Yapılan seçimler sonucu vazgeçilen tarafın daha güzel bir hayat olabilir miydi fikriyle yaşanan her yeni günde yaşamaya çalıştığın ama kimileri için ego mastürbatörü olmaktan öteye gidemediğini fark etmek.
sanırım birinin yanında çalışmak. belirli bir yaştan sonra insan kendi istediği gibi çalışmalı bence diyeceğim de ülkede emekli olduktan sonra bile aç kalmamak için çalışan insanlar var.
Sadede gelmek bilmeyen insanlar. "Noktasında, bağlamında, hususunda" diye diye konuşmalarını başa sarmaları ömürden ömür çalar. Halbuki bir soluklansa, durup düşünse ve konuşacağı sözü kafasında kurup öyle konuşsa hayat herkes için daha güzel olacak. Ama yok işte illaki spontan konuşacak.
Mevzubahis şahıslar özellikle konferans, panel gibi etkinliklerde doğal bitki örtüsü gibidir. Etkinlikten erkenden çıkma sebebidirler.
Bir şeyi ikinci kere tekrar etmek, bilgisi olmadığı halde herşeyi biliyormuş gibi akıl veren insanlara yanlış olduğunu söylemek, gereksiz cümle sarfiyatı yapanlar, narsistler, aptal insanlar, zamanımı boşa harcayan insanlar, sorumsuzlar, aynı sonucu alacağını bile bile hata yaptığını bildiğim insana laf anlatmak, herşeye bahanesi olan, herşeyden derdi olan insanları dinlemek, insanların hadsizliğine maruz kalmak, insanlara ikinci şans vermek, kötü filmler, kötü yazılmış kitaplar, en fenasıda kötü bir oyun izlemek, yardım etmeye çalıştığım insanların aslında yardım istemiyor oluşu ve benim bunu sonradan fark etmem, bazı zamanlar babam :)
45 yaşındayım, özetle şunu söyleyebilirim, her yaş döneminin insanı yoran şeyleri farklıdır, hatta önceki yaşlarda yormasına rağmen ileriki yaşlarda keyif veren veya tam tersi olan pek çok şey vardır
ozellikle kurumsal sirketlerde her departmanda boyle biri vardir. toplantida sazi eline aldi mi, anlatirda anlatir. "ozet gec orospu cocugu" diyerek bogazini sikasim gelir.
her insanın farklı zaman ve farklı şekillerde karşısına çıkabilecek durumlardır. örneğin 35 yaşında olup günde 5 saat ders çalışmak (bkz: yeterlik sınavı). eşime sık sık "bu yaşta da hiç çekilmiyor ya!" diye çemkirip duruyorum.
Ses. yaş ilerledikçe normalde sıkıntı çıkartmayacağı ses seviyeleri insanın sinirini bozmaya başlıyor. mahallede oturan gençler birbirine küssünde muhabbet edip ses etmesin istiyor insan.
bilmediği halde bilmiş gibi görünüp ve bu cahilliğini gizlemeyi beceremeyen üstüne üstlük doğrusunu söyleyince "yav yeğenim aslında o öyle değil" diyerek bildiğini sandığı yanlıştan dönmeyen insanlarla edilen sohbet.
İnsanlar. İnsan olmak güzel aslında. Sorun olamayanlarda. Tahammül sınırı gitgide daralmakta ve artık çıkmaza gelindiği hissedilmektedir. Bi kişiliğim insanları kabul ediyor, çok hayat dolu, neşeli ve yaratıcı olabiliyor ama diğer kişiliğim hep melankolik ve karanlıkta. Diğer tarafımla yaşamak çok zor çünkü insanları beğenmiyor. Hatta kendisini bile. Kimseye güvenemiyor, inanamıyor. Düşünmüyor da. Düşününce daha kötüsü oluyor. Farkında olduktan sonra herşey çok anlamsız ve de boş geliyor. Hep 2'li dönemlerde yaşamak zorunda olmak da yorucu.
kesinlikle gürültüdür, her yıl direnciniz azalır. en beteri insan gürültüsü kalabalık bir yerlerde insanların üçerli beşerli gruplar halinde konuştuğu ortamda yayılan o ses cinnet geçirtir. gerilip kendinizden tırstığınız olursa acilen ortamdan uzaklaşın.