kendisiyle ilgili tartışma iki cepheden yürüyor gördüğüm kadarıyla:
birincisi, ekşiden gelenlerin yarattığı hareketlilik bazı yazarlarda huzursuzluğa, rahatsızlığa sebep olmuş. bu da midnight üstünden devam ediyor. eğer profiline bakarsanız midnight eski bir yazar kulzos'da. yani bir zaman gelmiş, burayı keşfetmiş, yazmış, sonra ekşi'de devam etmiş. benim gibi. ne o, ne de diğer gelen yazarların şimdi kulzos'a biraz toparlansa süper olacak eski araba muamelesi yaptığını sanmıyorum. kulzos zaten kaliteli bir sözlük. ilk geldiğimde de gördüğüm bu idi. fakat bazıları için buradaki sakinlik, gündemi takip edememe, başka sözlüklerde devam etmeye sebep oluyor. bazıları içinse bu bir tercih sebebi oluyor. bazı yanlış anlaşılmalar olmuş olabilir ama yeni gelen yazarların burayı kaliteli yapmak gibi bir derdi yok, burası zaten kaliteli. aksi halde burada değil başka bir yerde olurlardı.
ikinci konu ise şu profil fotosu konusu. yani beyler bayanlar kusura bakmayın ama, ekşi sözlük gibi eli sikinde tiplerin at koşturduğu bir yerde bile midnight black hakkında da diğer tartışma konusu olan highpriestess hakkında da buradaki gibi yorumlar yapılmamıştır. hiç kusura bakmayın ama bu kulzos'un ayıbıdır. yani oradaki abazanlar bile yok bunlar bize gelmez diyebiliyor biraz yazılarına bakınca. ekmeklerinin peşinde başka profillere yelken açıyorlar. bu yazarlar da bunun verdiği bilinçle koyuyordur fotoğraflarını buraya. fakat küçük sözlük biraz da küçük kasaba gibi oluyor sanırım. bir kişinin yaptığı bir şey, herkese karşı ve herkes için yapılmış gibi oluyor. kendiliğinin bir parçası olarak görülmüyor. yani bireysellik burada tırpanlanmak isteniyor. kasabalı ahlakı dayatması bu bildiğin ve kusura bakmayın ayıptır. bence bu tartışmayı sonlandırmak lazım.
eksilenme olayına gelince, midnigh black'i uzun zamandır tanırım. çok farklı yerlerde birlikte yazdık. her zaman en çok kızdığı şey, kişisel sebeplerle, kişilğinden bağımsız yazılarının eksilenmesi oldu. dikkat ederseniz yazının içeriğine gelen yorumlara eleştirilere cevap verir. özelden yazarsanız sizinle uzun uzadıya tartışır ki kendisi için bu yazıların en verimli sonuçlarından biri de bu tartışmalardır. konu bilgiyi aktarmak veya öğrenmek oldu mu kibir yapmaz. hep tek bir derdi vardı, bana gıcık oluyorsun diye gidip yazımı eksileme. gel bana söyle. çünkü bunu genelde kendisine karşı bir yıldırma enstrümanı olarak kullanırlar. bunlara tepki vermek, eksiciyi cesaretlendirir evet, ama susmak da işe yarayan bir yöntem değil her zaman. bazıları böyle şeyleri görmezden geliyor olabilir, takıntı ve saplantı, etrafınızda minimumu ile yaşarsanız bile çok rahatsız edicidir.
burada kalır, ekşi sözlük'de yazar ne olur bilemem orasını ama kulzos'un toleransının daha yüksek olması gerektiğini düşünüyorum.
Haklı mı, haksız mı; doğru mu, yanlış mı bilmiyorum ama şayet tek amacı sizlerin dediği gibi "dikkat çekmek" ise bunu da sayenizde başarmış yazardır. Akıllanmazsınız siz gerçekten.
Edit : Şu sözlükte en sevdiğim insanlara bile nickaltı yazmamışken, tanımadığım birisine yorum yazdırdınız ya helal olsun.
neden bu kadar üzerine gidildiğini anlamadığım yazar. tartışmanın yazıldığı girdiler silinmiş, tartışanlar bir şekilde olayı durdurmuşlar fakat hala nickaltına ve diğer başlıklarda hakkında saçma sapan girdiler giriliyor.
haklı haksız, hatası var ya da yok bunlar önemli değil. tekrar ediyorum, artık tartışma bitti ve tartışmanın döndüğü girdiler silindi. bu konuyu uzatmanın akla mantığa sığacak herhangi bir açıklaması yok.
dilerim kulzos'ta dilediği gibi yazar, hem kendisine hem bize faydası dokunur.
Kimse eleştirilemez değil, herkes haddini bilerek haklı veya haksız eleştirilerde bulunabilir saygı çerçevesinde. Burada gerçekten çirkinleşiliyor. Eleştiri adı altında hakaretler, aşağılamalar diz boyu. Yani yine neden üzerine gidiliyor anlam veremiyorum. Kendi halinde, nahif, çok içten bir kişi Midnight black; yazıları da kendi gibi. Tanımadan, etmeden, bilmeden saldırıyorsunuz. Kasıtlı olarak eksilendiğinden serzenişte bulunuyor. Gerçekten çok rahatsız edici bir şey bu; bir taciz, bir mobbing. Yaşamayan bilemez. Her yazdığınız kasıtlı olarak eksilenseydi belki sizler kıyametler koparırdınız. Fırsat bu ya, kadın düşmanları, hazımsızlar, kendileriyle bir takım problemleri olan tipler gelmiş burayı pisletiyor. Birine egolu, narsist, eleştiri kaldıramayan bilmem ne etiketi vurmadan evvel dönüp bir zahmet kendinize bakın. Bir halt bilmeden sanki Midnight black'n eleştirilere ve beğenilmemeye karşı bir tahammülsüzlüğü varmış gibi yansıtmayın. Gerçekten çok düşürüyorsunuz kendinizi.
bugün gün boyunca tamamen rastlantısal bir şekilde girdilerinden hemen sonra neredeyse aynı devinimle yazısından edindiğim bilgileri günümüze uyarladığım fikirlerimi yazdığım, ilgimi çeken tüm başlıklardaki girdilerin sahibi yazar. yazdığı üst seviye girdilerin kıymeti bilmemizi umuyorum. o kadar fazla sayıda çakıştım ki bundan sonra da takip et butonunu kullanmama gerek kalmayacak diye düşünüyorum.
Ekşi sözlük'ün en kıymetli, en güzel, en kaliteli yazarlarından. Varlığı ile dünyayı aydınlatan, ışıltısıyla çevresini güzelleştirenlerden. Bir güzel insan, Yüce kişilik. Değerli hazinem. Peşinden buralara geldim, izini sürmekteyim.
(:
İlginç bir yazar. Aynı girdiyle hem günün en beğenilenleri arasında ikinci, hem de en beğenilmeyenleri arasında birinci sırada. Sözlüğü ikiye bölmüş. *
Sizin onu anlayabilmeniz için önce feleğin bir çemberi olduğuna inanmanız gerekiyor. Şimdi siz yerinizde sayacaksınız, o yürüyecek. Siz önemli ya da önemsiz birçok işle meşgul olacaksınız, o ise insanların hayatlarını değiştirecek.
Kafanıza takılan bir şeyleri siz dile getirmezsiniz, başkası getirir, içinizdeki yaraya dokunduğu için suçlu olur. İnternet ortamında çoğu insanın, bir eksi/artı oy verme inisiyatifine bile layık olmadığını biliyoruz. Zaten tanınan bu serbesti, adına demokrasi denen erozyonun bir yansıması niteliğinde. Bazı zihinler, işleyişleriyle diğer zihinlerden ayrılır. Burada aynılaşan kitleye karşılık, bütün bilinmeyenleriyle bir insan söz konusu.
Hayatına şahit olmadığınız insanlar hakkında zevzekçe tanımlamalarda ve genellemelerde bulunurken, aslında kendinize dair bir şeyler söylersiniz. Boşlukları kendinizle doldurursunuz. Tam da anlattığınız gibi insanlar olduğunuz için.
Girilerini eksilenemez sanmadığı gibi, bu tür algısal çarpıtmalara maruz kaldı. Konu zemini öylesine kaydı ki, kimsenin şapkasını önüne koyup da düşünebilme lüksü kalmadı.
Yazar en başta "eksileme" müessesesinden yola çıkarak, kötü niyet sezdiğini ima ediyor. Düşünebilenler bu girideki içeriğin "yazarın kendisi özelinde bir kasıt" serzenişinden ibaret olduğunu anlayabiliyor. Doğru veya yanlış, buraya kadar sorun yok. Fakat birkaç aklı evvel, serzenişe konu olan olayı, şu anda da olduğu gibi, "ben eksilenemem" egosu olarak lanse ediyor.
Loser karakterli biri, midnight'ın kendi profil fotoğrafını sözlüğe koymasını, tartışmaya meze edebilecek kadar alçalıyor. Burada konu bağlamı büyük ölçüde sapıyor. Veee alemin kralı robert frippin, yazmakta olduğu, "the red pill: bir winner öğretisi" adlı kitabının başından bir an için kalkarak, üstün ilkel becerilerini kulzos'ta sergilemeye başlıyor; tek eksiği düşünememesi. Olay esasen burada kopuyor.
Tartışanlar hakkında gelişen üslup muhabbetinde sağlıksız bir durum yok. Doğru veya yanlış, en azından yapıcı bir dil baz alınıyor. Fakat konuların çarpık geçişkenliğini ve buna sebep olan çirkefçe sözleri arka plana atarak, hala bu başlık altında laçkalık yapabilmek için bir tür "sürü" olmak gerekirdi. Sanıyorum uzaklara bakmaya gerek yok.
Ekşi'de kıymeti bilinmeyen, engin bilgi sahibi ve kaliteli bir yazar. İyi ki gelmiş, sol frame'de cevher değerinde başlıklar çıkmaya başladı sayesinde.
Şu sürekli bok attığınız midnight7black hakkında kısa bir bilgi; kendisi italyan lisesi ve yeditepe hukuk mezunu, stajını cooper law firm'de yapmış. ingilizce, italyanca, almanca biliyor ve iyi biri.
Tanım; bir yazar.
Benim kendimi ispatlamak gibi niyetim yok. elbette yazıklarımın beğenilmesi herkes gibi hoşuma gitse de illa birilerinin nazarında benliğimi kabul ettirmek gibi bir niyetim olmadı. bu yüzden sadece fikirlerle ilgileniyorum, kendimce sorular soruyorum ve yanıtlarını arıyorum. olumlu ya da olumsuz dönütleri değerlendirip yeni çıkarımlar yapmaya çalışıyorum.
meydan okumaya gelince benim yazdıklarımın altında kendinize yer aramaya çalışan sizdiniz. yorumlarınız gerçekten konuya vakıf olan birinin kaleminden çıkmış şekilde olsaydı, üzerinde düşünmeye ve ciddi şekilde yanıtlamaya değerdi. nitekim size ayrımı düzgünce anlatmama rağmen anlamadınız. benim arayışımla ve benimsediğim ekollerle Sizin övündüğünüz öğretilerin kesişmez. bu kadar basit.
ikincisi meydan okumamın nedeni gayet basit yorumlar altında benim yazdıklarım üzerinden çıkarım yapacağınıza kendi yolunuzu ifade etmenizdi. konuya kendi üslubunuzla yaklaşın, beni karıştırmayın ve benim üzerimden prim yapmayın. yazdıklarınız kendinizi ortaya koysun. illa dönüp dolaşıp benim üzerimden kendinizi ispatlamaya çalışacak kadar aciz misiniz? bırakın okurlar karar versin hangimizin felsefi yaklaşımının daha değerli olduğuna. madem kendinizi ispatlamak istiyorsunuz meydan açık. kalkıp da benden size özel ilgi göstermemi isteyecek kadar nasıl hadsizleşiyorsunuz?
ayrıca iki gündür zaten birçok sorun yaşadım, bu kadar aşağılık bir tutum izlememiş olsaydınız yine bir şekilde dönüş yapardım. şu tutumunuzla karakterinizi ve yazdıklarınla ne kadar değersiz olduğunu gösterdiniz teşekkür ederim.
benle çarpışmak ve kendinizi hala benim üzerimden ispatlamaya çalışacak bir ezik isen benim felsefe üzerine yadıklarım ortada; baştan başlayın. öyle son birkaç giriye kendince cevap verdiğinizde hemen dönülmesini beklemeyin. ortaya ne kadar emek koyarsanız o kadarını alırsınız, ki artık size cevap vermekle de ilgilenmeyeceğim.
görünen o ki ancak kendinizi övüp hakikat arayışınızda olanlara bir şeyler sunamayacak kadar acizsiniz. Sizin derdiniz sadece kendinizi ispatlamak. yoksa o malum öğretilerin hakkında benim girdilerim daha ortada yokken birçok giri yazardınız. şimdi gidip kendi kumunuzda oynayın.
üzerinde düşünülecek yorumları da sizin yüzünüzden kaçırmak istemiyorum; daha fırsatını bulamadım, spinoza'nın "arzu özgürleştirir." cümlesinin paylaşıldığı bir yoruma dönüt yapmaya; o yorum da bir tek cümle olduğu için yüzeysel kalmasına rağmen derinliğe kapı açabiliyor. Sizinkinin aksine bir cümle paylaşarak birçok düşünceyi zihnimde oluşturabilenler var. kısaca çekilin önümden, beni meşgul edecek vasıfta fikirleriniz yok.