bosna-hersek'i topraklarına katmak isteyen sırbistan'ı engellemek için, avusturya, bosna-hersek'i kendi topraklarına katar. bu da bosnalı sırpları kızdırır ve malum suikaste sebep olacak olan zemin hazırlanmış olur. yunanistan'da darbe olur ve eleftherios venizelos hükümeti başa gelir. eskiden ortodoksların hamisi olan ruslar, bu savaşla sadece sırbistan'ın hamisi olarak kalır -ki birinci dünya savaşı'nın başlamasına da bu sebep olmuştur- bu savaşa kadar osmanlı'yı destekleyen ingiltere'nin yeni gözdesi de yunanistan olur.
ayrıca balkanların kaybedilmesi, bulgarların çatalca'ya kadar girmesi, müslümanlara yapılan zülum ittihatçı subayları kinle doldurur ki enver paşa'nın birinci dünya savaşı motivasyonu tamamen bu savaşın intikamıdır. ihtilal yapa yapa iran'dan orta asya'ya kadar fetih gibi saçma hayalleri olmasa (bu planı mustafa kemal'e açıklayınca mustafa kemal kendisine güzel bir ayar vermiştir), aslında fena bir motivasyon değilmiş. ama hayalperest davranışlar sonucu osmanlı'nın yaşadığı facialar ortada.
aslında bu savaşı osmanlı kazanabilirmiş. zaten savaşın başlarında çoğu ülke de osmanlı zaferi bekliyormuş. ama ii. abdülhamid yönetimi, kötü lojistik sistemi, 1912 sonbaharında beklenmedik düzeyde yağmur yağması (kötü lojistiğin sebeplerinden birisi de bu), alaylı ve okullu subayların çatışması (bu alaylı subaylar da erden başlayıp, erbaşlığa çıkan ve oradan yükselen (o zamanlar astsubay sayılıyormuş bunlar) subaylar. yani ömürlerini kıta içerisinde geçirmiş kişiler. günümüzde de subay-astsubay çekişmesinin sebebi astsubayın subaya göre daha deniyimli olması zaten) gibi sebepler birleşince yenilgi kaçınılmaz olmuş.