izleyebileceğim türde yerli dizi alternatifim kalmadığı için ikinci defa yabancı dizi arayışına girdim. ilkinde sherlock 'u beğenmiştim. ancak bitirmediğim için şimdi peaky blinders ile beraber izlemeye devam edeceğim.
yine ingiliz yapımı olan peaky blinders 'a başlama sebebim dizinin yüksek imdb puanına rağmen fazla popüler olmayışıdır. başrollerde Cillian Murphy , sam neill , annabelle wallis bulunmaktadır ve canlandırdıkları karakterler sırasıyla Tommy Shelby , Campbell , Grace Burgess 'dir. dizi birinci dünya savaşı sonrası birmingham kentinde gerçekleşen güç mücadelesini konu almaktadır. peaky blinders adlı bahis ve kumar çetesinin lideri tommy fransa'dan 2 madalya ile dönmüş bir gazidir. bir karışıklık sonucu hükümetin silahları tommy'nin eline geçer. bunun üzerine winston churchill tarafından kente müfettiş gönderilir. müfettiş campbell beraberinde özel bir birlik getirir ve silahları bulmak için şehirde kan kusturmaya başlar. tommy başta silahları teslim etmeyi düşünürken bundan vazgeçer. çünkü birmingham kentinde blinder 'lardan başka güç odakları da vardır. bily kimber ve lee ailesi bunlardan bazılarıdır. tommy daha güçlü olabilmek için müfettiş campbell 'a bir takım ayrıcalıklar karşılığında silahları vermeyi teklif eder. ama bazı şeyler planlanan şekilde gerçekleşmemektedir. tommy karşısına çıkan sorunlarla ilgilenirken barda çalışan grace ile birbirlerine tutulurlar. ancak tommy 'nin bilmediği birşey vardır. grace müfettiş campbell tarafından tommy 'nin yanına gönderilmiş bir casusdur ve asıl macera bundan sonra başlamaktadır.
izleyecek yazarları düşünürek daha fazla spoiler vermek istemiyorum. dizi hakkında bir kaç yorum yapacak olursam önce görselliğe dikkatinizi çekerim. tarih dönemi oldukça başarılı olarak izleyiciye aktarılmış. özellikle sanayileşmenin yeni yeni yerleşmesi , eski arabalar ilgimi çekti. bunun yanı sıra jenerikler de hoşuma gitti. olması gerektiği gibi en uygun müzikler en doğru zamanda kulaklara çalınıyor.
sözün özü gayet beğenmiş olduğum bu suç, aksiyon dizisini izlememiş olan yazarlara kesinlikle tavsiye ederim.
ingilizce konusunda zaten muhteşem değildim ama izledikçe bildiğimi de unutturan dizi. ingilizlerin ingilizce telaffuzları hoş ama biraz zor anlaşılır geliyordu bana. irlandalılar iskoçlardan da betermiş arkadaş... amerikalılara kurban oldum izlerken. gerçi bana göre en anlaşılır ingilizceyi ruslar konuşuyor, o ayrı.
diziye dönecek olursam, henüz başındayım. çok fazla sarmasa da gideri var gibi duruyor. izlenir yani. bakalım.
Dizide aksiyon hiç durmaksızın devam ediyor. Bazen bir konu aniden sonuçlanıyor ve derinleştirilmeden geçiliyor. Karakterlerin geçmişlerine pek değinilmiyor ve yine karakterler derinlemesine işlenmiyor. Ancak ışık ve sahnelerin çekim açıları oldukça romantik. En önemlisi oyunculuk inanılmaz keyif veriyor hele ki Tom Hardy'nin diziye girmesi dudak ısırtıyor. Tom Hardy inanılmaz derecede kendini izletiyor:)
pipeline'a göre yedi sezon ve sonunda bir film olacak. ilk dört sezonda altı yönetmen ile çalışılmış. daha ne kadar farklı yönetmen ile çalışılır bilemem ama, filmi guy ritchie yönetse biraz daha tempolu ve bir o kadar da tatlı olurdu.
Kostümleri seçen elemandan sanat yönetmenine, müziklerden kurguya kadar çoğu ayrıntıya bayıldım. Dönemin ruhunu çok başarılı yansıttıklarını düşünüyorum. Bu arada sigarayı bırakma gibi bir düşünceniz varsa diziyi biraz ertelemenizi öneririm.
Aynı zamanda travmalara, savaşın insana etkisine de değinmiş bir grup çingene bahis çetesinin nasıl büyüdüğünü anlatıldığı yapımdır.
(bkz: cillian murphy), (bkz: tom hardy), (bkz: adrien brody) gibi başarılı ve sevdiğim aktörlerin oynadığı efsane dizi. Peaky Blinders çetesi, özellikle 1890’lı yıllarda Birmingham’da güç sahibi bir çete. Dizinin soundtrack'i modern müziklerden oluşuyor. Açılış jeneriğinde Nick Cave’in seslendirdiği Red Right Hand şarkısı çalan dizinin soundtrack‘i ağırlıklı olarak PJ Harvey, Nick Cave & The Bad Seeds, Arctic Monkeys, Radiohead, Royal Blood, The Black Keys/Dan Auerbach, The White Stripes ve Frank Carter & the Rattlesnakes şarkılarından oluşuyor. Dizi tamamen kurgudan ibaret olmayıp tarihi karakterlere de yer veriyor zaman zaman. Churchill bunlardan biri. Bu da diziyi bir tık yukarı çıkarıyor. Dizinin bir de güçlü kadınları var. Bir tanesi de cesaretsiz süklüm püklüm olmaz. Hepsinin ayrı bir cazibesi ve gücü otoritesi var. Polly hala favori karakterlerden. tabi çetenin de ikinci beyni. Birinci beyni olan Thomas Shelby Hem merhametli hem de acımasız bir karakter, zekası ve ileri görüşlülüğüyle dizinin fenomen karakterlerinden birisidir. Sigara ve viski içişi insanda acayip hisler uyandırır ve kaç paket sigara bitirtir. Karakterler ve kurgu efsane bir dizi. ben şimdiye kadar beğenmedim diyeni görmedim. kirli ilişkileri güzel anlatmış ve siyaseti nasıl işlerine geldiği gibi kullandıklarını. yeri geliyor sosyalist oluyorlar yeri geliyor burjuva..
6. sezonda sudan çok viski içen viski sevmeyen insana bile viski içirebilen bir adamın viski yerine su içmeye başlaması bir burukluk yaşattı. sigarayla viski içişine hastaydık be bu adamın. ayrı bir cazibe ve çekicilik akıyordu. sonu acayip bitti. geri döner mi burdan diye düşünmeden edemiyor insan.