-
Bir şeyin ön, arka, alt ve üst dışında kalan bölümü, profil.
Örnek kullanım: Yolcuların girdiği iskele yanından kendini denize attı. (M. Ş. Esendal) hepsini göster
-
Sağ ve solun ortak adı, yön, taraf, cihet.
Örnek kullanım: Yaşlı garson yanımıza geldi. (Y. K. Karaosmanoğlu) hepsini göster
-
yer.
hepsini göster
-
üst
hepsini göster
-
Birlikte, beraberinde olma.
Örnek kullanım: Bir ara acıkıp yanlarında getirdikleri ekmek peyniri yediler. (N. Cumalı) hepsini göster
-
Üstte, altta, arkada veya önde olmayan.
hepsini göster
-
İkinci derece olan.
Örnek kullanım: Çoğu kez yan uğraş olarak oyuncular filmcilikle uğraşıyordu. (M. And) hepsini göster
-
tali.
Örnek kullanım: Siyasi partiler kadın kolu, gençlik kolu ve benzeri şekilde ayrıcalık yaratan yan kuruluşlar meydana getiremezler. (Anayasa) hepsini göster
-
Bir tarafa yönelerek.
hepsini göster
-
İstekleri karşıt olan iki kişiden veya topluluktan biri.
hepsini göster