3 ilçede ve en az 8 farklı noktada çıkan yangınlardır. kaynak
şu ana kadar görünen o ki büyük bir sabotaj var. bu kadar büyük yangınların bu kadar farklı yerlerde ve aynı başlamasının başka mantığı yok. rant için de olmadığı basitçe anlaşılabilir çünkü rant yapmaya uygun araziler amaçlanmamış. ayrıca yerleşim yerlerine yakın olması, şu ana kadar yanan işyeri ve evler olması, köylerin boşaltılması da terörist eylem olma ihtimalini güçlendiriyor. zaten twitter'da pkk'lı elemanların paylaşımları da göz önüne alındığında fail açık ancak tetiği çektiren kim ve neden yaptırdı artık onun kokusu sonra çıkacaktır.
yangın deyince içim acıyor. zaten sürekli yanan bir ülkeyiz. bunun sebepleri arasında rant da var. devletin ağaçlandırmada çam ağacına yüklenmesi de var. çam çıralı ve çabuk alev alan, patlayan kozalaklarla yangını hızla yayan bir tür. neyse konumuz bunlar değil. hatay yangınları kuvvetle muhtemel kundaklama. hangi habis ruh bundan medet umar aklım almıyor. doğa ölüyor orada. ne sana, ne bana bir zararı olmamış bu topraklarda siyasete ucundan kıyısından bulaşmamış doğa. kimden neyin intikamını alıyorsun aklım almıyor. bu uzun vadeli bir zarar. kimi zaman tamiri imkansız. bu topraklar hepimize lazım.
İstanbul'da gerçekleşmesi muhtemel dolu yağışı kadar gündem olamamış, dikkat çekmemiş; kimin/kimlerin dahli varsa aynı şekilde yanarak can vermelerini can-ı gönülden dilediğim, içimizi yakan yangın.
'ateşin çocukları' isimli pkklı teröristler tarafından çıkarılan yangın. söylenenlere göre 9 farklı ilçede devam etmektedir. değinilmesi gereken çok fazla nokta var ama insan böyle durumlarda ne diyeceğini bilemiyor. gerek sinirden, gerek şaşkınlıktan, gerekse hüzünden...
ilk olarak, birileri çıkıyor koca bir şehri yakıp kül etmekten hiç korkmadan, utanmadan ve bundan bir gram vicdan azabı duymadan birçok farklı noktada yangın çıkarıyor. binlerce insanının evini, işyerini hedef alıyor, kimisinde başarılı olup bunlara zarar veriyor, o arazilerde yaşayan binlerce hayvanın canını alıyor ve bir şehrin ciğeri olan ormanlarını yakıp kül ediyor. bunu da savundukları saçma sapan bir ideoloji için, mensubu oldukları halkın intikamını almak için yaptıklarını söyleyip gururlanıyor. yetmiyor, evleri,fabrikalari ve askeri alanları da hedef alacaklarını söyleyip türkiye'ye gözdağı veriyor. kısacası hain kelimesinin kanlı canlı karşılığı haline geliyor. elbet bunu yapanlar yakalanacak ve cezasını çekecek. bu memleket tarih boyu nasıl içinden büyük münevverler çıkardıysa, bir yandan da hep böyle hainlerle* uğraştı. hep gördük, görüyoruz. o yüzden bu kısmı sinir harbi yaşayarak izlemekten ve sonucu beklemekten başka elimizden bir şey gelmiyor.
fakat daha vahim bir şey var. türk medyası ülke gündeminin baş yerine oturması gereken bir olayı inatla haber yapmıyor. özellikle yapar gibi ağızlarına dahi almıyor. istanbul'da yağacak doluyu 2 gün haber yaparken her ne olduysa bundan bahsetmekten kaçıyor. kısacası, memlekette milyonlarca insanın tek bilgi kaynağı olan* medya, görevini yapmıyor. sonuç olarak yine biz, bu ülkenin kendi halinde yaşayan ve görece duyarlı insanları olarak bu kısmı da şaşkınla izlemekten başka bir şey yapamıyoruz.
en sonunda ise baktığımızda, aslında tüm bunları olayın içinde olanlar ve hala memleketten ümidini kesmemiş insanlar dışında kimsenin önemsemediğini farkediyoruz. o an da ise dilimizin ucuna hüznün o acımtrak tadı gelip yerleşiyor. çok düşünüp hiçbir şey yapamayarak her ne işimiz varsa onu yapmaya devam edip biz de bu olayları unutuyoruz.
Bir avuç vatansızın yaptığı söylenen, kundaklama sonucu çıkan yangınlardır. Yazıklar olsun, yapanların bir an önce yakalanıp, bir daha Günyüzü görmemesi dileğiyle.
Sabotaj veya terör saldırısı olduğu iddia edilen ve muhtemelen doğru olan yangındır.
İnsanların ideolojileri uğruna birbirlerine düşman olmalarını bir yere kadar anlayabiliyorum. Düşman bellediğin kişileri terörize etme dürtüsünü de anlayabiliyorum fakat yaşadığı coğrafyaya, toprağa, dünyaya ve doğasına zarar veren bir mahlukatın savunduğu ideoloji ne olursa olsun o ideolojiye saygı duymadığı aşikardır.
muhtemelen kasten çıkarılan yangınlardır. bir çok kişi bu yanan alanların "maden ruhsatı" verilmesinden sonra yanmaya başladığını söylerken, bir terör örgütü uzantısı da "biz çıkardık" diyerek böbürleniyor. neresinden bakarsanız bakın ihanettir. hadi insanı geçtim o bir şekilde yaşar ama o yanan zavallı hayvancıklar ne olacak? onlara daha da yazık değil mi?
türkiye, suriye ve lübnan'da bir çok noktada çıkan ve hepsi de yapay yangınlar. hepsi de yerleşim yerlerine yakın. hatta lübnan'daki yangın durdurulamazsa israil'e sıçrayacak ve israil gerekirse yurt dışından yardım istemek için hazırlık yapmakta.
ayrıca ülkemizden başka şehirlerinden de benzer yangın haberleri gelmeye devam ediyor. dün mersin'de 2 yerde, bugün de trabzon'da bir yerde yangın haberleri gelmeye devam etmekte. zamanlaması ve benzerlikleri insanı şüpheye sevk ediyor. bu işin birbirinden bağımsız olma ihtimali neredeyse kalmıyor.
daha önceden bir çok eski istihbaratçının anılardan okuduğum kadarıyla başka ülkelerde kasti yangınlar çıkarmak yaygın bir şey. bir çok ülke mesaj göndermek adına bunu yapıyor. daha çok fikir sahibi olmak isteyene cüneyt arcayürek'in derin devlet: 1950-2007 kitabını tavsiye ederim.
ancak bugün beni şaşırtan ise bu kadar yangın çıkartma olayının bir çok ülkede senkronize yapılması.
hali hazırda başımızda az bela yokmuş gibi şimdi bir de bu çıktı.
birkaç gündür devam eden hatay’da meydana gelen yangınlar sonrasında hükümet yetkililerinin de açıklamaları doğrultusunda olayın doğal sebeplerden meydana gelmediği ve bir sabotaj ihtimali şüphesi üzerinde durdukları hatta gerekli tahkikatlar sonucunda gözaltıların gerçekleştiği bilgisi paylaşıldı.
akabinde olayı ateşin çocukları insiyatifi isimli daha öncesinde kamuoyunun bilgisi dahilinde olmayan yeni bir terör örgütü-uzantısı üstlenerek meselenin terörist bir elem olduğu ortaya çıktı.
peki sonrasında ne oldu? bu grup, temmuz ve ağustos aylarında meydana gelen 30 a yakın yangın ve kundaklama faaliyetini üstlenerek eylemlerinin devam edeceğini açıkladı.
malum bir süredir türkiye dışında da orman yangınları devam etmekte. lübnan’da suriye’de yarın belki başka bir noktada. anormal hava olaylarının yaşandığı bir dönemdeyiz ve amerika avusturalya gibi ülkelerde de tarihte görülmemiş yangınlar gerçekleşti. ve her yıl da ülkemizde orman yangınlarının olduğunu görüyoruz. ama doğal sebepler ile ama ihmal ile. burada millet olarak düşmemiz gereken en büyük tuzak, dezenfermasyonlara olabildiğince kendimizi kapatmak.
söyle bir düşünün, bir iki yeri kundaklıyorsunuz ve bu süreçte belki yüzlerce yerde de doğal sebeplerden veya ihmallerden yangınlar var. gündeme bir defa geldikten sonra al hepsinin cürmünü üzerine seni tutan mı var. yap primini gönlünce.
dezenformasyon kaynaklı ikinci bir tehlikeyi de çok zaman geçmeden hissetmeye başladık. kendilerine destek vermesi olanaksız grupları kontra argümanlar ile politize etme çabası. buna bir örnek; yangının olduğu bölge sonrasında imara açılacak maden işletmesi yapılacak o olacak bu olacak.
burada da iş devlete düşmekte. ilk yapılacak zaten herkesçe malum güvenliği sağlamak ve gerekirse yangın söndürmek için kadro ve ekipman takviyeleri yapmak ve tetikte beklemek .bu zaten doğal bir reflekstir. hiç bir devlet iki yangın yüzünden sinip oturmaz, bu beklenemez. sonrasında bu dezenformasyonların önüne geçmek. üstlendikleri her yangının soruşturma ve bilirkişi tutanaklarını tekrardan incelemek ve varsa bir yalan onu ortaya çıkarmak. ve sonrasında toplumun politize olmaması, galeyana gelmemesi için yanarak yok olan her ağaç için aynı bölgenin mutlaka ağaçlandırılacağına toplumu ikna etmek olmalıdır.
ve stk larımıza ve bizlere düşen nedir diye düşünürsek. ne kadar ağacımız yandıysa bir kampanya başlatalım ve 2 katını dikelim. orman yakanlara ormanlar yaparak cevap verelim. uluslararası bir boyutta ‘’ormanlarımızı yakıyorlar gelin birlikte yeni ormanları inşaa edelim’’ üzerinden bir duruş ortaya koyarsak, pkk’ya destek veren hümasit, çevreci tipler o zaman ne yapacaklar bir görelim. onların ismini telaffuz etmeden dikkati kendimize çekerek kötülüğü güzellikle iyilikle bertaraf edebiliriz..
Teröristlerin yangından ne fayda sağladıkları meçhul. Mesela batı illerinden birinde yerleşim yerlerine 15 metre kala söndürülen bir yangın da çıkardı teröristler. Yanan bölgeye beşeri yapının yapıldığını varsayarsak, yangının sermayenin gelişmesine katkıda bulunduğu söylenebilir. Peki teröristler neden düşmanı oldukları ülkenin sermaye geliştirmesine zemin hazırlasın. Dolayısıyla ben burada teröristlerin aracı olarak kullanıldığını düşünüyorum.
pkk üstleniyor ama yandaş medya bunun yerine azerbaycan deyip duruyor. normalde bu olaya balıklama atlamaları gerekirdi ama atlamaları cidden şüphe uyandırıcı olan olaydır.