en yakın dostlarımızla anlayamayacağı bir yoldan iletişim kurmaya çalışmaktır.
belki söylenenleri hissettiklerini düşünmektir, belki bir çeşit deliliktir.
her ne olursa olsun bunu yapmaya ihtiyacım var. çünkü anlamasalar bile bir şekilde hissettiklerini sanıyorum. eh onlarla da zaten felsefe ya da politika konuşmuyorum. onlar da bence bir miktar anlıyor beni.
dışarda gördüğüm sokak köpeklerinin yanında durup konuşuyorum, güzel sözler söylüyorum, istiyorum ki dostluğumu bilsin, pencereye gelen güvercinlere ekmek verirken kapışmalarını izleyip birşeyler söylüyorum.
evdeki kedilerime daha esaslı şeyler söylüyorum, dertlerimi anlatıyorum. beni biri görse o halde bu oğlan iyice kafayı yemiş der. ama ben ne yaptığımı biliyorum.
yolda yürürken gördüğüm kedi köpeklere sıklıkla selam veririm ve bu artık iyi mi kötü mü bilinmeyen bir alışkanlığa dönüştü. yanımda arkadaşlarımla sokakta yürürken bana bakan bir kediye "selam kedi" diyerek yoluma devam ederim sıkça. ya da oturduğum kafede yere yayılmış köpek hapşırdığında "çok yaşa" demişliğim de mevcut. dışarıdan bakanlar için garip gelse de aslında samimi bir iletişim biçimi :)
insanı iyi hissettiren eylem. yolda, sokakta denk geldikçe selam veririm. "ne yapıyon kız sen burada" "nereye gidiyosun bakim seen" gibi laflar atarım. eğer karşılık bulabilirsem gider severim. pas vermediklerinde biraz üzülürüm, ama ne yapayım onların bedenleri onların kararı swh. yanımda/yakınımda verebileceğim bir şey varsa paylaşırım. o andan itibaren günüm daha güzel olur. güzeldir hayvanlar. canlarım benim. yirim hepsini. işten çıksam da sevsem birini. bekliyor hatta bi tanesi.
Her sabah yürüyüşlerime bütün sokak köpeklerine günaydın diyerek başlıyorum. yanıma biri gelince gözlerinin içine bakar konuşurum, bence insanlardan daha iyi hissediyorlar. Siz anlamak isterseniz aslında anlatabiliyorlar dertlerini. mesela karantinayı balığımla konuşarak geçirdim, gayet sağlıklı bir ilişkimiz vardı:)
çıkarsız ve sevgi temelli bir ilişki biçimi. beyin dalgalarından mı, sesin frekansından mı bilemiyorum inanılmaz güzellikte bir bağ oluşuyor. kişiye her zaman mutluluk ve rahatlama hissi geliyor, dünya saniyesinde güzelleşiyor. özellikle köpeklerle aram çok iyi, eşim inanmasa da yanıma gelip kendini sevdirmeyeni yok. örümcekle de, kelebekle de konuşuyorum çok acayip bir his. itiraf etmem gerekirse ağaçtır, çiçektir hepsi ile de konuşuyorum, çok da iyi oluyor. en iyi anlaştıklarım köpekler ve atlar, onlarla iletişim çok daha farklı.
Karşılıklı olanını gerçekleştirmenin ne yazık ki mümkün olmadığı eylem.
Düşünsenize, eve arka bahçeden dalan kocaman bir böceğe güzel güzel dışarıya çıkması gerektiğini söyleyip yol göstermek, onun da uslu uslu çıkıp gitmesi ne güzel olurdu mesela. Yahut sokak köpekleriyle karşılaşınca "evim şurası. Sizin korumalı alanınızla ilgim yok. Geçip gideceğim hemen" diyerek ferah ferah yürüyebilmek aralarından...
Gerçekten isterdim kendileriyle karşılıklı olarak anlaşabilmeyi.
onun dışında herhangi bir yerde gördüğüm hayvanlarla selamlaşma ya da sohbet etme huyum var tabi ki. Onlar benim canım yahu!
psikolojiye insanlarla ya da insan suretleriyle konuşmaktan daha çok fayda eden eylem. Hele sonrasında kucağına ya da göğsüne yatmaları yok mu? huzurun resmidir.
Hayvanların insanları anladığı ve hatta karşılık verdiklerini düşünürsek buna en iyi örnek kedilerle girilen diyaloglardır. Kediyi model olarka seçmek zordur ama onun meraklı bakışları altında da bir o kadar tatlıdır.
- Kediiiii kıpırdama, sola doğru bak kızım.
+ miiiieeeevvveeeeeevvvvvvvvvvv
- Hadi ama sıkıldın biliyorum sadece 5 dakika ver bana.
+mewwwwmeawwww (gözlerini dikmiş ne yaptığımı incelemektedir.)
- Oh tamam bak ne güzel çizdim seni. Bebeğim benim şimdi de sırada boyama var.
- tamam sonra boyarız seni kedicim. Hadi yum gözlerini.
- mrrrrrrrmeaovvvv Zzzzzz!
Karşılıklı konuşmalar ve miyavlamalardan sonra bir güzel sevgi yumağı olunur. Hep sıcacık bakışlarıyla yanınızdan ayrılmaz. En iyi aşığınız ve de dostunuzdur.
Keşke karşılıklı olabilse dediğim eylemdir.Bazen, bana monolog gibi gelir ama genelde , özellikle kedi ve köpekler , bakışları ve yaptığı hareketlerle, anlıyor da cevap veremiyor gibi gelir. Bir de merak ettiğim şey, acaba kendi aralarında kullandıkları gerçek adları var mı? Anne, yavrularına isim verir mi? Heralde , hiç öğrenemeyeceğim.
en kötü tarafı; o an yoldan geçen başka birinin ona bir şey söylediğimi zannederek ''anlamadım'' demesi. ''yok ben size değil kediye/köpeğe dedim'' desen olmuyor, ''kendi kendime konuşuyorum'' desen olmuyor...
ben: naber lan hayvan herif (hayvan herif benim için samimiyet belirtisi*) kedi: (içerlerden gelen bir ses) ğuuur ğuuuuuur yoldan geçen adam: anlamadım? ben: havalar diyorum, çok ısındı... yoldan geçen adam: (ne diyor bu değişik) aynen, aynen kedi: ğu ğu ğu ğu ğu...