diğer illerde de var mı bilmiyorum. istanbul sokaklarında gezinen elektrikli scooterlar endişe verici olmaya başladı. bunlar kredi kartı ile dakika üzerinden kiralanan ulaşım araçları. buraya kadar güzel. ilk çıktığında farklı bir ulaşım aracı olarak benim de hoşuma gitmişti. ve fakat bu araçlar için bir trafik kuralı, düzenleme vs yok. ehliyet gerektirmiyor. kullanıcıların da şehir trafiğinde nasıl hareket edeceklerine dair bir fikri yok. kaldırımlar bunlar için uygun değil, yayalara ait. yollarda ise yoğun araç trafiği var. her an her yerden bir scooter yolun orta yerinde beliriveriyor. ulaşım aracı olmanın yanısıra 13-15 yaşında çocuklar oyuncak gibi kullanıyorlar bunları. en uygunu kaldırıma paralel yolun en sağından gitmeleri ama her yerdeler. tek yön caddede akan trafiği karşısına alıp yolun orta yerinde bir otomobille kafa kafaya geldi bir tanesi gözümün önünde. bunlar daha da yaygınlaştıkça kazalar başlayacak.
Bütün bir gece sokağımda alarmı öten zımbırtı. arayıp adres verdim ama hala almadılar. işim gücüm yok, zımbırtının yanına gidip üzerindeki kodu okuyacakmışım bir de. adresini verdiğim sokakta kaç tane alarmı çalan scooter olacak sanki. inmedim tabii. son 30 dakikaları. eğer gelip almazlarsa kablosunu kesip çöpe koyacağım. alarmının çaldığını ispatlayayım diye camdan videoya çekerken üst katımdaki kadın üzerime paspas silkeledi. sert bir dille yapmış olduğum ikazdan sonra sinsice içeri girdi ama gördüğüm yerde onu da döveceğim. şimdi haneye tecavüz olmasın diye çıkamıyorum üst kata.
Martı, at, ot bok derken bunların açtığı yoldan 50 tane marka girdi içeri. Aynı elektrik direğine bağlı mavi, kırmızı, yeşil türlü türlü scooter görüyorum artık.