1. türkiye'nin ege bölgesi'nde yer alan "haşhaş" üretimiyle öne çıkan küçük şehir.

    (bkz: )
    #12308 ma icari | 8 yıl önce
    0şehir 
  2. soğuğunun 'dan daha beter olduğu (-- ile birlikte dörtyol ağzında yer aldığı için bu kadar soğuk oluyor), halkının afyonlu olmayanlara bakış açısının kocatepe üniversitesi öğrencilerinden önce ve sonra olarak ikiye ayrılmadığı, ege'de yer almasına rağmen, açıkça iç anadolu'nun bütün kültürel özelliklerine sahip olan şehirdir.

    "afyon'un nesi meşhurdur?" sorusu duyulduğunda, eskiden herkesin aklına gelen ilk cevap sucuk olurdu. şimdilerde kayserililer'in her şeyi kendilerine mal etme hevesi yüzünden insanlar sucuğun en iyisinin afyon'dan değil, kayseri'den çıktığını düşünüyor. bunda ve gibi dev şirketlerin reklam masraflarını kısması ve şahin, namet gibi kayserili büyük şirketlerin devlet destekleri ve reklamlarla halkın gözünü boyamasının etkisi çok büyük. "fermente sucuk" saçmalığının türkiye'de en büyük darbe yiyen şirketi tartışmasız cumhuriyet'tir. cumhuriyet'i ikbal'le girdiği rekabette bu fermente zımbırtısı sucuk pazarının diplerine göndermiştir. artık ülke içine yaptığı satıştan daha fazla ülke dışına satış yapmak zorunda kalan bir şirket haline geldi. üzücü tabii.

    sucuk konusunda, eğer karşılaştırsanız afyonlu yerel sucuk üreticileri denemenizi tavsiye ederim. , , (eskisi kadar iyi olmasa da) gibi firmalar ayakta kalmaya devam ediyorlar. fermente olmayan sucuk üretimlerine de devam ediyorlar benim bildiğim kadarıyla.

    afyon denildiğinde, unutulan bir nokta da, ekmek kadayıfından ziyade, kaymak üretiminde lider bir şehir olmasıydı. yerli manda yetiştiriciliğinde oldukça başarılı olan afyon, yetiştiriciliğe getirilen tedbirler, gibi ülke dışından hayvan ithal edilme yolunu seçen devlet politikaları gibi sebeplerle bu başarısını da kaybetti. artık değil türkiye'de, afyon'da bile manda kaymağı bulmak mümkün değildir. "olur mu yaae, şurada yedim ben, süperdi kaymağı" demeyin, o yediğiniz inek kaymağından başka bir şey değildi. diye bir ekmek kadayıfçısı vardır afyon'da. hükümet konağının yanında, heykel'in karşısında yer alır. küçücük bir dükkandı, belki büyütmüştür hidayet abi orayı şimdilerde. türkiye'deki en iyi ekmek kadayıfını orada yiyebilirsiniz. umarım halâ ayaktadır.

    kalın damarlı mermer üretimi halen devam ediyor. genellikle ülke dışına gönderiliyor artık ama bulunması o kadar da zor değil ülke içinde de. haşhaşta ise, halen zirvededir afyon. bim, a101 gibi kıçıkırık marketlerdeki paketli haşhaş ezmelerini bile incelerseniz, hepsinin afyon'dan geldiğini göreceksiniz. afyonlular'ın birbirleri arasındaki muhabbetlerde, karşı tarafın anlamadığı bir konu olduğunda "ne haşgeş gafalısın sen de be kirve" dedikleri de hoş bir anekdot olarak kalsın burada. buradaki "haşhaş kafalı" tabiri, kafası çakırkeyif olmuş anlamında değil, çok fazla haşhaş tükettiği için algısı bozulmuş anlamında kullanılır. karşılaştırsanız şaşırmayın yani.

    insanından da bahsedecektim ama şu haliyle kalsın bu yorum şimdilik. eskiden de sonsuza yakın bir değerde bağnazdılar, şimdi de öyleler; hiçbir değişiklik yok. halâ birbirlerine "hıdırlık'a göttüm ayşe'yi, gerisini de anlatmayem gari" tabirini kullandıklarından eminim. birkaç yıl önce gittiğimde, kuzenlerimden birisiyle üniversite öğrencilerinin şehri değiştirip değiştirmediği üzerine konuşmuştum. "hepsi orospu onların ya" dedikten sonra ensesine şaplak attığımı hatırlıyorum. genç yerlisi halâ şu bakış açısından kurtulamamıştır: "gıçını başını açan gız yolludur". konya'nın karanlık kısmıyla çok benzerdir bu yönü afyon'un.

    sadece ankara'ya giderken 'da yemek yemek ve çay içmek için durduğunuz bir kavşaktan ötesidir afyon. ömer ve gecek hamamlarına girmeden ( eskisi gibi değil artık), heykel'in arkasındaki küçük parkta oturup koca kaleyi izlemeden, kalenin bilmem kaç merdivenine tırmanıp şehre ve ovaya kuş bakışı bakmadan; kısacası, içinde birkaç gün geçirmeden yanından geçip gitmemenizi öneririm. şehrin uşak'tan gelirkenki girişindeki kabristanın da tarihi çok eskidir. benim bile ölü olan en az 4 kuşak akrabam orada, üst üste gömülüdür. benden daha bilgili başka bir youser da bu kabristandan bahsedebilir.
    #50595 lake of the hell | 8 yıl önce
    0şehir 
  3. afyonun sucuğu, kaymağı bir yana zanaati de meşhur. 20. yüzyılın hemen başlarında afyonlu kevork ve vortik potikyan biraderlerin kendilerine özgü bir teknikle metal kakma süsledikleri bir seri küçük mobilya üreten atölyeleri var. avrupa müzayedelerinde tek tük rastlanıyor örneklerine. www.the-saleroom.com/...

    bir kaç parça işleri de osmanlı saray koleksiyonlarında mevcut.
    #50601 laedri | 8 yıl önce
    0şehir 
  4. (bkz: )
    #50616 petra von kant | 8 yıl önce
    2şehir 
  5. kışın göt dondurucu soğuğunda dinleme tesisinde her mola verişimizde varlığını sorguladığım şehir. bu şehirde insanlar neler yapar, bu şehrin insanlığa katkısı ne olmuştur bilmiyorum. benim için afyonkarahisar'ın anlamı kışın buz gibi soğukta dinleme tesisinde tir tir titreyerek çay içerken otobüslerin hortumla yıkanışını izlemektir.

    tanım: şehirlerarası yolcu taşıyan otobüsler dinleme tesisinde mola versin diye var olduğunu düşündüğüm şehir.

    #70217 endingcredits | 7 yıl önce
    0şehir 
  6. Tanım: Dört tarafı dağ ile çevrili kara parçası
    Not: ortasında da billur gibi bir dağ bulunmakta.
    0şehir 
  7. (bkz: )
    #70234 lizard | 7 yıl önce
    0şehir 
  8. gidip görmek için pek bir sebebi olmayan şehir. mecbur kara yollarının çoğu ordan geçtiği için geçilir. içine girmeden geçip giderseniz en iyisi olur.
    #107344 berkkesenn | 7 yıl önce
    0şehir 
  9. (bkz: )
    #122880 laedri | 6 yıl önce
    0şehir 
  10. İstanbul-antalya ve izmir-ankara karayollarının kesişiminde bulunan ilimiz.
    Soğuğundan, sucuğundan, kaymağından bahsedilmiş ama termallerinden bahsedilmemiş. Merkezde en bilineni ng hotel olmak üzere birçok termal hotel vardır. Sandıklı ilçesi termal olarak daha meşhurdur ama tesisleri merkez ilçedeki kadar lüks değildir.
    Bir de üniversite olmasına rağmen gençlere hitap etme noktasında geri kalmış. Geçen ay fethiye’ye yaptığım yolculukta iki kız üniversiteli genç aldım bla bla car vasıtasıyla buradan. Şehirden bayağı yakındılar. Oturup kalkacak hiç mi yer yok dedim. Var abi bir iki yer de, onlara da dayılar geliyor bize bakıp duruyorlar çok rahatsız oluyoruz, oturamıyoruz dediler. Şımarık çocuklar da değiller hani inandım. Halkı hakkında da ufak bir fikir sahibi oldum böylece.
    #224228 tom hagen | 4 yıl önce
    0şehir 
  11. Türkiye'nin en çok küfür edilen şehri olduğunu iddia etmişti bir Afyon'lu arkadaşım.
    Çok değişik bir şivesi vardır. Ege artı iç anadolu gibi karışık bir şive. En net örneğini "cinayeti afyon şivesiyle anlatan adam" diye aratırsanız karşınıza çıkan videoda görebilirsiniz.

    Şehrin yerleşimi de enteresandır. Bir dağın etrafına kurulmuştur. Kurak bir yerdir, baya soğuktur.
    0şehir 
  12. manda kaymağı efsanedir. kaymağının güzelliğiyle ilgili bir de fıkra bırakalım:
    efenim, zamanın birinde, afyonda bir terzi varmış. terzi sadık.
    bu terzi sadık'ın çoğunu olmazmış. bir gün sarhoş kafayla yemin eder: allahım, eğer bir çocuğum olursa, birine vereceğim (tdk sözlük-vermek:-argo- Cinsel yönden kendisini kullandırmak.)
    gel zaman git zaman bizim sadık'ın bir çocuğu olur. ettiği yemin aklına gelir. kara kara düşünürken, aklına bir çare gelir. uzak bir diyara gidip, kendisini hiç tanıyamayacak birine vermeye karar verir. günlerce yürüyüp, uzak bir dağ başında yaşayan, kör bir çoban bulur. ona durumu anlatır ve kendisine bu konuda yardımcı olup olamayacağını sorur. kör çoban sevinçle bu teklifi kabul eder.
    terzi sadık usta, arkasını döner. kör çoban işini bitirir. sadık, pantolonunu toplayıp 'hadi eyvallah' deyip kapıdan çıkarken, kör çoban 'yolun açık olsun, afyonlu terzi sadık usta.' deyince, bizim sadık usta'nın gözleri faltaşı gibi açılır. 'sen kör değil miydin? beni nasıl tanıdın?' diye sorar.
    çoban, 'körüm ama aptal değilim. şalvarını indirmek için dokunduğumda, dikişlerinin çok düzenli olduğunu anladım. bu ancak bir terzinin şalvarı olabilirdi.' der. sadık, 'peki adımı nerden bildin?' diye sorunca, 'verdiğin söze çok sadıksın. adın sadık olmalıydı.' diye cevap verir. sadık, 'peki memleketimi nereden bildin?' diye sorunca, çoban cevap verir: 'valla sadıkçığım. ne yalan söyleyeyim, götün de kaymak gibiydi.'
    #258267 hammurabi | 4 yıl önce
    0şehir 
  13. kaymağının ünü şarkılara konu olmuş olan şehrimiz.

    (bkz: )
    #258268 laz ziya | 4 yıl önce
    0şehir 
  14. Ege'deki iklimden bağımsız bir mikroklima iklimi olduğunu düşündüğüm şehir.
    Buranın dinlenme tesislerinde yediğim soğuğu-ayazı başka tesiste yemedim.

    Hem soğuk hem de dondurucu bir rüzgar esiyor buz kesiyorsun.

    Bir de yerli bir dayıyla konuşursanız bir çevirmen bulmanız lazım yerel ağzı biraz ağır bir şehir.
    Argo kelimeleri de bayağı verimli kullanıyorlarmış diyolla.
    #258279 migfer tokmakel | 4 yıl önce
    0şehir