1845- 1852 yılları arasında irlanda'da yaşanan büyük patates kıtlığı olarak da bilinen İrlanda'nın tüm demografik yapısını değiştiren olaydır.
fakir işçi halkın en temel besini olan patateste çıkan ve hastalık yayan bir mantarın neden olduğu olaylar silsilesi fakir halkın açlıktan(patates yiyemediği için) ölmesine, hastalıktan ölmesine(patates yediği için) ve kitlesel göçlere neden olmuştur.
büyük açlık döneminde her yıl yaklaşık 250000 kişi ülkeyi terk edip karnının doyacağı bir yurt aramıştır.
İrlanda'da feodal sistemlerin nüfus artışını ve çok sayıda doğumu desteklemelerinden bir süre sonra kaçınılmaz olarak yaşanandır. Nüfus ne kadar artarsa, bu sistem ne kadar oturursa kendilerine bağımlı olacak insan sayısı artacaktı. Bu ayrıca zenginlik göstergesiydi. Çocukların ucuz işçi olmaları ve kolay gözden çıkarılmaları da elbette bu durumu destekledi.
17. yy'ın ortalarından itibaren azalan kavimler arası savaşlar, nispeten biraz daha dinen kargaşa sonrası daha fazla bebek hayatta kalmaya başladı. İrlanda nüfusu 1660'ta 500.000 iken 1688'de 1,25 milyon oldu. 1760'ta 1,5 milyona 1840'ta da yaklaşık 8 milyon oldu.
e malum sayıya göre de açlık yaşanması, berbat zamanların gelmesi beklenen birşey gibi görünüyordu zaten. Nüfus artması sonrası birçok köylü ancak hayatta kalabilecek şekilde yaşamaya başladı. Nüfus arttıkça arazi daha küçük parçalara bölündü ve haliyle yaşam koşulları berbat bir hale geldi.
Tahıl üretimini arttırmak için ingiliz hükümeti, arazileri birleştirmeye ve irlanda köylülerini yok etmek için özgürlüklerini de tamamen ellerinden alan ceza kanunlarını da yürürlüğe koydular.
okula gitmeleri, memurluk yapmaları, kendi dillerini konuşmaları,ibadet etmeleri, mülk ve arazi sahibi olmaları hatta 5 sterlini geçen at sahibi olmaları bile yasaklandı. Yani sadece çalışsınlar, yemesinler, içmesinler, işe yaramıyorlarsa ölsünler isteniyordu.
bir köylü ortalama yılda!! 7 sterlin kazanıyor, bunun üçte ikisini kira olarak veriyordu. Satış değeri 4 sterlin olan bir domuz bir çeşit güvenceydi. yılda kazandığınla iki domuz bile alamıyorsun yani. aklıma gelen detay: ingilizcede kumbara anlamına gelen söylenişlerden biri de "piggy bank" tir. kumbaraların domuz şeklinde olması maalesef böyle acı günlerden kalmış bir unsurdur. bu açıdan bakıldığında pek de sevimli değil yani.
