-
(bkz: panopticon) -
bir hapishane modelidir.
şöyle bir şey
bu hapishane modelinde ortada yüksek bir kule vardır, kuledeki azınlıklar hücrelerdeki çoğunluğu izler.
Bentham tarafından geliştirilmiş bir modeldir, foucault ise bunu literatüre sokmuştur.
Foucault gözetlenen toplum kuramında "hepimizi gözetliyorlar, her an gözetleniyoruz" der. biraz düşününce haklı olduğunu fark edeceksiniz. okullar, hastaneler, caddeler her an, her yerde birileri tarafından gözetleniyoruz.
panoptikon hapishanesinde hücrelerdeki mahkumlar hareket edemiyor, düşünemiyor ve asla yerlerinden ayrılamıyorlardı çünkü mahkumları izleyenlerin nerede olduğunu bilmiyordu.
panoptikon'u mahkumlar mı inşa etti? panoptikona izleme gücünü mahkumlar mı verdi? mahkumlar, mahkum olmayı ne zaman kabul etti? rızaları var mıydı?
son olarak panoptikonda başta belirttiğimiz üzere "azınlık çoğunluğu izlemektedir."
sauron'un gözü bir panoptikondur.
big brother is watching you bir panoptikondur.
edit: bir alttaki girdi de daha geniş bilgiler mevcuttur, sizi oraya alalım. -
ya ben buraya panoptikon hakkında öylesine yazdım siz de çok beğendiğiniz sağ olun ama dediğim gibi öylesine yazmıştım ben. o yüzden bu girdide ek bilgi vereceğim ve daha fazla kişiye ulaşması açısından ek girdi olarak yazıyorum.
pan bütün anlamına gelmektedir, optikon ise gözlemek, görmek manasındadır. panoptikon "göz bakar" demektir diyebiliriz.
panoptikonu Jeremy Bentham adlı ingiliz adam düşünmüş ve tasarlamıştır. en başta panoptikon bir mimari yapıdır, bir hapishane modelidir.
panoptikon örnekleri:
1
2
3
panoptikon bu modelde/modellerde bir hapishanedir. amacı tüm mahkumları incelemek, görmektir. lakin bentham'dan sonra foucault bunu sosyolojik bağlama almış ve yüceltmiştir.
foucault bir gözetim toplumu kuramcısı olarak gözetim toplumunu "hapishanenin doğuşu" adlı kitabında anlatırken panoptikon metaforunu kullanır. kitapta foucault iktidarın baskısını ve iktidarın bireyi her daim izlediğini anlatmaktadır. şöyle anlatır:
-- spoiler --
Çevrede halka şeklinde bir bina; ortada bir kule; kulede açılmış olan geniş pencereler, halkanın iç cephesine bakmaktadır. Çevre bina hücrelere ayrılmıştır, hücrelerin her biri bina boyunca derinlemesine uzanır. Bu hücrelerin iki penceresi vardır: Biri içeriye doğru açıktır, kulenin pencerelerine denk düşer; diğeri dışarıya bakarak, ışığın bir baştan bir başa hücreyi kat etmesini sağlar. Bu durumda merkezi kuleye bir gözlemci yerleştirmek ve her bir hücreye bir deli, bir hasta, bir mahkûm, bir işçi ya da bir öğrenci kapatmak yeterlidir. Önden ışıklandırma sayesinde, karanlıkta kalan kuleden çevre hücrelerdeki esirlerin küçük siluetleri görülebilir. Kısacası, zindan kuralı tersine çevrilir; hücrenin apaydınlık hali ve bir gözcünün bakışı, karanlıktan daha iyi yakalar ki, karanlık eninde sonunda koruyucudur
-- spoiler --
bu panoptikonda gözlemci, mahkumların yedikleri yemeklerin sayı ve sürelerini, gıdalarını, nitelik ve tayinini, işin cinsi ve ürününü, ibadet zamanını, ne zaman konuşulacağını ve deyim yerindeyse “ne zaman düşünüleceğini” ayarlamaktadır. ve mahkumlar da gözlemcinin ne zaman kendilerine baktığını bilemediğin hareket edemez durumdadır. bundan ziyade mahkumlara verilen bilgi ile mahkumlar karşı koyamaz duruma gelir çünkü her an gözetlendiğine inandırılır.
eğitim kurumları, fabrikalar, hastaneler ve tüm hapishaneler panoptikonun izleme politikasını devralmış ve sürdürmektedir.
foucault için panoptikon tamamen kontrol amaçlıdır. david lyon ise panoptikonda hem kontrolun hem koruma-tedbirin olduğunu iddia eder.
bauman da panoptik-sonrası modernite dönemi yaşadığımızı söyler.
panoptikon için iktidar gücü nereden aldı? sorusunun cevabı hala tartışılır farklı görüşler mevcuttur. son olarak panoptikonda azınlık (iktidar, hükümet, burjuva) çoğunluğu (halk, proletarya) izlemektedir.
panoptikon'un bir üst boyutu vardır: süperpanoptikon onu da bugün, yarın dolduracağım.