Bunun bir tık üstü salça sürülmüş ekmeğin arasına soğan koyup yemek. Yalnız salça ev yapımı olacak. Koyu kıvamlı köy salçası hani. Hele bi de mevsim baharsa ve taze soğan varsa değmeyin keyfime.
en güzel kombinasyonlarından biri zeytin - soğan - ekmektir. hele bir de zeytini kendiniz yaptıysanız (suda, tuzlama vb. tekniklerle) mükemmel olur. yemeğin sonunda zeytin çekirdeklerini sayma âdeti işin gülümseten kısmıdır. ****
ülkede fakirliğin dışavurum zamanlarından bir hatıradır. ekmek arası soğan, fakirlik zamanlarımızın yiyeceğidir. bu tip karın doyurucu ürünler çok fazladır. değişik çeşitlemeleri de vardır. ekmek-sanayağ-şeker, ekmek-sanayağ-salça, ekmek arası helva, ekmek arası peynir-domates resmen zengin işiydi. fakirlik dönemlerinin fastfood yiyecekleridir bunlar. yöresel olarak çok fazla çeşidi vardır. (bkz: helvacı)
bir zamanların "paramız neredeyse hiç yok" cümlesini suratınıza çarpacak olan menüsüdür. acıklı ama güzel günleri hatırlatır bana hep. o günlerin güzel olmasının sebebi de çocuk olmamızmış be kulsoz
milli yiyeceğimiz, folkrörümüz, kültürümüz, ananemizdir. bazen ekmek aştır, soğan katık, bazen soğan aştır ekmekse azık. soğan bulunduğu coğrafyanın genetiğini taşır. tarım politikaları içerisinde belki de en hasas olunması gereken ve ithalatından kaçınılması gereken üründür. teknoloji bizlere her gün yeni bir bilginin kapısını aralıyor evet, ama eskilerin de yüzlerce yıllık deneyimleri öyle boşa değil. bilim bile bir noktada gözleme dayalı. bundandır nereye giderseniz gidin soğan-ekmeğin evrensel bir yiyecek olduğunu görürsünüz.