-
İçeriğinde un, irmik, kabartma tozu, yumurta, pudra şekeri bulunan , bol şerbetli geleneksel Türk tatlılarındandır. Yazdığım malzemelerle yapılan hamurdan ceviz büyüklüğünde bezeler koparılır ve iki elin ayasıyla yuvarlak şekil verilir . Hamurun ortasına fındık batırılır ve uygun ısıya ayarlanmış fırında pişirilir. Daha sonra sıcak şerbetle buluşturulur. Tercihe göre Toz antep fıstığı ile süslenebilir. -
yönetmen atıf yılmaz, senarist yavuz turgul, yapımcı ertem eğilmez, başrollerde ilyas salman ve şener şen.. 1983 yapımı harika bir film. -
tadına doyulmayan iki lezzetin ortak adı. film olanını mı yoksa tatlı olanını mı daha çok seviyorum bilmiyorum. tabi şöyle bir gerçek var; tatlı olanını ben çok güzel yaparım da film olanını bir daha kimsenin yapabileceğini sanmıyorum. -
Bekçiler göreve başladığından beri, gördüğüm her bekçi ile tekrar hatırlayıp gülümsediğim muhteşem Türk filmi.
Ve her bekçi görüldüğünde içimde dönmekte olan şu replikler ;
-Nahhh Şekerpare nahh....
-Ohhh Şekerpare ohh....
( Sebebi neydi ki ? ) -
Erkenci bir kayısı türüdür. Kurutmaktan çok yenmek için yetiştirilir. Nisanda çiçeklenip çağlaya duran şekerpare, haziran ortasında ise iyice olgunlaşıp yenmeye uygun hale gelir. Çok az da olsa olgunlaşmamış kaysıları kalıp olgunlaşmaları temmuz ayına sarkar. Bu durum, temmuz boyunca seyrek de olsa bu kayısıdan tadımlık ürün alma şansı doğurur. Küçük boyutlu, Turuncu, Oldukça tatlı olup oval bir şekli vardır. Kokusu diğer kayısılara oranla daha keskindir ve oldukça suludur. Tam olgunlaşmış bir şekerparenin dalından kendiliğinden düşmesi kayısının tamamen dağılmasına sebep olur, o derece yumuşaktır. -
şener şen'in efsane repliklere sahip olduğu film. başlığı solda görünce bile bir gülme geldi yeminle.
ama en çok güldüğüm replik şuydu; link
-- spoiler --
bir diğer sahne de odaya uçarak dalma sahnesi. iki ayakla birden ''bassskıınn vaaaaar'' link
-- spoiler --
- ben de kalsa mıydım acaba yanlarında?
+ merak etme yarın sana da buluruz, nasıl olsa alıştık pezevenkliğe
-- spoiler -- -
un ve irmiğin en güzel sevişmelerinden biri sonucu ortaya çıkmış şerbetli tatlı.
hem diğer şerbetli tatlılara göre yapması daha kolaydır hem çok fazla malzeme istemez (şerbetli tatlıların çoğu zaten "şekeri boca et babacım, un zaten çeker onu" şeklinde yapılmıyor mu ya?) hem de piştikten sonra her birinin göbeğindeki fındık (ceviz de görüyorum ben sıklıkla) size "gel de yeme beni. olacak iş mi?" diye sorar. bütün bunlara karşı çıkmak mümkün mü; bilmiyorum. ben irmik helvasını bile bir tencere yapıp tek başıma yiyebilen bir insanım. diyabet hastalığının en kötü yönü 10-15 tane şekerpareyi mideye indirememek olmalı.
evet, tatlıya aş eriyorum şu anda.