başlığı dolu olsun diye tdk'nin bok ettiği bir başka sözcük.
kuruntunun kökeni doğrudan "kurun"muş. eski türkçede "aklında tutmak" anlamına geliyormuş. "kur" da eski türkçede "germek" anlamında. yani, aklınızda tutup kendinizi gerim gerim gerdiğiniz şeye cins isim vermişler ve kuruntu ortaya çıkmış. şimdiki kullanımdaki gibi temel bir olumsuz anlamı yok yani. özellikle kur ile türettiğimiz kelimelerin haddi hesabı yok: kurum, kuru, kursak, kural, kuram, kurgu. bunların hepsinde germek anlamını aramak da yersiz ama kurgunun gerilimle olan bağını düşününce heyecanlanıyor insan. kuruntu da aynı kökten ama "kurun"la da bağlantılı olarak türemiş (merak edenler nişanyan sözlük'teki kuruntu ve kur başlıklarını inceleyebilir).
kuruntuyu çoğunlukla arapça olan evham ile eş anlamlı olarak kullanıyoruz. evham da gene arapça olan "vehim"den çoğaltılarak "vehimler, korkular" anlamında kullanılıyor. yani, bizdeki öz türkçe diyebileceğimiz kuruntu, aklınızda uzun süre tuttuğunuz ve sizi ipin gerilimi gibi geren her şey için kullanılırken, evham sadece korkularınız için kullanılıyor. evhamın türediği vehim kelimesinin "kötüye yorma" yan anlamı da var. kötüye yorduğunuz korkularınızla ne elde ediyorsunuz: evham. kuruntu ile göbek bağı bile olmayan bir kelime olan evhamın kullanımı nedense daha yaygın. arapçanın dilimizdeki etkisinden dolayı herhalde. öz türkçe olan kuruntuyu "kafaya çok takıyon be olm" olarak özetlersek, evham "hayaletli film izledim, gece yatarken kesin karabasan olacak/gelecek" anlamına da gelebiliyor. ne biçim farklılaştılar, di' mi?
etimolojik kökeniyle birlikte kelimeleri değerlendirmek ufuk açıcı ya. belki sizi tekil olarak dili doğru kullanma yoluna itemiyor ama dil üzerindeki hakimiyetinizi artıracağı bir gerçek. belki de ortamlarda caka satmak için kullanırsınız, kim bilir.