1. hastaların geçirdiği ilk atak dönemine kadar teşhis edilemeyen ruhsal bir rahatsızlık ve bipolar bozukluk, "iki uçlu duygu durum bozukluğu" anlamına geliyor ve hastalığın seyrinde değişen dönemlerde,

    - manik atak
    - depresif atak

    şeklinde iki atak dönemi var. hastalık bu ataklardan dolayı olsa gerek "manik depresif hastalık" adıyla da anılıyor. Hastalık, "manik atak" geçirilene kadar teşhis edilemiyor çünkü hastalığın en belirgin belirtileri bu dönemde yaşanıyor (kişinin kendi karakterinin tamamen zıddı bir karakter sergilemesi, zihni bulandıran çok parlak-hiç tükenmeyen aralıksız akli ve bedensel enerji kişinin günlerce uykusuz kalsa da enerji dolu olmasına, düşüncelerinin hiç durmamasına neden oluyor. bütün zihin süreçleri doruk noktasında ve çok parlak olduğu için kişi bu dönemde bir nevi 'tanrı sendromu' yaşıyor ve normal standartlarda bir insan için imkansız görünen-imkansız olan her şeyi yapabileceğine ve her şeyi başarabileceğine inanıyor. Kişi, manik atak dönemindeki enerjisiyle bağlantılı olarak manik atak döneminde yaptığı çoğu şeyi başarıyor, istediği çoğu şeyi elde ediyor. Hastalık, neden olduğu bu verimlilik nedeniyle 'sanatçı hastalığı' olarak da anılıyor bu yüzden.

    Bipolar bozukluk, genellikle 20'li yaşlarda "birdenbire aşırı para harcamaya başlama, birdenbire düşüncesiz ilişkiler içine girme, birdenbire hayati tehlikeden sakınmama, birdenbire normalde olduğu kişiden tamamen farklı birine dönüşme, (kadınlar için) aşırı makyaj, aşırı açık giyinme, aşırı öfke; (erkekler için) aşırı öfke ve bu öfkenin sebep olduğu şiddet eylemleri, başı polisle derde girebilecek herhangi bir olaya karışma, tehlikeli derecede paranoya, komplo teorileri üretme, normal'İ umursamama, her konuda kayıtsızlık, bunun sonucunda zarar görme" gibi "birdenbire ortaya çıkan aşırılık" belirtileriyle manik atak geçirdikten sonra teşhis edilebiliyor.

    yani hasta zarar görüyor, teşhis ondan sonra yapılabiliyor. Bundan sonrası hastanın tedaviyi kabul edip etmemesine bağlı olarak değişiklik gösteriyor.

    Manik dönemi "birdenbire yükseliş" diye düşünürsek (genellikle birkaç gün ya da birkaç hafta sürüyor), depresif dönem "birdenbire düşüş" dönemi oluyor (aylarca-yıllarca sürebiliyor). Depresif döneme geçildiğinde Hasta birdenbire uyanıyor-düşüyor. manik dönem, zihnin çok parlak olduğu için körleştiği yarı-bilinç dışı bir dönem olduğu için hasta depresif döneme girdiğinde hastanın Zihni manik dönem olanları hatırlamaya çalışıyor. Manik dönem kör bir bilinçle geçtiği için de hastanın Zihni olanları çoğunlukla reddediyor. Bu noktada hastalığın ilk manik atağı (en önemli atak) sonrası yaşanan ilk depresif atak intihara neden olabiliyor.

    Manik döneme normal insan enerjisix20 dersek, bipolar bir hastanın depresif dönemi de normal bir insanın geçirebileceği depresyonx20'dir. Depresif dönemde Hasta günlerce yataktan kalkamaz. Tüm akli ve bedensel enerjisi sıfırlanır. Manik dönemde bütün yaşam enerjisini harcayan beden, depresif dönemde tamamen uyku haline geçer.

    Geçirilen atağın büyüklüğüne ve depresif dönemin önemine göre depresif dönemde hastalara ekg uygulanabiliyor ve beden ve akıl yeniden canlandırılmaya çalışıyor. Bipolar bozuklukta hayati önem taşıyan dönem de genellikle ilk atak dönemi oluyor çünkü hastalar kendilerini birdenbire bilmedikleri bir durumun içinde buluyor.

    İlk ataktan sonra hastalığın gidişatı genellikle hastaların davranışına göre şekilleniyor. Bazı hastalar manik dönemde yaşadıkları enerjiyi bir haz aracına dönüştürüyor ve bipolar bozukluğu eğlenceli bir hastalık gibi görüyor ve bilinçli olarak manik atak geçirme isteği duyuyor. Bazı hastalar ilk ataktan sonra normale dönünce ilaç tedavisini reddediyor ve gelmesi olası atak dönemlerinin riskiyle yaşıyor. Bazı hastalar da tedaviyi (düzenli ilaç tedavisi hastaların atak dönemlerini aşırı uçlarda yaşamasını önlüyor ve tedavi olan hastaların duygu durumu, tedavi olmayan hastaların duygu durumlarının dengesizliğine nazaran kontrol altına alınmış ve günlük yaşamda kısmen de olsa duygu durum dengesi sağlanmış oluyor) kabul ediyor ve yaşamlarını hastalıklarına göre sistemleştirerek hastalıklarına göre düzenleyerek yaşıyor. hastalığın "tehlikeli" ve "tehlikesiz" olarak ayrılabilecek türleri de var. Bipolar bozukluğun %50 oranında kalıtsal olduğu düşünülüyor (ama bu teori pek inandırıcı değil çünkü hastalık dediğim gibi hastalar atak geçirinceye kadar teşhis edilemiyor. Hastalık eğer kalıtsalsa, hastalığa ya şimdiye kadar genetik belirtilerle teşhis konulabilmesi beklenirdi ya da hastalık, bilim insanları tarafından açıkça ihmal ediliyor.) ve hastalığın seyrine göre bazı durumlarda hastaların kan düzeylerinin sürekli kontrol edilmesi ve hastaya lityum takviyesi yapılması gerekebiliyor.

    İnsan tümlüğü beden ve ruhtan oluşuyor denilebilirse, bedenin aksine ruhun tedavisi henüz mümkün değil. Ruhsal rahatsızlıklar, bedensel rahatsızlıkların aksine her bireyin kendi kişilik özelliklerinin, hayat deneyimlerinin ve içinde yaşadığı çevrenin nitelikleriyle de ilgili olduğu için hastalara belli belirtiler göz önünde bulundurularak ortak bir adda teşhis konulabilse bile her hastanın hastalık süreci kendine özgüdür. Bilim ne kadar gelişmiş olursa olsun, her insan elindeki yara için ortak kullanılabilecek bir yara bandı bulabilen insan aklı, somut bir varlığı olmayan ve her insanda kendine özgü olan ruh hastalıkları için sadece "önleyici", "kısmen onarıcı" ya da "koruyucu" tedaviler bulabilmiştir.
    #11362 ma icari | 8 yıl önce
    0hastalık 
  2. Bi: iki cift
    Polar: kutup, uc

    Ikiucluluk, hepimizin bildigi adiyla manik depresif bozukluk. Hastaligin bir asamasi, coskulu, taskin, asiri mutlu, asiri tepkili iken bir diger asamasi ise depresif, hayata kuskun, tepkisiz gecer. Her iki donemde de tepkiler hep abartilidir.

    Bu hastaligin en onemli tedbiri bu fark ettiginiz anda guvendiginiz birisine soyleyip onun sizi gozlemlemesini istemek. Stresten uzak durmak, duzenli uyku, duzenli yemek ve uyku falan onlari hic demiyorum bile.
    #103220 11001 | 7 yıl önce
    0hastalık 
  3. son zamanlarda herkesin "bende bipolar var, bipolar rahatsızlığım var" dediği bir rahatsızlıktır. temelde hastada ciddi problemlere neden olan bu rahatsızlık, günümüz insanı tarafından en ufak depresyon, sıkıntı ve kararsızlık halleri için kullanılır olmuştur.

    edit: devrik cümle
    #144820 birfinlandiyaruyasi | 6 yıl önce (  6 yıl önce)
    0hastalık 
  4. psikolojik bir rahatsızlıktır. ciddi boyutlara ulaşabilir. profesyonel yardım alınmalıdır.

    şöyle bir şey gözlemledim kendimce. bipolar olan insanlar “ben bipolarım” diye gezinmiyorlar ortalıkta. çünkü bunun hava atılacak yahut ilgi çekilecek bir şey olmadığının farkındalar muhtemelen. bipolar olmayan bazı insanlar ise her lafın başında veya sonunda “ben bipolarım” deme ilginçliğini gösterirler. hatta sözlükte de vardı böyle bir tip. kendi gerizekalılıklarını ve patavatsızlıklarını “ben bipolarım, ilaç kullanıyorum” cümlesiyle örten. “oha sende bipolar bozukluk mu var? çok cool” gibi bir şey dememizi bekliyordu sanırım. halbuki herkes biliyordu bipolar değil, ilgi çekmeye çalışan ergen bir birey olduğunu. neyse.
    #144866 keskelimonolsaymisim | 6 yıl önce
    0hastalık 
  5. yaşayan kişi için ve evet elbette ailesi için gerçekten ciddi ve zorlu bir rahatsızlıktır. evet beyniniz sizden bağımsız gibi çalışır, bazen enerjiniz tavan yapar, bazen de yerler de sürünür hale gelirsiniz. bazen bir yabancı dili bir ayda öğrenirsiniz, bazen de basit bir cümleyi bir ay boyunca okuyup anlayamazsınız. ama işin aslı şu ki; eğer bipolar iseniz azraille yaşayan birisiniz demektir. ister manik zamanda ister depresif zamanda..her zaman kafanızın bir kenarında durur. öyle popülaritesi olacak övünelecek ya da modası olacak bir rahatsızlık değildir. aileniz bile çoğu zaman sizi anlayamaz, genellikle yalnız kalırsınız çünkü arkadaşlarınız yaptıklarınızı sadece dengesizlik olarak görür hatta hastalığınızı bilseler bile.. aslında eğer geçis dönemlerinde değil de normal dönemde iseniz kendinizi kendiniz bile anlayamaz, neyi neden yaptığınızı kavrayamayabilirsiniz. mesela aynı suluktan 6 tane almışsınızdır ama neden aldığınızı hatırlamayabilirsiniz, ya da 3 ay bir odanın içinden hiç dışarı çıkmadan, hiç konuşmadan yaşarsınız ve sonra bir gün hiç bir şey olmamış gibi hayatınıza devam edersiniz de o 3 ayda ne olduğunu kavrayamazsınız ya da bir gün de ne değiştiğini.
    bir de ilaçları var ki; öyle depresyon ilaçları gibi sadece sizi aptal haline çevirmekle kalmaz, her şeyiniz aksar, yavaşlar. o yüzden genelde bipolar hastaları ilaç kullanmayı aksatır.
    yani demem o ki, öyle ortalıklarda bipolarım diye gezinenler, biraz saygı gösterin bu gerçekten bir rahatsızlık, şaka değil. ve etrafınızda gerçekten böyle birileri varsa da lütfen daha özenli olun.
    #144903 hobgoblin | 6 yıl önce
    0hastalık 
  6. glikojen sentaz kinaz 3-beta (gsk3b) promotorunun disregulasyonu, uzun süreli stres sonucu gelişebilen duygu durum bozukluğu. tıpkı yukarıda yazan yazarların belirttiği gibi günü gününü tutmayan, çevresi tarafından anlaşılamayan (belki de sonuç olarak dışlanan) anlık enerji patlamalarıyla yaşayan insanlar bu illeti geçirenler. çevremde de var zaten.

    ama bipolar kelimesinin ne anlama geldiğini, veya neden "di" değil de "bi" denildiğini bile bilmeden etrafta "ben bipolarım" diye gezinen arkadaşlar, umuyorum gerçekten size teşhis koyulduğunda bu sevinci yaşarsınız. yürekten inanıyorum.
    #184947 yzrm1 | 5 yıl önce
    0hastalık 
  7. tedavi oldukça zordur. sıkı takip gerektirir çünkü manik tedavisi için kullanılan ilaçlar depresyona, depresyon tedavisi için kullanılan ilaçlar maniye sebep olabilir.
    #204897 infantilopati | 5 yıl önce
    0hastalık 
  8. Şarkı listemde ampirik ögelerini hep beraber görebileceğimiz psikolojik rahatsızlık:

    ibb.co/...
    #247268 verdmin | 4 yıl önce
    5hastalık 
  9. Beyin kabuğunun sol ile sağ iki yanı farklı işlevlerde uzmanlaşamamış, yani lateralizasyon açısından ciddi sıkıntılara sahip insanların muzdarip olduğu bozukluklardan.
    #294241 desmosome | 2 ay önce (  2 ay önce)
    0hastalık