ali sami bey'in edebiyat sınıfında 1905 yılında kurmuş olduğu türkiye cumhuriyeti'nin en büyük ve güzide spor kulübü kuruluş amacı'' türk olmayan takımları yenmek'' mottosunu çoğu branşında yerine getirmiş ve avrupa kupaları kazanarak taraftarının göğsünü kabartmış camia
kulüp ve taraftar olarak (genelleme yapmıyorum bu arada) hâlâ 17 sene önce aldıkları kupanın mastürbasyonunu yapan takım. beşiktaş 3-4 senedir avrupa'da bir şeyler yapmaya çalışıyor, ne zaman elensek, ya da fenerbahçe elense bunlar piyasaya çıkıp "ehehe ezikler nah alırsınız bunu bizim var ihihi" demeye başlıyor. 2 hafta önce başakşehir'den 4'ü başka bir takım yedi sanki.
sabah saatlerinde resmi hesabın uefa kupasıyla attığı günaydın mesajı saçma bi hareketti.ülkenin tek başarısı kabul ama kaç sene önce alınmış o kadrodan oyuncular fetö ile suçlanmış.şampiyonlar liginde zar zor aldığı 1 puanı da hatırlatmayı biliriz ama yapmayız.
neden yapmıycağımızı herkes biliyor ama şimdi buraya yazınca modlar siliyor neyse anladınız siz.
benim şahsi fikrim dursun özbek yönetimi ile beraber ciddi anlamda bir vizyon kaybı yaşamıştır, ffp kuralları gereği avrupa'dan uzak kaldığı sezonu yeniden yapılanma için değerlendirseydi şu anda taraftarı yönetime bu kadar tahammülsüz olmazdı.
günümüzde futbol takımları artık birer işletme oldular, bundan 30 yıl önceki amatör ruh ve anlayış ile başarılı olabilmek gerçekten tesadüf olur, lisans anlaşmaları, futbolcuların ve takımın imajı,marka değeri ve bunların pazarlanması. galatasaray uefa kupası ve süper kupa döneminde yakaladığı marka değerini o zamanki yönetimlerin (faruk süren, mehmet cansun, özhan canaydın, adnan polat) çekişmesi sonucu pazarlayamadı ve sportif başarıları ile beraber kazanmış olduğu potansiyelini değerlendiremedi; akabinde 2. terim dönemi ve sonrasındaki düşüş sürecinden sonra takımın başına büyük ümitler ile ünal aysal, ali dürüst, a. albayrak üçlüsü geldi.
ünal aysal döneminde galatasaray camiasında çok acayip işler oldu, o dönemi daha bol vaktimizin olduğu bir zamanda uygun bir başlık altında geniş geniş anlatmak lazım, gerçekten dizi senaryolarında görebileceğiniz hadiseler koskoca galatasaray camiası içerisinde gerçekleşti.
sonrasında takımın başına emaneten geçen duygun yarsuvat koltuğu dursun özbek'e bıraktı. kısaca sizlere şunu söyleyebilirim galatasaray'ın geçmiş dönemi ve başkanları incelendiğinde dursun özbek yönetiminin de emanetçi olduğu takımı isteseler yada istemeseler de bir noktaya götüreceği ve sonrasında kulübün başına perde arkasındaki toplantılarda belirlenmiş bir elit başkanın geçeceğini tahmin etmek camiayı birazcık bilenler için çok da zor olmasa gerek.
dursun özbek'in olayı kendi lehine çevirebilmesi için tek çare finansal açıdan takımı bir noktaya getirebilmek ve sonrasında arkasına alacağını rüzgar ile camianın dinamiklerine göre değil kendine göre bir yönetim anlayışı ve ekip ile takımı ancak o zaman yönetebilir.
şimdilik söyleyeceklerim bu kadar, galatasaray güzel günler görecek fakat güzel günlerin gelişi biraz sancılı olacak.
keyif sigarası yakarak maçını izlediğim takım. galatasaray'ın yenilmesi benim açımdan 3 orgazma eşdeğer. umarım bir gol daha yerler de yenilerek elenirler. ülke puanı mı ? sittir et fener beşiktaş toplarız biz ikimiz.
beşiktaş, lyon'a elendiği ertesi gün "tarih bir kere yazılır" diye üzücü bir tweet göndermişlerdi. ne diyeyim epey sövmüştüm o gün ama kimsenin üzüntüsünü kullanmak beşiktaş taraftarına yakışmayacağı için tekrardan geçmiş olsun diyorum.
bu sezon adam gibi işine bakıp iç meseleleri ile ilgilenen benim gelgitli takımım. diğer takım taraftarı ile sidik yarıştırmayın eğlencenin tadını çıkarın
halı saha maçlarında daha iyi oyunculardan kurulu takımlar neredeyse her zaman maçı kazanır. çünkü, yapılması gereken tek şey kendi oyununu oynayıp rakibe de bunu kabul ettirmektir. o nedenle özel bir turnuva vesaire söz konusu değilse, halı saha takımlarını kenarda yöneten kimse olmaz. oyuncular çıkarlar, kondisyonları da iyiyse, bildikleri gibi çatır çatır oynarlar ve maçı kazanırlar.
tudor'lu galatasaray da işte bu anlattığım halı saha takımı. çünkü hemen hemen aynı kalitede, ya da yakın, ya da biraz daha üstün bir takımla karşılaştığında başı olmayan tavuk gibi ne yapacağını bilmez bir halde sahada duruyor. haliyle ya kaybediyor, ya da berabere bitiriyor.
bence böyle bozmadan devam etsin. evet, fenerliyim.
futbolda 2017 - 2018 sezonunu bir aksilik çıkmaz ise şampiyon olarak tamamlayacak spor kulübü. hemen ardındaki rakipleri başakşehir ve fenerbahçe. eğer fenerbahçe yarın oynayacağı karabük maçını farklı bir şekilde kazanırsa o da başakşehir gibi şansını son haftaya taşımış olacak. son hafta ise galatasaray'ın yapması gereken tek şey deplasmanda göztepe'yi yenmek olacak. eğer yenemiyorsa, en azından berabere kalmak. olur da yenilirse ve son hafta başakşehirle fenerbahçe maçlarını kazanırsa bu durumda sonucu üçlü averaj belirleyecek. ikili averajda fener başakşehirin, başakşehir cimbomun önünde. fenerle cimbom arasındaki durumu ise genel averaj belirliyor. ancak ben şahsen bu durumun artık çok da ihtimal dahilinde olduğunu düşünmüyorum. yine de futbolu güzel yapan şey her zaman bu imkansız gibi görünen ihtimallerin de gerçek olabilmesi...
An itibariyle herkesin ligde en iyi ihtimalle 3. olacağını düşündüğü ve suni bir liderlik sahibi olduğunu beyan ettikleri galatasaray'ın şampiyonluğu tescillenmiştir.
21. şampiyonluk hayırlı olsun, umarım siyasetten temizlenmiş ve öz benliğine dönmüş, kaliteli sezonların başlangıcı olur bu.
Buradan her hafta şampiyon olacağımızı söylediğimde, inatla göreceğiz diyen @larden loughness'e teşekkür eder @morgase reyizle holleyli holleyli yaparım ehheh :)
bir fenerbahçeli olarak canı gönülden tebrik ettiğim 2017-2018 şampiyonu. aynı zamanda 21. şampiyonluğunu alarak ligin en çok şampiyon olanı unvanını en az iki sene daha korumayı garanti altına aldı.
dün akşam itibarı ile şampiyonlar ligi defterini kapattı. hasbelkader lokomotiv son maçını kazanır, galatarasay ise kaybederse avrupa ligi defterini de kapatacak. gomis şampiyonlar ligi için yeterli olur mu diye sorulurken gomis olmadan hiç olmayacağını da göstermiş oldu.
transfer haberleri doğru ise 22 yaşında, 900 bin euro değerinde, portekiz'in önemsiz bir takımında oynayan stopere 3.5 milyon euro bonservis ödeyecek kulüp. umarım haber hatalıdır.
şöyle düşünün. fatih terim çıkıp saçma bir konuşma ile değeri 3.5 milyon euro olan serdar aziz'i istemediğini söyledi. yani adamı direkt çöpe attı. yönetimin satışta pazarlık şansını da bitirdi.
ikisini bir arada değerlendiriyorsun. elinde 3.5 milyon euro'luk bir stoper var. onu bırakıyorsun. değeri 900 bin olan stopere 3.5 milyon ödüyorsun. hem de bu şartlarda...
bu haber doğru ise, sadık çiftpınar'ı sudan ucuza almışız biz. 1.5 milyon euro eden adamı 400 bin euro nakit, ederi 300 bin olan yiğithan ve kiralık giden barışla aldık.
evet fenerliyim. sadece türk futbolu adına üzülüyorum. koskoca cimbom böyle yönetilmemeli. umarım kap bildirimiyle gelen bu haberde rakam gerçek değildir.
bugün çıktığı alanyaspor deplasmanında ilk 11'inde 1 tane bile türk oyuncusu olmayan takım. düşündüğün zaman zaten ilk 11'de oynayacak türk oyuncusu yok sanıyorum. sinan belki, selçuk belki, bir de yunus belki...
Takımlarımızın Avrupadaki 10 büyük başarısı, Avrupadaki en güzel 10 gol 20 gol, Avrupadaki efsane kaleci kurtarışları, Avrupadaki tur eşleşmeleri vs. gibi her listelemede genelde 10da 4 gibi bir oranla kendine yer bulan güzide futbol takımımızdır. Yani demem o ki Türkiye futbolunun tek başına %40ı kadar başarı elde etmiştir. Gerisini istediğiniz gibi bölüşün. Ama bölüşürken kavga etmeyin. Herkes ucundan kıyından tutsun biraz.
Ne demişti Ali Sami Bey: Maksadımız İngilizler gibi toplu bir halde oynamak, bir renge ve bir isme malik olmak ve Türk olmayan takımları yenmektir. Dediğini yapmışız üstad.
çocukluğumdan beri renklerine aşık olduğum, yaşım ilerledikçe kültürünü tanıdığım, tanıdıkça galatasaray ruhuna büründüğüm, birlik ve beraberlik içinde oldukça başarıdan başarıya koşacağımıza can-ı gönülden inandığım aslan takımım.
Bugünkü şampiyonlar ligi kura çekiminde liverpool, dortmund ve inter'den oluşan guruba düşerek bize bol gollü maçlar izletmesini temenni ettiğim camia.
8 kişi kalmış rakiplerini yendikleri maçtan bile mağduriyet çıkartmış kulüp. Sosyal medya sanırsın ki Galatasaray 8 kişi kalıp maçı kaybetmiş gibi yorumlarla dolu. Vallahi ayıp.
(bkz: 30 ağustos 2019 kayserispor galatasaray maçı)
geçen şaibeli bir maçla şampiyon olmuş (3-2'lik rize maçı), bu sene de kayırmalara devam edilen takım. hakkıyla şampiyon olana sözümüz yok ama böyle giderse bu ligi kimse izlemez. bunu hangi takıma yaparlarsa yapsınlar bunu dile getirmek lazım.