1882-1967 amerikalı ressam. genelde yağlıboya tablolarıyla tanınır. suluboya ve gravürleri de başarılıdır. introvert bir kişilik olarak tanımlanan hopper'ın bu duruşu resimlerine de yansır. resimleri genelde amerikanın günlük yaşamından alınmış sahnelerdir. bunların çoğunda mekan öndedir. tablolarda yer alan az sayıda insan figürü ise mekana yerleştirilmiş yalnızlardır. kent insanının yalnızlığına dikkat çeker. bunların dışında bir dizi deniz ve kır manzarası da vardır. resimlerinin tamamında yüksek kontrast oluşturan sert bir ışık ve o ışığın oluşturduğu gölgeler hopper resimlerinin belirleyici unsurudur. özellikle mimarinin ön plana çıktığı resimlerde bu gölgeler resme soyut bir geometri katar.
benim için diğer ismiyle yalnızlığın ressamı. (üstteki girdi kendisi hakkında gerçekten güzel ve doyurucu bilgiler içeriyor, tekrar okumakta fayda var.)
hopper eserlerinde gözünüze çarpan belirli özellikler vardır ve bir resme baktığınızda onun yapıp yapmadığını anlayabileceğiniz kadar belirgindir. bu girdi bol resim eklemeli olacak, akşamınıza renk katsın...
ışık kullanımı bunlardan biri. mutlaka belli bir kaynaktan vuran ışık , onun oluşturduğu gölge, karanlıkta kalmış koyu renkler ve ışık sayesinde patlayan canlı renkler gözünüze çarpar.
pastel tonlar ve yeşilin farklı halleri. resimleri hiçbir zaman tamamen boğucu tonlardan oluşmaz. karanlık ve koyu renkler kullanmakla birlikte her zaman resim ana öğesini oluşturan alanlarda renkleri patlatır(yeşil kullanımı boldur) ve böylece baktığınızda dengelenmiş bir renk ahengiyle karşılaşırsınız.
yalnızlık. hopper klasik amerikan hayatı içindeki insan yalnızlığını yansıtmayı çok sever ve bunda da çok başarılıdır. melankolik bir yalnızlıktan ziyade artık benimsenmiş ve normalleşmiş bir yalnızlıktır bu vurgulanan. insanlar içinde bulundukları yalnızlığın farkında değilmişcesine yer alırlar resmin içinde.
ve son göze çarpan resmin mimari boyutudur. cafeler, odalar, evler ve tüm mekanlar bir ressamlık güdüsünden çok mimari çizim yeteneğinin dışa vurumu gibi gelir bakan kişiye.
kalabalığın içinde de olsa baktığınızda ben burdayım diyen resimlerin yaratıcısıdır kendisi.