bunu yapan insan, yapıldığı ev ne olursa olsun yağ kokuyor kardeşim. ayçiçek yağı, konola yağı falansa beter kokuyor. şimdi mühürlü fritözler çıktı ama bir derece. dandik restoranlarda abandıklarında mutfaktan çıkıp ta müşterinin üzerine oturuyor.
uzun saçlıların, hele ki kıvırcık saçlıların vay haline. işyerinde var bir kadın, kızartma seviyorlar evde, belli. soru sormaya geldiğinde üzüntüyle cevaplıyorum.
katiyen o sinmiş kokuya değecek bir tadı yok. evimde yaptırmam, yapılan mutfağa girmem, çok ama çok iyi yaparım.
yine ben yine bir tarifle karşınızdayım ahahha . aşağıda açıklayacağım yöntemi ikinci kez uyguladım ve ikinci yaptığım, ilk yaptığıma oranla daha güzel ve lezzetli oldu. annem de ilk yaptığın bu kadar leziz olmamıştı bbo dedi *, babam ikinci tabağı istedi ***
yapacağımız kızartma yönteminde yemeğin ismi sadece kızartma oluyor, hatta karışık kızartma diyebiliriz. hem öyle üstünüz başınız da yağ kokmuyor. hem böyle çok yağlı da olmuyor. hem de benim sevdiğim gibi pratik bir yemek.üçü bir arada.*
malzemeler:
* 2 adet kabak
* 2 adet patlıcan
* 2 havuç
* 2 adet patates
* 2 adet soğan * * 2 adet kırmızı biber
* sıvı yağ / zeytinyağı
* damak tadına göre baharatlar
* 1 yemek kaşığı dolusu mısır unu
şimdi efendim, ben kararma durumundan dolayı suya basma derdim olmasın diye en sona patlıcanları bıraktım. kalanların hepsini güzelce yıkadım ve kabuklarını soydum, biberlerin içlerini temizledim.
kabağı, patatesi havucu, biberi uzun ama çok ince olmayacak şekilde * ; soğanları ise çok geniş olmamakla birlikte yuvarlak yuvarlak doğradım ve * geniş bir kabın içine aktardım. .
göz kararı sıvı yağ ekledim. baharatlardan pul biber, kekik, nane, tuz serpiştirdim. malzemelere kıtırlık sağlaması için mısır unu kattım.
tüm bunları yaptıktan sonra hepsini güzelce ilk kaşıkla, sonra elimle ( u: ellerimi yıkamıştım tabii) güzelce harmanladım. fırın tepsisine yağlı kağıt serdim ve önce öbek öbek ayıracaktım -patatesler bir köşede, patlıcanlar, patateslerin yanında vs.- baktım ayırmakta güçlük çekiyorum kabı tepsiye boca ettim ve malzemeleri her birine eşit ısı gelecek şekilde düzelttim. bence böyle olması tüm malzemenin tadının birbirine geçmesine sebep oldu. iyi ki de ayrı ayrı koymaya üşenmişim. ** tüm bunları yaparken fırının ısı ayarını da 180 - 200 dereceye getirmiştim. fırın ısınınca da tepsiyi fırına verdim. süreçte iki üç kez telefonla konuşmak zorunda kaldığım için pişmesi ne kadar sürdü inanın takip edemedim. ama içlerinde en geç pişen malzeme havuçtur. ara ara kontrol ettim. havuçlar yumuşayınca fırından çıkarttım. evin içini çok güzel bir koku sardı. babam tek eksiğinin yanında sarımsaklı yoğurt olduğunu söyledi. aslında aklıma gelmişti ama onu da yapmaya üşendim ehehe .
neyse efendim, deneyin. güzel olduğuna şahit olacaksınız. afiyet olsun.
bbo, mutfaktan bildirdi. * malzemelerin çiğ hali
