bir grup ya da toplulukta; diğerleri istiyordur diye aslında hiç kimsenin, ya da çoğunluğun istemediği bir şeyi yapma durumudur. bireylerin, kendi kararlarının gruba ters düşeceği endişesinden ve iletişim eksikliğinden kaynaklanır.
hikaye; teksas'ta sıcak bir yaz günü, evlerinde vakit geçiren bir ailede; kayınpederin "gidip abilene'de yemek yiyelim' demesiyle başlıyor. gelin hanım "harika bir fikir" olarak karşılıyor. oğul; bu sıcakta o kadar yolu gitmenin kötü bir fikir olduğunu düşünse de; "annem de istiyorsa bana uyar" diyor, anne; "elbette neden olmasın" diye atlıyor. sonuçta aile aşırı sıcak, tozlu topraklı yolları aşıp, abilene'de kötü bir yemek yiyerek, yorgun argın evlerine dönüyor. içlerinden biri dürüstçe olmayan "ne güzel bir geziyd değil mi" sorusunu yönelttiğinde; her biri, kötü bir fikir olduğu halde diğerlerini kırmamak için "evet" dediğini itiraf ediyor ve mis gibi "abilene paradoksu" muz doğuyor. "hiçbirimiz istemiyoruz ama hepimiz yapıyoruz".