14.yüzyılda yaşamış, azerbaycan doğumlu ve divan şiirinin yunus emre'si olarak bilinen bir şairdir kendisi.
Nesimi'nin soyu islam'ın peygamberi olan muhammed'e kadar dayanır. O yüzden "seyyid" ünvanı vardır. Ayrıca (bkz: hurufilik) mezhebine mensuptur. Bu yüzden osmanlı yönetimi ile arası hiç iyi olmamıştır. Osmanlı yönetimi hurufiliği iran devletinin propaganda aracı olarak görüyordu çünkü.
Kendisi osmanlı'da sevilmese de orta asya türk dünyasında sevilen, sayılan ve hatta çeşitli anadolu beyliklerinde el üstünde tutulan biriydi. Bunu (bkz: ali şir nevai)'nin tezkiresinden rahatlıkla anlayabiliyoruz.
Kendisi hallac ı mansur'u çağrıştıran üslubu nedeni ile hiçbir zaman zaten sıcak karşılanmamışsa da sığmazam şiiri ve hurufilik düşüncesini yayması onun sonunu hazırladı. Maalesef çok vahşice (derisi yüzülerek) öldürülmüştür. Ölümü için de halep'te bulunan ulemalar fetva vermiştir. Bu da daha önceki birkaç girdimdeki bilgileri doğrular niteliktedir.
Şairliğine gelirsek; Kendisi oldukça yetenekli ve eğitimli olup türkçe ve farsça divanlara sahiptir. Ayrıca arapça şiirler de yazmıştır. Yine de diğer divan edebiyatı üyelerinin çoğu gibi halktan kopmamış yeri geldiğinde azerî şivesi ile şu an bile anlayabildiğimiz şiirler yazmıştır.
Kendisini çok sever ve şiirlerini hâlâ hayranlık ile okurum çünkü böyle derin, felsefî olarak karmaşık ve güzel şiirler yazmasına rağmen bunu sade bir dille başarabilmiş olması da onun yeteneğidir.
