tam adı flavius heraclius augustus olan, 6.yy sonu-7.yy başında yaşamış bizans imparatoru. imparatorluğun resmi dilinin latinceden yunancaya çevirmiş, hükümranlığı sasaniler ve müslüman araplarla savaşmakla geçmiştir.
bu abiye bizanslıların bir kısmı alabildiğine uyuz olmuş ve kendisini kavgada edilmeyecek laflarla zikretmişler. ancak islami kaynaklarda yere göğe sığdırılamayıp methediliyor. müslümanların tek tanrılı ortodoks bizanslıları mecusi sasanilere karşı desteklemesi son derece doğal da sahabelerden tut kim varsa alabildiğine heraclius'u övmüşler, ne kadar über bir hükümdar olduğundan, ne kadar muhteşem bir zekası olduğundan bahsediyorlar. ebu süfyan bile 'yeryüzünde bu sünnetsiz adam kadar uyanık biri daha yoktur' gibi bir laf etmiş. hani tek tanrılı din mensubu diye farslara karşı desteklemeleri tamam da niye o kadar methetmişler, onu hiç anlamadım. müslüman araplar bizans'ın suriye, filistin, mısır topraklarına saldırırken heraclius antakya'da yarı ölü halde yatmaktaydı zaten. anladımsa arap olayım.
bizans kaynaklarının bir kısmı ise (yüzeysel olarak bulabildiğim bilgilere göre) yermuk savaşı yenilgisini heraclius'un öz yeğeniyle yaptığı ensest evliliğin sonucu tanrı'nın gazabı olduğunu, heraclius'un da gaddar ve allahsız herifin teki olduğunu falan yazmışlar. süryaniler de kiliseleri tamir ettirdi, ihsanlarda bulundu, ne dindar ve erdemli bir hükümdar diye övüyor. monofizitler ne yazmış görmedim ama onlar da büyük ihtimal o devrin patrikhanesi monofizitlere parya muamelesi yaptığı için bozuk çalmışlardır. herkes ayrı telden çalıyor anlayacağınız. bize düşen de puzzle parçalarını birleştirip kendi kafamızda olabilecek en doğru versiyonu oluşturmaktır.
heraclius kuzey afrika coğrafyasında yıllarını geçirmiş, doğu anadolu ve kafkasya'yı karış karış gezip oradaki süryani kiliselerini tamir ettirdiği için süryani kronikçileri de bayağı methediyor kendisini. öyle ki büyük konstantin haricinde imparatorluğun her tarafını bu kadar gezen başka bir imparator da çıkmamış, hatta heraclius büyük konstantin'den daha fazla yer gezmiş.
kuzey afrika'da arenada aslanlarla dövüştüğünü kronikçilerden teki yazıyor, antik roma tarzı kontrollü bir şekilde yapılan gladyatör-vahşi hayvan dövüşü olayı anladığım kadarıyla. o aslanlar eğitimli falan, las vegas mgm grand otelinde koca cam kafes içinde aslanlar terbiyecileriyle nasıl top oynuyorsa, roma'nın arena geleneğinde de aslan kaplan gibi vahşi hayvanlar eğitilip bir nevi danışıklı dövüş yapılıyormuş (antik roma arenasından las vegas oteline ışınlamak da pek şık olmadı ama neyse...)