Hiç bir semavi dinde kadın değerli değildir. Ama islam dininde kadının erkeğin sümüğü kadar bile değeri yoktur. Aksini iddia eden gerçekleri çarpıtıyordur.
başlığı ilk gördüğümde detaylıca okudum yazsam mı yazmasam mı tereddüt ettim, ama görüyorum ki muazzam bir bilgi kirliliği içerisinde bir debelenme halidir sürüyor. tabi buna çözüm referans ile benim yazacaklarım değil elbet ama başka bir pencere açmak istiyorum.
öncelikle meseleyi islam’da kadın olarak ele alırsak islami literatüre hakim olarak bunu konuşmamız gerekir. yok kur’an’da kadın üzerine mevzu bahis ayetler dersek kuran dili ve fıkhı üzerine hakim bir literatür ile konuyu konuşmak gerek. hayır mesele yalnızca teknik değil, problemin tarihsel gelişimi ve günümüz tezahürü derseniz de, dünya tarihi, teoloji gibi prensiplere hakim olarak bu konuyu konuşmamız gerekir.
en ciddi sorunlarımızdan biri dolaylı edindiğimiz enformasyonu bilgi sanıp kullanmak. arkadaş ayet ayet açıklanmış ama islamiyet ile ilgili kaynak bilgiyi tutup da ateist org dan alırsan konuyu nereden tutsan elinde kalır. gerçi o da ne yapsın bugün islamiyet ile ilgili bir internet sitesine girsen karşılacağın manzara buradakinden beter. özellikle geleneksel kaynakların tümünde ciddi tahrif ve sıkıntı var. ama bizim insanımız bir külliyat görmesin, başher el bilmemneydiyi duydu mu bi beslemesini çeker sorgulamaz hiç bu doğru mudur yanlış mıdır diye. hele hadislere hiç girmeyin akıllara ziyan. yani burada yazılanlar falan hikaye kalır.
her ne olursa olsun düşünen araştıran okumuş insanların bir arada olduğu bir platformdayız. bu kadar üstün körü hem de infial yaratacak ölçüde çarptırılmış bilgileri paylaşmaktan kaçınmamız gerekir. mevzu bahis ayetlerin önemli bir kısmı kırpma veya yanlış çeviridir. açıklamalar da kuran tefsiri üzerine yeterlilik taşınmadığından üstün körüdür. talep olunursa tek tek açıklayabilirim müsait bir zamanda. bilinmelidir ki islam kisvesi altında kadını toplumda hiçe sayan, çocuk evliliğini meşrulaştıran, cariye adı altında sex köleliğine cevaz veren hiç bir uygulama kur-an öğretisi değildir. ama kabaca bir çerçeve çizelim. öncelikle, bağnaz, radikal köktendinci ya da cahil artık herneyse bir kesimin islami kaynakları refere ederek kadına bakışı hiç de yazdığınız-sandığınız gibi değildir. yazmadıklarınızı da ben yazayım. kadın aşağılık bir yaratıktır, erkeğin kaval kemiğinden yaratılmıştır, fitnenin esas kaynağı kadındır, kadınların allah’tan sonra birine secde etmeleri gerekseydi bu kocaları olurdu, uğursuzlardır, kadınların aklı erkeğe göre eksik yaratılmıştır, kadın evden çıkarsa şeytan ona yaklaşır, erkeğinin vücudu irin olsa kadın yalayarak temizlese yine kocasının hakkını ödeyemez, eğer kocan senden razı olursa öldüğünde cennete gidersin, cehennem halkı’nın çoğunu kadın oluşturur .. bu böyle gider. sayarım arkadaşlar daha da isterseniz. bunlar ne diyecek olursanız; arkadaşlar bunlar hadis-i şerif dediğimiz islam peygamberinin söylediği riyavet olunan sözler. hadis konusu karışık bir mesele geniş ele almak lazım. ha bu yazdıklarım da öyle ahmet hasan hüseyin falan değil en kallavi hadisçilerin sahih ve hesen mertebeli (epey yüksek) hadislerdir. (tırmizi, teberani, buhari, ahmed b. hambel, ebu davud) bazıları ki kütüb-i sitte (7 büyük hadis imamının üzerinde ittifak ettiği hadisler) de geçer, reddi dahi küfürdür.böyle bir ortamdayız maalesef.
şimdi biraz da pratik fikirler ile ilerleyelim, dünya nüfusunun 4 te 1 i müslüman. 1.5 milyarın üzerinde inananı var. dünya nüfusunun kadın-erkek oranı neredeyse aynı. yani 750 milyon kadın yazdıklarınız gibi, hatta yazdıklarım gibi mi inanıyor şimdi? e herkes kafayı yemiş o zaman. girift bir toplumda yaşıyoruz hemen hepimiz sosyal hayatta bir şekilde varız. bir çevrenize bakın hiç mi özgür, kendini yetiştirmiş, bu safsatalara inanmayan, hatta sizin kadar kafa bile yormayan, tek eşli, müslüman kadın mı yok. bir çoğumuz üniversite okuduk belki yurt dışı gördük. italya’da japonya’da ingiltere, finlandiya norveç, kanada, abd’de okuyan master yapan müslüman başörtülü onlarca tanıdığım insan var. hepinizin vardır. çevrenizde ekonomik özgürlüğü olan müslüman kadın yok mu. belki diyeceksiniz ülkemiz laik o yüzden. ev hayatı içerisinde de hükümler var hangisini yapıyorlar hani küfürdü bunlar, hepsi dinden çıktı zaman. ya da amerika’daki avrupa’daki islami hareketler hakkında bir fikriniz var mı? insanlar sonradan müslüman oluyorlar. ruh hastası mı okumuş etmiş kültürlü kadın erkek böyle bir dine geçiyor? maalesef konuya sığ bakarsak bu soruların hepsini kaçırırız.
kadının problemini siz islam üzerinden çerçeverseniz o çerçevede sıkışıp kalırsınız. islamiyet öncesine bakalım, yunanistana, hindistana, romaya, sasanilere, kadının o dönem toplumdaki yerine bir bakalım isterseniz. kadın mı oda ne ? harem kültürü sasanilerden romadan intikal eder, açın o tarihin haritasını parmağınızı bir noktaya dokundurun nereye giderseniz gidin evlilik yaşı 13-14 bilemedin 15 tir. siz tarihi bugünü normlarıyla okumaya kalkarsanız dünya tarihinde pedofili olmayan kalmaz. sadece 600ler değil, buyrun 1200lere gidelim, medeniyet beşiği doğu bizans’a bakalım, köle pazarlarını inceleyelim, venediğe portekize bir bakalım. ilerleyelim 1600lere bakalım fransa’da evlilik yaşı hala aynı, ama unutmayın erkeğinki de aynı. sanayi devriminden sonra küreselleşme ve metropolleşmenin etkileriyle üniversite yapılarının artması, eğitime olan ihtiyaç, nitelikli eleman arzı gibi olgular sonucunda hayata atılım yaşı yükselmiş ve bugün bir standart kabul edilmiştir. bugün evlilik yaşı düşsün talebinde olanlar bizim kuşak değil çok net. millet evladı için istemiyor çok açık kendi cinsel arzuları için bunu kovalıyor. zaten bakın gelişmişlik düzeyinin az olduğu afrika, asya’daki ülkelere evlilik yaşı hala düşük, kadının toplumdaki yeri hala içler acısı.
avrupada cadı avlarına kadın avlarına bir göz atalım. 1400 avrupasında kadın olmak nasılmış bir araştıralım. hristiyanlığa bakalım. Tertullian, Augustine kadınlar için neler demiş bir bakalım: kadınlar erkekleri günaha sürükleyen yaratıklardır. şeytanımsı varlıklardır. allah kadını erkeğe yardımcı olsun diye yarattı. dünyadaki sefilliğin sebebi kadınlardır. ortodokslara da bakalım isterseniz, her sabah uyandığında kadın olmadığına şükreden ortodoks rahipler. bugün de bakın hala aynı kafa değişen bişey yok. yahudiliğe de bakalım dicem de o en beterlerinden biri. çok netler kadın direkt 3. sınıf. adamların çizgileri net. yine benzer ifadeler. dilerseniz açın eski ahiti satır satır bulursunuz.
ilerleyelim arkadaşlar feminist hareketler neden avrupa’nın göbeğinden çıktı. daha 19. yüzyılda erkek hakları bildirgesi vardı. kadının hak arayışı çok eski de kazanması çok yeni. arkadaşlar kadınlar bugün fransa, italya gibi modernitenin beşiği ülkelerde seçme seçilme hakkını daha dün aldı 2. dünya savaşı sonrasında. ILO’nun raporlarına bakın. dünyada zorla sex işçisi olarak 30 milyonun üzerinde kadın olduğu tahmin ediliyor.
arkadaşlar çok zor değil, uygarlık tarihi üzerine bir kitap açın okuyun. dünya siyasi tarihi üzerine bir kitap açın okuyun. yaşadığınız dünya’yı tanıyın azcık. sorun sadece kadın da değil. şuanki normlar ile medeni düşünce konforuna ulaşalı çok değil. amerikada 60 70 sene önce zenciler 2. sınıf vatandaştı. mandela öncesi güney afrikada zenci kadın olduğunuzu hayal edin. sadece o da değil; dünyada yılda kaç milyon çocuk kaçırılıyor. ülkemizde son 10 yıldır 100 binin üzerinde çocuk kayboldu. amerikada rakam yılda 250 bin dünya’da 4 milyonun üzerinde. 50 milyon çocuk mülteci var onların kayıp rakamı da belli değil. batıdaki kaynamayı görmek için açın bi netflix izleyin. pedofiliyi neden pompalıyorlar. bugün porno endüstrisi bütün bir yapıyı ensest üzerine kurumuş durumda. 2019 yılının küresel top 100 ünün 86 sı ensest içerik.
toparlayacak olursak islam’da kadının yerini ayrıca buraya yazıcam, ama unutmayın haklı isyanlarınız yanlış argümanların gölgesinde kalıyor ve belki de o yüzden isyanınızı kimseler duymuyor..
Tatlı su İslamcılarına göre kağıt üstünde çok değerlidir, "kafir" memleketlerinden daha iyi durumdadır (cariyelik, miras ve şahitlik konularını laf salatasıyla geçiştirirler). Ama uygulamaya baktığınızda seküler devlet sistemi olanlar dahil bütün muhafazakar islam ülkelerinde kadının değeri evcil hayvan kadardır. Seküler olmayan, yani şeriat rejimiyle yönetilenlerde kadın böcek gibi görülür. Üremeye yarayan bir kuluçka makinesinden başka bir şey değildir, Bozulunca yenisini alırlar.
Dinci, din alimi ya da araştırmacı degilim, sayılarla konuşmaya geldim.
Dünya Bankası verilerine göre kadınların işgücüne katılımları (bazı ülkeler, rakamlar yaklaşık):
Azerbaycan %60,
Endonezya %50,
Malezya 45,
Cezayir 35,
İran 32,
Tunus ve Mısır 25-23,
Türkiye 22,
Pakistan 19
ve S. Arabistan 17.
OECD ortalaması %62.
Kadınların değer görebilmesi için toplumda, kadınlar ayaklarının üzerinde durabilen özgür canlılardır bilinci oluşması gerekir. Pratikte İslamcı ülkelerde örnekte de görüldüğü gibi kadınların değeri yoktur. Bunun sebebi yönetimdir ve oralarda yönetimi belirleyen de islamdir.
-----
Edit: tabi kadınların da bunu istemesi gerek. Tabi ki bu da kültür meselesi.
Türkiye bağlamında incelemek için ek bilgiler: 1988 yılında kadınların işgücüne katılım oranı %34
2000 yılında 28
2008 yılında 22
OECD ise 1988'den 2008'e kadar artarak, 56-57'den 62 olmuştur.
"Erkeklerinizden iki şahit tutun. Eğer iki erkek bulunmazsa şahitlerden razı olacağınız bir erkek; biri unuttuğunda, şaşırdığında diğeri ona hatırlatacak iki kadın olabilir..."(Bakara, 2/282)
meşhur nisa 34 ayetinden değeri açıkça anlaşılabilecek olan kadındır. ben buraya sadece ayeti ve kuran meali linklerini bırakıyorum. hiçbir yorumlama yapmıyorum. takdir siz okuyucularındır, sevgiler.
nisa 34:
"Allah’ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılmasına bağlı olarak ve mallarından harcama yapmaları sebebiyle erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudurlar. Sâliha kadınlar Allah’a itaatkârdırlar. Allah’ın korumasına uygun olarak, kimsenin görmediği durumlarda da kendilerini korurlar. Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve onları dövün. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü Allah yücedir, büyüktür."
ilgili ayetin tüm çevirilerini okumak için tıklayın