1. bilerek uygulanan cahil insan biriktirme aparatı.
    o sebeple 'den gelsin;
    "etme ar, oku, öğren ehlinden
    herşeyin ilmi güzeldir cehlinden".
    #196818 galapagoslu iguana | 4 yıl önce
    0siyaset terimi 
  2. Geri kalmışlık, normalden veya beklenenden daha az ilerleme kaydetmiş olma durumu olarak tanımlanabilir. Sosyal veya ekonomik boyutları ile ayrı ayrı değerlendirilmesi gereken bir kavram. Ama bunlardan önce insani gelişimin önündeki en büyük engel cehaleti konuşmakta yarar var.

    siyasal gücü elde etmek ve amaçlarını gerçekleştirmek isteyen otoriter siyaset, sıralı yöntemlere başvurur. Altta yatan sorunları ne kadar az insan anlarsa, popülist söylemler yönetim açısından o kadar etkili hale gelir. Otoriter rejimler, güçlerini nasıl koruyacaklarını sürekli olarak düşünüp bu konuda stratejiler geliştirir.

    Temel adım da bilgiye erişimi kısıtlamaktır. Aynı zamanda bilgiye erişimi kısıtlamanın ekonomik büyümeye nasıl zarar vereceği ikilemini de yaşarlar. Bu nedenle bilgi ekosistemini sistemli bir biçimde şekillendirerek cehalet üretir ve yayarlar. Çeşitli organize yapılarla temelsiz bilgiler, içi boş kavramlar üreterek cehaleti yayma stratejisi uygular veya hakikattan uzaklaştırıcı ( siyaset kültürü) kültürler geliştirirler. Cehaleti yayan sadece politikacılar değildir. şirketler de menfaatleri gereği yanlış veya yanıltıcı bilimsel veriler kullanır. Mesela sigara üreticileri sigara ile kanser arasındaki ilişkinin ispatlanamadığının söylentilerini yayar; ilaç üreticileri, silah üreticileri komplo teorisyenlerini finanse ederek toplumu korkuya sürükleyen propaganda üretmelerini sağlar.

    toplum içerisinde ne kadar hassas, dengesiz ve kırılgan değerler ve gelenekler ile tabuları varsa o yönde eğilim gösterilir. Dezenformasyonla, gütmek istedikleri toplumu sevk edilmek istenen amaca doğru yönlendirirler. geleneksel/, din, edebiyat veya felsefe ile gerçekleri saptırarak kafa karıştırıcı bilgiler üretirler ama gerçek olmayan bilgilerdir. taylan kara bu konuda aydınlatıcı bir kitap yazmış. Edebiyatla ahmaklaştırma-felsefe ile çökertme (1-2) kitaplarını okumanızı tavsiye ederim.

    Türkiye modernleşme şansını Köy Enstitülerini kapatmakla kaybetti. kırsaldan başlayan bir kalkınma vizyonuna sahip planlı bir eğitim sistemi birden bire uygulamadan kaldırıldı. İsmet İnönü’nün ifadelerine göre Mareşal Fevzi Çakmak, “Bu komünist yuvalarını ne zaman kapatacaksın ? ” diye sürekli soruyormuş. Belli ki köy enstitülerini mesele haline getirmiş. Yine kurultaylarda enstitülerin aleyhine gruplaşmalar olmuş ve kapatılması yönünde baskılar uygulanmış. İnönü, 1947 yılında da Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali YÜCEL ve Köy Enstitüleri Genel Müdürü İsmail Hakkı TONGUÇ’u görevden almış. Sonraki süreçlerde de 20 yıllık plan taslağı hazırlanmış 21 enstitü zayıflatılmış ve kapatmaya gidilmiş. (Kaynak: Topraktan Parlamentoya – Muammer Erten – Boyut Yayınları 2010 sayfa: 271)

    Ardından 1950’li yıllarda demokrat partinin politikaları ile cumhuriyet öğretileri ve eğitim niteliğini yitirdi. Üretmeyen, tüketmeye kilitlenmiş bir toplum yaratıldı. Yatırımların çoğu geri kalmış teknoloji inşaata yapıldı. Siyasallaşmış sivil toplum kuruluşlarının çalışmaları, tarikatların düşünme yetisini yitirmiş müridleri de gelişime engel unsurlarına diğer katkıları… Her şeyin büyük bir uyum içinde olduğu sömürü kurgusu tıkır tıkır işletildi.

    “Bilgiye erişilebilir olmak her daim gerçeğe ve doğru bilgilere ulaşılmış olduğu anlamına gelmeyeceğinden toplumsal düzeyde yeni direnç biçimleri geliştirmeliyiz” diye geniş bir ifade ile de bitireyim.
    #199008 esinti | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    0siyaset terimi