hayatı boyunca gün ışığını hiç görmedikleri için yapıtları ve sanata katkıları belirsizlik içinde kalmış, olağanüstü yetenekli fransız heykeltraş. (1864-1943) 19. yüzyılın ortalarında bir kadın için sanatçı olmanın hiçte kolay bir iş olmadığı bir ortamda ahlaki önyargılarla, sanat eğitiminde cinsiyetle ilgili kısıtlamalarla ve Güzel Sanatlar okullarının jürilerindeki hakim erkek egemenliğiyle başa çıkmak zorunda kalan claudel'in etkileyici eserlerinin ilham kaynakları arasında Donatello, Cellini ve Greko-Romen mitolojisi vardır.
Auguste Rodin ile yaşadığı çalkantılı aşk yüzünden akıl sağlığını yitirdiği iddia edilen sanatçı, hayatının son 30 yılını akıl hastanesinde geçirmeye mahkum ve hayatını adadığı heykel yapma tutkusundan mahrum bırakılmıştır. Ölmeden önce sorduğu sorunun ise cevabı hala yoktur: “bu kadar yalnız kalmak için ben ne yaptım?”
Modern heykelin atası olarak kabul edilen efsanevi heykeltraş Auguste Rodin'in heykel çalışmaları üzerindeki etkileri ve hayatındaki muazzam rolüne rağmen sanatsal açıdan ne kadar önemli bir heykeltraş olduğunu bilemeden ölen Claudel'in hak ettiği değeri geç de olsa gördüğü, adını taşıyan bir müzesi bile var. musée camille claudel