kadınlar ve erkeklerin eşit olunduğu savunulur genelde. aslında basit konuların dışında eşit değillerdir aksine çok farklıdırlar. düşüncelerinden duygularına, konuşmalarından tavırlarına, hatta iş yapma şekillerine kadar farklı şeyler sergilerler. genellemeler her ne kadar doğru olmasa da veya istisnaları barındırsa da, bazı genellemeler cuk oturabilir. ama buna bile itiraz edilir çünkü karşı tarafın açısından bakılmamıştır, bakılamaz, bakılamayacaktır.
kadınlar : duygusal varlıklardır. duyguları sevgi veya nefret olarak ana grupta toplansa da gösteriş şekli erkeklerden farklıdır. anaçlıklarının da etkisi büyüktür davranışlarında.
erkekler : duygusal varlıklardır. duyguları sevgi veya nefret olarak ana grupta toplansa da gösteriş şekli kadınlardan farklıdır. "erkek adam" kavramıyla yetiştikleri için gurur veya kabul görme etkisi davranışlarında büyük yer kaplar.
kadınlar : her şeye önem verir. onlar için bir şeyin veya kişinin nerede, ne zaman, nasıl olduğu önemlidir. o şey veya kişinin güvende olduğunu, yanlış durumlarda bulunmamış olduğunu bilmek isterler. yetiştirilme olarak sorumluluk sahibi olmaları empoze edilmiştir. her şeyin sorumlusu onlardır ve sonunda acı çeken yine onlar olacaktır. bu mantıktan dolayı bilinçsiz olarak, kişi veya şeyi merak ettikçe veya bilinmezde kaldıkça acı çekerler. bir şey mi oldu senaryolarına girerler ve bunu genelde sorgulama şeklinde yaptıkları için yanlış anlaşılırlar. yanlış anlaşıldıkça da tartışma ortamına yönelmesi mümkün sohbetler söz konusu olur.
erkekler : hiç bir şeye önem vermezler. onların tek sorumluluğu etrafındaki insanların koyduğu standartları yerine getirmektir. kendi hayatları ile ilgili istediklerini yapma hakkına sahiptirler ve anne baba bile sorgulayamaz ne yaptığını. kurduğu ailede ise tüm sorumluluk kadındadır ve kendisi sadece gerekli şeyler için hesap sorar. kendine hesap sorulması, hayatına karışılması demektir ki kimsenin hakkı yoktur biraz önce belirttiğim gibi. erkek ancak hesap sorma hakkına sahiptir ve kadın sorduğu zaman uyumsuz konumunda varsayılır.
kadınlar : kadın kendi ayakları üzerinde durabilse de veya kazancını sağlasa da, empoze edilmiş "yuvayı dişi kuş yapar" ifadesinden dolayı, evdeki işlerden sorumludur. yalnız kalıyor ise, yalnız kalmaya hakkı yoktur çünkü hayat acımasızdır. ille koruyanı kollayanı olması gerekir vs laflarıyla kendine olan güveni yıkılmaya çalışılır. bir kadın ev işi yapmıyorsa yaftalanmaya açıktır. kendi kazancını eve ve ailesine koşulsuz harcamak zorundadır. kendi isteklerine veya hayatına yön vermemesi öğretildiği için, eğlencesine vakit veya kazancını ayıramaz (burada kafasına göre arkadaşlarıyla gece eğlencesine çıkmasından yola çıkılmıştır. altın günlerinden değil). anne babasından oluşan ailesine yardımda bulunmasına gerek yoktur çünkü artık o eve ait değildir. kadın parası alınmaz. kadın parasını sorumlu olarak sadece eve veya erkeğin istediği veya izin verdiği (konuşup anlaşarak verilen kararda aslında sonuç budur) şeylere harcamalıdır.
erkekler : kazancını ister evine ister arkadaşlarıyla gezmesine veya akşamları iki tek atmak için yemeklere, isterse araba veya ev alma kararına harcama hakkına sahiptir. isterse anne babasından oluşan ailesine yardımda da bulunabilir. erkek kazancı olduğu ve anne babasının hala oğlu olduğu için yardım edilmesi olağan karşılanır çünkü o sebeplerle yetiştirilmiştir. ev işlerine sadece işine geldikçe yardım eder çünkü başka bir kadın olan annesi veya kız kardeşi tarafından her işi halledilecek şekilde büyütülmüştür. ondan beklenti ev işi yapması değil, yıkılmaz direk, çalışan ve evin güç timsali baba olması beklentisi vermesi gerektiğini savunur farkında olmadan.
kadınlar : her ne kadar güçsüz sayılsalar da deli kuvvetleri vardır. bir evdeki masa sandalye koltuk halı vs tek seferde kaldırabilir, yıkayabilir bir yandan da elektrik süpürgesiyle altını temizleyebilir. bir kadın bir gün içinde bütün kaslarını çalıştıracak bir çok fiziki güç gerektiren iş yapmasına rağmen hala başka işler yapmak için gücü vardır ve bir yandan konuşarak nefes tüketmeleri bile buna engel değildir. ancak vücut olarak kondisyonları yüksek olsa da narindirler ve ağır darbe veremezler. derileri de çok fazla darbeyi kaldırmaya yeterli değildir.
erkekler : güçlü sayılsalar da güçleri sadece vücut kaslarında yoğunlaştıkları bölgelerin ağır darbe vermesinden kaynaklıdır. çünkü erkek darbe vermeyi bilir. aslında kondisyon olarak en güçsüz kadından bile daha az dayanırlar. kondisyonları yüksek olmasa da kaba etlidirler. derileri çok fazla darbeyi kaldırmaya yeterlidir. bu yüzden kadınlardan avantajlıdırlar.
kadınlar : zeka ve çözüm düzeyleri yüksektir. çoğu şeyin erkek tasarımı olmasından, güç gerektirmesinden veya kendilerine uygun olmamasından kaynaklı, bir şeyleri kullanmak için pratik zekalarını kullanmayı öğrenirler. çünkü yardım edilmeye alışık değillerdir. bir şeyi kaldıramıyor veya erişemiyorlarsa biraz uğraşıp farklı yoldan yapmanın yollarını ararlar. araç kullanmak, çalışmak, düşünmek kadınların tekelinde sayılmadığı için bu tarz şeylerde nasıl davrandıkları umursanmadan sadece eleştirilir. kadın iyi bir şey yapmaya çalışsa da eleştirilir.
erkekler : zeka ve sorunsuzluk düzeyleri yüksektir. her sorun bir şekilde çözülür umursamazlığı ayrıca yüksektir. zeka ve çözüme sadece işte ihtiyaç duymaları manipüle edildiği için bunların dışındaki şeyleri pek sorun etmezler ilgi alanlarında değilse. iş olarak sorumlulukları büyüktür çünkü erkeğin çalışması önemlidir. yeri geldiğinde övünç kaynağıdır. erkeğin gücü, zekası, kısaca erkek olduğu çalışmasına ve kazanmasına bağlıdır. erkeğin kötü bir şey yapması önemli değildir. affedilmeye açıktır. hatta iyi bir şey yapmaya çalıştığı savunulur. bu yüzden erkekler pek fazla şey düşünme gereği hissetmezler. basitlik ilkelerinde vardır.
kadınlar : komplike ve detaylı düşünürler. daha öncede belirttiğim gibi, her şeye karşı olan sorumluluklarından, eleştirmeye hedef tahtası olmalarından dolayı her şeyi detaylı düşünürler. bir gömlekteki lekeden bile kadının pis olduğu yakıştırıldığı düşünülünce erkeğin gömleğini inceden inceye incelemesi aslında normaldir. psikolojik olarak detay manyağı yapılmıştır.
erkekler : basit düşünürler. daha önceden de belirttiğim gibi erkeğin hiç bir şeyi sorgulanamadığı için, fazla detaycı düşünmeye alışık değillerdir. her şeyin basit olması gerekir. açım derse açtır, başka anlamı olmadığını farzeder. kendisinin yemek yapması gerektiği, kadının yorgun olduğu, kadının kötü yemek yaptığını ima etmiş olduğu vs akla gelmez. gelmesi için belirtilmelidir. belirtildiğinde de yine uyumsuzluk yaftası yapıştırılır. çünkü aslında konu basittir ve susup bir yemek yapılmış olması tüm konuyu kapatmak için yeterlidir. olmadı bir restorana da gidilebilir. yeter ki doysun. sonrasında ise yine kadının yetersizliği konusu ortaya atılır rehavet basınca.
kadınlar : her şeyi düşünmeli ve hareketlerini erkeklerin ve kadınların ne düşüneceğine göre ayarlaması gereklidir. manipülasyonlardan biri budur. etek bile giyecek olsa, karşısında eğitimsiz, görgüsüz, sapık ne varsa hesap etmelidir. çünkü kırılgandır, başına bir şey gelebilir, gelirse sebebi bu hareketleri hesap etmemesidir. kesinlikle rahat veya içinden geldiği gibi hareket etmemelidir. aile ortamında bile.
erkekler : bir şey düşünmelerine gerek yoktur. onlar güçlüdürler ve her şeyle baş edebilirler manipülasyonu ön plandadır. bir erkeğin yaptığı hareket sadece kendisini bağlar. (iş yeri kıyafet olayı hariç). bir erkeğin istediğini yapma hakkı vardır. daha öncede belirtildiği gibi erkek yaptıysa bir bildiği vardır ve kötü bir şeyse sorumlusu kadındır. erkeğin eğitilmesi, hareketlerine dikkat etmesi önemli değildir. çünkü bunlar onların sorumluluğunda değildir.
kadınlar : ailesinin ve çevresindekilerin ne düşündüğü önemlidir.
erkekler : arkadaşlarının ne düşündüğü önemlidir.
kadınlar : her şeye çabuk takılırlar. takıntı hayatlarının parçasıdır.
erkekler : ilgi alanlarına giren şeylerde, erkekliği zedeleyici şeylerde veya gurur yapılabilecek şeylerde takıntılıdırlar.
kadınlar : ev ve aile dışındaki yapacakları her şey ııh'tır. olmaz. hoş değil. ayıp vs.
erkekler : ev ve aile dışında bir şey yapmazlarsa ııh'tır. olmaz. hoş değil. nasıl erkek adamsın vs.
venüs vs mars
eklemeler:
al birini vur ötekine. vurma sırası farketmez. sonuçta ikisi de hayvandır ve ikisi de kendi rahat ortamında yırtıcıdır.
kadınlar yalnız dolaşmaz ama yalnız yaşayabilir.
erkekler yalnız dolaşabilir ama yalnız yaşayamazlar.
kadınlar kadınları etkilemeye çalışır ve onların düşüncesini daha çok düşünür.
erkekler kimseyi etkilemeye çalışmaz yine de başkalarının düşüncelerinin ne olduğunu düşünür.
kadınlar yalan söylerken bir şeyleri gizler
erkekler yalan söylerken abartır
kadınlar detaylardan olayları çözebilir
erkeklerin olayı farkettikleri görülmemiştir.
kadınlar, kadınları süzer, erkeklerle konuşmayı tercih eder
erkekler de kadınları süzer ve erkeklerle konuşmayı tercih eder.
kadınlar saç uzatıp küpe veya aksesuar takabilir
erkekler de saç uzatıp küpe veya aksesuar takabilir
kadınlar duş alır, banyo yapar
erkekler duş alır
kadınlar çalışabilir, eğitim alabilir, ailesine bakabilir, kendini geliştirebilir, evlenebilir, bekar kalabilir,
e erkeklerin nesi eksik onlarda yapabilir bunları
kısaca kadınlarla erkeklerin görüntü, genler (xx - xy ) ve düşüncelerinden başka farkları yoktur ama zaten kadınlarla kadınlar, erkeklerle erkekler arasında da bu farklar yok mudur ki. bunun daha öncesinde kadın vs kadın , erkek vs erkek durumları incelenmelidir sanki.
yani aslında kadın ve erkek gerçekten fiziken, ruhen, beynen farklı yaratıklar. elma ve armut gibi. ortak yanları sadece insan olmak ve bunun getirdiği şeyler. onun dışında birbirlerini tamamlayan farklı görünümdeki puzzle parçalarılar. ama bir şekilde yaşadıkları toplum tarafından manipüle edilerek farklı yönlere kayıyorlar. kendi benliklerine bakmaktansa kendilerini başkalarının fikirleriyle şekillendiriyorlar. birbirleri için varlar ve birbirleri olduğu sürece var olacaklar. tek yapmaları gereken sadece sabır, anlayış ve empati. gerisi zaten gelir. sonuçta bazı şeylerin kadını erkeği yoktur. ha kadın haklıdır, ha erkek, insan olunabildiği sürece gerisi çok da önemli değil. aslında
not : buradaki yargılar, genel olarak türk kültüründen esinlenmiş olunsa da yine de o kültüre mal edilemez. düşünceler ve fikirler farazidir, tespittir vs. yazar olarak yaram yoktur. görünenlerden, varsayılanlardan üretilmiştir.
bilişsel olarak birbirinden çok uzak iki varlıktır.
öncelikle kadınlar anlatarak rahatlarlar. bunu öğrenmek çoğu insanın yıllarını alır. yani bu şu demek; kadınlar çok konuşmuyor ! sadece içlerindeki dertlerin/sorunların/bilginin ya da ne derseniz anlatarak geçeceğine/çözüm bulunacağına/aktarılacağına inanıyorlar ve bu yüzden konuşma ihtiyacı hissediyorlar.
erkekler için bu durum biraz farklı. onlar genellikle bir sorunla karşılaştıklarında ilk önce kendi içlerinde sorunu sindirmeye çalışıyorlar, sorunu algılama ve çözme biçimleri kadınlara göre çok farklı bir kadın bu aşamada x arkadaşını arıyorsa, erkekler ilgi alanına göre bir şeye gömülüyor. bu bir oyun olabilir, kitap okumak olabilir, sporla ilgileniyorsa bu olabilir. burada durum aslında zihinden o sorunu anlık olarak uzaklaştırıp hazır hissettiğinde çözüme odaklanmaktır. yani bu şu demek, erkekler umursamaz değil ! sadece bir sorunu çözmek için uyguladıkları yöntemler ve zaman kavramları kadınlara göre farklı.
yani genel olarak en çok tartışılan "sen beni anlamıyorsun" durumunda işlerin karmaşıklaşma sebebi bundan ibaret.
bir kadına "konuşmamız lazım" dediğinizde onun önerisine ihtiyacınız olduğunu hisseder ama bir erkeğe bunu dediğinizde "durup dururken ne oldu ki" diye düşünüp soruna yani konuşmaya kendisini hazır hissettiğinde cevap verir. bu sırada sergilenen tutumlar da bu sebeple kaçış gibi görünür. erkek sorundan kaçarken kadın sanki üzerine gidip bunaltıyormuş gibi görülür dışardan ya da kadın sorunu çözmeye çalışırken erkek umursamıyor gibi.
tabii bu bahsettiklerim dışında çevresel koşullardan etkilenen cinsiyetlerin diğer hemcinslerinden farklı tutumlar sergileyebileceğini de unutmamak gerekiyor.
eşitlik kavramı yasalar/düzen/iş olanağı/sosyal öncelikler gibi durumlarda yani "insan" olma durumunda kesinlikle denk olmalıdır fakat duygusal eşitliğin mümkün olmayacağını (herhangi bir taraf duygusal açıdan daha güçlüdür gibi bir şey demiyorum burada düşünce tarzı olarak diyorum) anlayıp, karşınızdakinin (arkadaşınız/anneniz-babanız/kardeşiniz/sevgiliniz/iş arkadaşınız vs. vs.) ne olursa olsun durumlara sizden farklı yaklaşacağını kabullenmek gerekiyor. zaten bu durum sadece cinsiyet olarak değil herkesin herkesle aynı fikirde olmasının mümkün olamayacağından dolayı da doğrudur. herkes tektir evet bazen sadece genellemeleri de anlamak en azından hayat kurtarır^^