üzerine gül suyu dökülüp pudra şekeri serpilerek servis edilen bir çeşit muhallebi. kökeninin osmanlı saraylarına dayanıyor olmasıyla alakası var mıdır bilinmez, istanbul dışında talep gördüğüne de satıldığına da pek şahit olmadım (adana yöresine ait bici biciyi saymazsak tabii, gerçi o tam olarak su muhallebisi ile aynı şey değil). öte yandan, yemek üstüne hafif bir tatlı olarak gayet güzel bir seçenektir kendisi. hatta sütlü tatlılar baklava, şöbiyet gibi şerbetli tatlılara göre zaten hafiftir de bu arkadaş diğer sütlü tatlılara göre bile hafif kalıyor, zira üstüne serptiğiniz pudra şekeri dışında pek bir şeker içerdiği söylenemez.
bu tatlıya çala kaşık girişilirse tadına varmak pek mümkün olmaz. yıllar içinde geliştirdiğim ve önerdiğim yeme yöntemi şu şekildedir: önce muhallebi kısmından tatlı kaşığı ile ufak bir parça koparılır, sonra kaşığa tabağın dibindeki gül suyu göletinden aldığı kadar gül suyu doldurulur ve en sonunda kaşığın alt tarafı muhallebinin üstündeki pudra şekeri dağına değdirilerek kaşığın altına pudra şekerinin yapışması sağlanır; kaşığın değişik bölgelerine dağılmış muhallebi parçası, gül suyu ve pudra şekeri üçlüsü ağızda birleştirilir ve üstüne bir yudum çay içilir.
istanbul içinde denemek isteyenlere kadıköy saray muhallebicisi (kadir topbaş'ın sahibi olduğu saray muhallebicisi ile bir alakası yoktur) ile kurtuluş'ta bulunan göreme muhallebicisini tavsiye edebilirim. bu tatlının yer aldığı klasik bir menü ise tavuk suyu çorba + pilav üstü tavuk + çömlek yoğurdu + su muhallebisi + çay şeklindedir. afiyet olsun.