Eskiden 3 saatlik uykuyla günü gayet rahat sonlandıran bendeniz her geçen yıl daha fazla uykuya ihtiyaç duyar oldum. Şu anda 5 saat uyku günü tamamlamam için ancak yetiyor.
Saygısız, ayarsız, çenesi düşük, ukala insanlar. Gittikçe tahammülüm düştü. Artık hiç katlanamıyorum. Direkt uyarıyor ya da tersliyorum. Çünkü kişi saygısız ise sanıyorum ki bunu dile getirmeye hakkım var. Artık ben değil, onlar yorulsun.
mış gibi davranmaktır.
bir saatten sonra dünyanın, yaşamın ve ikili ilişkilerin sırrını kavramış oluyorsun. her şeyin büyük bir oyun olduğunu, ilişkilerin çıkar üzerine dayalı olduğunu anladıktan sonra artık mış gibi yaşamak ağırına gidiyor.
kendini bir köşeye çekiyorsun ama gene de sistemden kopamıyorsun.
arkadaşlık ilişkilerinin varlığını korumaya çalışmak.
bir yerden sonra arkadaş kaybetme korkun azalıyor, yalnızlıktan korkmamaya başlıyorsun ve zaten tam o sırada bunun için uğraşmadığında yanında gerçek dostların kalıyor.
öncelikle yaş 45, bunları yazarken farkına vardım ki, beni en çok bu ülke yoruyormuş. İş yapmaya kalsan bürokrasi yorar, zor ya hadi diyelim birikim yaptın bu sefer de küçücük birikimini bu korsan ekonomide korumaya çalışmak yorar, keşmekeş trafiği yorar, bitik sağlık sistemi yorar, cahil çıkarcı liboş siyasileri yorar, en aydın geçinen TV profesörlerini dinlerken bile yorulursun, komşunun çocuğundan tut marketin tezgahtarı bile insanın sinirlerini yormak için sözleşmiştir sanki. Sonra farkedersin ki, yorgunluk dediğin zihinsel yorgunluktur, depresyonda olduğunun farkına bile varamayacak kadar yorar bu ülke vatandaşını. Keşke diyorum, küçük bir kasabada çiftçi olarak geçen bir hayatım olsaydı da sadece bedenim yorulsaydı.
kesinlikle gürültüdür, her yıl direnciniz azalır. en beteri insan gürültüsü kalabalık bir yerlerde insanların üçerli beşerli gruplar halinde konuştuğu ortamda yayılan o ses cinnet geçirtir. gerilip kendinizden tırstığınız olursa acilen ortamdan uzaklaşın.
İnsanlar. İnsan olmak güzel aslında. Sorun olamayanlarda. Tahammül sınırı gitgide daralmakta ve artık çıkmaza gelindiği hissedilmektedir. Bi kişiliğim insanları kabul ediyor, çok hayat dolu, neşeli ve yaratıcı olabiliyor ama diğer kişiliğim hep melankolik ve karanlıkta. Diğer tarafımla yaşamak çok zor çünkü insanları beğenmiyor. Hatta kendisini bile. Kimseye güvenemiyor, inanamıyor. Düşünmüyor da. Düşününce daha kötüsü oluyor. Farkında olduktan sonra herşey çok anlamsız ve de boş geliyor. Hep 2'li dönemlerde yaşamak zorunda olmak da yorucu.
bilmediği halde bilmiş gibi görünüp ve bu cahilliğini gizlemeyi beceremeyen üstüne üstlük doğrusunu söyleyince "yav yeğenim aslında o öyle değil" diyerek bildiğini sandığı yanlıştan dönmeyen insanlarla edilen sohbet.