hayatın akışına mola veriyormuşum gibi hissettiren, yağmur&kar yağdığı zaman ve şafak saatlerinde bakıldığında huzur veren eylem. evdeki bütün pencerelerden sırayla bakmak da can sıkıntısı göstergesi sayılabilir.
kimi zaman da hiç gelmeyeceğini düşündüğün bir şey için bakarsın, sadece gökyüzüne bakıp onu düşünürsün. belli de olmaz tabii, hayatta hiçbir şey için kesin olmaz denilemiyor. hayatın karşımıza birkaç dakika sonra neyi çıkartacağını bile kestiremiyoruz sonuç olarak.
insanı bazen rahatlatan bazen de insanın derin düşüncelere sürüklenmesine yol açan eylem.
seneler önce kaybettiğim köpeğim yapardı bunu, bilhassa ömrünün son yıllarında. sokağa çıkmasının sakıncalı olduğu dönemlerde saatlerce gökyüzünü, kuşları seyrederdi.
sanat filmlerinde oldukça fazla kullanılan, insanı çok uzun sürmezse çok rahatlatan, bakılan yerde deniz varsa , kar ya da yağmur yağıyorsa etkisi artan aktivite
enteresan bir meşgale. nereye baktığınız önemli olmaksızın kendi içerisinde bütünlüklü bir anlam taşıyor. manzara geçici bir itki. sanırım bu içeriden dışarıyı izleme isteğiyle, sizsiz akan bir dünyanın detaylarına tanık olmakla ilintili biraz.