındaki elif'in 65 saat sonra enkazdan kurtulması mucize sayılabilecek bir olaydır. Fakat beni asıl endişelendiren şey arama kurtarma çalışmalarının bazı enkazlarda aceleye getirildiği hissi. o binalarda belki hala canlı kalmayı başarabilmiş insanlar olabilir.
    #224133 kaztachimas | 4 yıl önce
    3doğa olayı 
  19. Yitip giden canların ardından 65 saat sonra enkazdan kurtarılan 3 yaşındaki Elif bebek,güne umutla başlamamızı sağladı.

    Not: Çocuklar ölmesin!
    #224517 verwest | 4 yıl önce
    0doğa olayı 
  20. emrah apartmanında, 14 yaşındaki idil şirin, depremden 58 saat sonra yaralı olarak kurtarılırken, kardeşi 9 yaşındaki ipek'in melek olduğu haberi geldi.
    abla; kardeşinin son anlarını, şok halinde anlattı; " benden su istedi, yüzü sıcacıktı, titremeye başladı, sonra ellerini ısırdı (kemirdi), yüzü birden buz gibi oldu"
    "yüzü birden buz gibi oldu" sözünün ne anlama geldiğini, dinleyen herkes anladı. küçücük ipek'in son anları; o beton yığınlarının ağırlığı gibi çöktü üzerimize.
    küçük ipek'e ve beton yığınları altında son nefesini veren tüm canlara, söyleyecek bir sözümüz, yerden kaldıracağımız bir başımız var mı? çürük binalara mahkum edilen, adeta kendi tabutlarına gönüllü yerleştirilen bu insanlara verecek bir cevabımız var mı?
    sorumlular aranıp bulunacak mı?
    bulunsa yargılanıp hesap sorulacak mı?
    aynı acıların yaşanmaması için önlemler alınacak mı?
    cevabımız muhtemelen hayır! daha önce olmadı bundan sonra da zor.
    işte bu yüzden; ipek'in son nefesinde ablasından isteyip bulamadığı o suyu içerken utanacağız, her yudumu; kuruyan boğazımızı serinletirken, tüm benliğimizi ateş gibi kavuracak!

    not: kategori doğa olayı olsa da gerçek türü; "cinayet"
    #224510 ritsa | 4 yıl önce
    0doğa olayı 
  21. Kaleydoskop gibi çevirdikçe başka acı taraflarını gördüğümüz, izmir'de meydana gelen felaket.
    Birçok yazar arkadaşım yıkımın getirdiği felaketleri paylaştı, aynı zamanda medyadan da acıyla takip ediyoruz.

    ancak yaşanan bir başka açıyı ve acıyı da çok yakından takip ediyorum ister istemez.
    home office çalışan abim 7 yaşındaki oğluyla deprem saatlerinde dışarıdalardı. düşünün bir cebinizde cüzdan telefon, yanınızda çocuğunuz, şort tişört dışarı çıkıyorsunuz. çıkış o çıkış.
    binada zarar var diyorlar, üniversitesinden ekip bekleniyor, binaya giriş yasak.
    elbette çok şanslılar, elbette bu çok önemli ama bu da bambaşka bir tarafı.
    ne alacaksın, nasıl alacaksın, ne kadar alacaksın.
    diş fırçası bile ne kadar lüks, akşam kafamızı koyduğumuz yastık, resmi belgelerin, belki paran, bir iki parça kıymetli eşyan... geç onları anıların, umutların...
    küçük çocuk tutturur robotum da robotum... ben onsuz uyuyamam.

    ilk iki gün arabada yattılar, şimdi bir arkadaşlarında kalıyorlar, bekliyoruz, bekliyorlar...
    kafalar o kadar temiz yanmış ki, abim telefonda diyor ki oğlanın hiç bebeklik resmi yok bende, hepsi evde, sende var değil mi bir iki tane, çocuğun bebekliği silinecek.
    sonra yarım saat sonra yine arıyor sevinçle elif çıktı elif, biliyordum içime doğmuştu diye.. hiç tanımadığı elif onun da çocuğu sanki...

    kaç bina yıktığını bilsek de, kaç hayat yıktığını bilmediğimiz bir depremdir ayrıca.. dokunduğu herkesi, -tıpkı avatar filmindeki ağaca bağlıymışız gibi- hepimizi kahreden bir felaket.

    ne acı ki enkazın üstünde yapışık saçlarıyla telefonla konuşan ruhsuzlar olduğu sürece, biz bu binalarda oturtulmaya, çalıştırılmaya devam edeceğiz ve bu filmde her rolde olacağız gibi görünüyor. ne zaman ki bir cesaret onlara bağlı kuyruklarımıza bir baltayla dalacağız işte o zaman kendi ağacımıza sahip olabileceğiz.

    www.youtube.com/...
    bu da japonya'daki 8,8 şiddetindeki deprem, arkadaşlar bilgisayarını falan tutuyor, haberi sunan da sarsıntı tokyo'da panik yarattı diyor. sarsıntı??
    #224661 la campanella | 4 yıl önce
    0doğa olayı 
  22. az önce büyükçekmece'de hissettiğim deprem, umarım çok büyük değildir çünkü burada hissettik. önce depremi istanbulda sandım fakat ufak bir araştırma ile izmir de olduğunu anladım.

    17 ağustos 1999'u akıllara getirmiştir, umarım öyle bir facia bir daha yaşamayız.,

    edit : deprem saat 14:51'de 7.1 büyüklüğünde seferihisar açıklarında meydana gelmiştir., umarım can kaybımız olmaz. kaynak veremiyorum çünkü telefonumda yurt dışı kaynaklı bir uygulama aracılığı ile gördüm.
    kullandığım uygulama Earthquake+ version 3.3.0 slava barouline
    edit 2 : çöken binalar olduğu ile alakalı veriler geldi, bütün herkesin iyi olmasını ve ölen kimse olmamasını diliyorum.

    (link: twitter.com/... : deprem ile alakalı video)

    edit 3: yeni görüntü geldi
    (link: mobile.twitter.com/... : twitter )

    edit 4 : 2 vatandaşımızın öldüğü konusunda çeşitli bilgiler gelmekte, umarım doğru değildir. doğruysa daha fazla can kaybı olmamasını temenni etmekten başka çaremiz yok.

    edit 5 :abd tarafından deprem 7.0 olarak revize edildi, afad 6.6 ve kandilli 6.9 olarak duyurdu. depremin kaç şiddetinde olduğunu bile söyleyemiyoruz tam bir skandal.
    #223828 kitakami | 4 yıl önce
    0doğa olayı 
  23. 2-3 DAKİKA ÖNCE OTURDUĞUM SANDALYE, MASA HEPSİNİN GİDİP GELDİĞİNİ HİSSETTİM. İLK BAŞTA BAŞIM DÖNÜYOR SANDIM. SONRA NE OLDUĞUNU ANLADIM. '99 DEPREMİNİN ŞOKUNU ATLATAMADIĞIMI FARK ETTİM. MORALİM BOZULDU, AĞLAMAYA BAŞLADIM.

    UMARIM BİR DAHA 0LMAZ, OLMASIN, LÜTFEN, LÜTFEN, LÜTFEN.

    EN ZALİM DOĞA OLAYI.
    #223831 buyukbaskanoley | 4 yıl önce
    0doğa olayı 
  24. Seferihisar sığacık'ta deniz seviyesinin yükselmesine neden olan deprem. Tozlarla kaplı Videoları izledikçe ne kadar korkunç bir atmosfer olduğu uzaktan da olsa hissediliyor. Çok geçmiş olsun tüm İzmirlilere.
    #223857 esinti | 4 yıl önce
    0doğa olayı 
  25. Balıkesir'in kıyı ilçelerinde de epey akıl kaybettirecek kadar hissedilip üzdü, biz bile gerginlikten kendimize yeni geldik, izmir'e büyük geçmiş olsun.
    #223902 taro | 4 yıl önce
    0doğa olayı