Analog fotoğraf makinelerinde filmin ışığa duyarlılığı olarak tanımlanır.
Dijital makineler yaygınlaşmadan önce, kısaltması asa olan American Standarts Association (Amerikan Standartlar Enstitüsü) Kullanılmaktaydı. Yerini, international Standards of Organisations (Uluslararası Standartlık Örgütü)’ün kısaltması olan isoya bıraktı.
bir tür baston, ya da değnek. arapça kökenli bir kelime imiş.
asa antik mısırda var. osiris'i temsil eden bir imparatorluk simgesi. kamçı ve asa, koyun ve keçi gütmekte kullanılan iki unsur. i.ibb.co/... hz musa'nın kızıldeniz'i ikiye ayırmak için yere vurduğu baston da bir asa. www.google.com/... ucu kanca şeklinde kıvrılan asa'nın bir benzeri hıristiyan sembolizminde cemaati kuzu, isa'yı çoban olarak tasvir eden resimlerde isa peygamberin elinde var. www.google.com/...
popüler fantastik kurgu edebiyatında da asalar olmazsa olmaz. büyücü gandalf'ın da asası var, harry potter'ın da.
antik mısır'dan bu yana taşıyana güç veren sembolik bir araç asa.
bizde de demir çarık, demir asa diye bir deyim var. ama mısırdan başlayarak önemli bir sembol olan, sürüyü ya da cemaati gütmek için kullanılan araca asa değil mal değneği diyoruz. o da dönmüş dolaşmış anlamını kaybetmiş bir hakaret sözü haline gelmiş.
eskiden yolcuların olmazsa olmazıdır. zaten günümüzde trekking ile uğraşanlar da bir nevi asa benzeri sopalar taşırlar.
mesih isa, gönderdiği öğrencilerini yanlarına asa almamaları için uyarır:
“...'Yolculuk için yanınıza hiçbir şey almayın: Ne değnek, ne torba, ne ekmek, ne para, ne de yedek mintan. Hangi eve girerseniz, kentten ayrılıncaya dek orada kalın. Sizi kabul etmeyenlere gelince, kentten ayrılırken onlara uyarı olsun diye ayaklarınızın tozunu silkin.' Onlar da yola çıktılar, her yerde Müjde’yi yayarak ve hastaları iyileştirerek köy köy dolaştılar." - luka 9:3-6